Renklerimiz

Kendimiz olurken nefes alırken hayatla dans ederken eteklerimize bulaşan renkler... Amaca ulaşmak için adımlanan yollarda hissi güçlerimiz...

Bizi neyin ayakta tutacağını hesaplarken aklımızdaki düşüncelerimiz. Kime göre iyi kime göre kötü ya da kime göre nötür bakış açımız.

Hepsi bir olup "ben" olurken renklerimiz ruhumuzda karışırken doğanın renklerinde kayboluruz, doğanın parçası oluruz. Renkler bilinçaltımızda yer eder. Doğayı bedenimize taşırız, aşina oluruz iç ve dış dünyamıza.

Doğa ile uyumu sağlarken  eksiklerimizi toplar tam olma bilinciyle daha fazla renklenir seciyemiz. Renklerimiz artıkça coşkumuzda artar, karar vermemizde etkili rol oynar. Doğanın yansımasının ta kendisi oluruz.

Tatlarıyla renkleriyle duygularımızın somutlaşmış  vücud bulmuş halini resmederiz. Aslında içimiz renk cümbüşü ki bunu asla inkar edemeyiz.

Ve böylece renklerimizin hayatımızı yönlendiren duruma göre tercih etmemize yardımcı olmasıyla birlikte günün önemine göre renk paletini özenle seçeriz. O günle alakalalı değeri, hisleri ve enerji veren her şeyi renklerle anlatmaya çalışırız. Renklerin gücü seni anlatan kelimeler oluverir.

Ayrıca her bir renk belli bir inancı, belli bir kültürü de yansıtan araç özelliğini de taşır. Farklılık da gösterebilir. Mesela turuncu renk, Hollanda için sadakati temsil ederken Orta Doğu için tehlike, kayıp ve yasın simgelediği renk ifadesini alır.

Hayatımızın diğer alanlarında örneğin pazarlama, ticaret, sanayi, sosyal medya üzerinde de renklerin ifadesi yadsınamaz derecede etkilidir. Mavi renk, Facebook, LinkedIn ve Twitter gibi alanlarda istikrar ve sadakati temsil ederken gökyüzünü ve denizin mavi renkte olması sakinlik, uyum huzur duygusunu  bizlere yansıtır.

Bu ve buna benzer pekçok rengin bizde bulunan duyguları tetiklemesi aslında bize de rehber olma özelliğini katacağı kesin. Siz bu konuda ne düşüyorsunuz?