Sahip Olmanın Ötesindeki Sorumluluk
Ya kısıtlıyorsa sahiplik, sonsuz olanın görkemini?
Bir bekçi olduğumuzu unutuyorsak, bir sahip olduğumuzu düşünmeye meyilleniyoruz. Bekçi, bekleyendir özünde sahibi olmadığı şeyleri. Beklerken de koruyandır, öz sahibinin korunmasını arzu ettiği gibi. Görevi bundan ibarettir sadece.
Bir sitenin ya da bir iş yerinin bekçisini düşünelim. Nasıl geçer bir günü? Vakti geldiğinde geçer sorumlu olduğu işinin başına, vakit dolana kadar da sorumluluğunu yerine getirmekle yükümlüdür. Bu vakti gelişi ve bitişi bekçinin, aslında insanın doğma vaktinin gelmesine ve ölüm anının var oluşuna eşdeğer bir durum teşkil eder.
Doğduğumuz anda ölümün de vakti gelmiştir. Çünkü ölüm doğumun gerçekleşmesi ile kendine anlam bulabilir. Bu dünyaya doğduk her vakti gelen gibi ve olduk bir bekçi, bize verilen sorumluluğun yükünü alarak omuzlarımıza.
Sorumluluk neye ne kadar sahip olduğumuzu kontrol etmek demek değildi. Sorumluluk, bize verilenlerin anlamlarını keşfederek bu keşiflerin ışığında karşılığını verebilmekti. Sorumluluk; sorumlusu olmak bir şeylerin. Sahibi olmaktan uzakta bir yer burası.
Eğer ki sonumuz olmasaydı ve bizlerden önce gelmiş geçmiş herkesler de sonsuza kadar var olsaydı bu dünyada, o zaman sahiplikten bahsedebilirdik belki. Ve var ise geliş ve gidişimizde bir vade, yani sonsuzluk içermiyorsa buradaki zuhurumuz buradan alınacak dersler vardır diye düşünmekteyim. Kuralları kimin yazdığına dair.
Devletler kurulur, devletler yıkılır. Bunun devinimi ile beraberinde oluşan devlet olgusu ise yıkılmaz. Devlet kavram ve kuralları ile birlikte yaşamaya devam eder. Yöneticileri ve görevlileri değişir durur fakat yöneticinin sorumlulukları ve görevler değişmez, sabit kalır. Tıpkı bu örnekteki gibi bizler de gelir ve geçeriz ama dünya yerinde kalır.
Bu bakıştan değerlendirme fırsatı bulduğumuzda yaşamı, sahip olmak neyi ifade eder? Takdir bizlerin. Aslında sorumluluk yük olmaz insana, sahip olmanın yükü ile kıyasladığında. Sorumlu olduklarını yerine getirir ve geri kalanı işin sahibi kimse ona bırakırsın.
E işin kendisi de bu ya, kim alır kendinin olmayanın yükünü kolay beri?