Sait Faik Abasıyanık-Son Kuşlar Kitabı Hakkında

Söz vermiştim kendi kendime: yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan başka neydi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum. Ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmazsam deli olacaktım...

Öykü denince akla gelen isimlerden biri Sait Faik’tir. Durum öyküsünün Türk edebiyatındaki öncüsüdür. Müthiş bir gözlem gücü ve insan sevgisi olan Sait Faik, hikayelerini sanki hiç zahmet göstermeden yazıyormuş hissi verir okura. Belki de bu sebeptendir ki 7’den 70’e büyük bir okuyucu kitlesi vardır. 

Son Kuşlar kitabında 19 hikaye bulunmaktadır ve hemen hemen hepsinde deniz, balıkçılar, insan, adalar vardır. Yazarımız, betimlemeleriyle hikayelerini somutlaştırıp elle tutulur bir hale getirmiş. Doğa sevgisini betimleme yeteneğiyle harmanlayıp yazmış. Adaları, kuşların çığlıklarını, balıkçı teknelerini betimlemiş; Mercan Usta’yı anlatmış bize.

İnsanı kucaklayan ve olduğu gibi kabul eden biri olduğu hikayelerinden anlaşılıyor. Korentli Bir Hikaye adlı öyküsünde bile nahiye başkanını olduğu gibi kabul edip yargılamadan sunmuş bizlere. Birkaç öyküsünde de yazmakla alakalı net tavrını açıkça koymuş, istediğimi yazarım demiş. Öyküleri sanki hayatı okumak gibi, sırandanlığı onun hikayelerinde paylaşıyoruz. Sanki eksik bir taraflarını kapatıyor insanın, cümleleriyle. 

Hayatın tükenmişliğinden sıkılırsanız bir Sait Faik kitabına sığınabilirsiniz. Çünkü sizi ondan daha iyi kucaklayabilecek bir yazar ben henüz bulamadım.