Salıncak "The Swing" Fragonard
1732 yılında Fransa’da dünyaya gelen Jean-Honore Fragonard, 35’indeyken Rokoko akımına büyük bir eser verdi.
Rokoko, 18. Yüzyılda Paris’te ortaya çıkmış sanat akımlardan biridir. Barok stilinde kullanılan doğru çizgilerden meydana getirilen süslemeye karşı tepki olarak doğmuştur.
Barok mimarisi daha ihtişam ve gösteriş odaklı iken; Rokoko daha sadelik ve ferah ortam yanlısı bir akımdır. Rokoko, Barok akımının kati ölçüleri ve kurallarını eleştirmekle kalmamış politik duruşuna da tepki olmuştur.
Rokoko akımının en ünlü ressamlarından biri de Fragonard’dır. En meşhur eseri ise Salıncak “The Swing”dir. Bu eser Rokoko’nun en temel özelliklerini yansıtır.
Eserin ana teması aşk, aldatma ve sadakat üzerine kurulmuştur.
Resime ilk bakıldığında salıncakta sallanan genç kadın figürünü görürüz. Kadının kılık kıyafetine bakıldığında soylu bir insan olduğu anlaşılır. Kadın, dönemin modasına uygun giysiler taşımaktadır. Kadının yanı sıra resimde iki ayrı figür daha vardır. Her birinin ortaya çıkan “The Swing” adlı eserin hikâyesinde rolü vardır.
Arkaplanda oturan ve salıncağı sallayan yaşlı adam, kadının kocasıdır. Karısından yaşça büyüktür. Salıncaktaki eşine gülümsemektedir. Adamın elin tuttuğu ipler evlilik bağını temsil eder. Aşka değil, paraya dayalı bir evlilikleri vardır. Salıncakta sallanan kadın sırtını eşine dönerken aynı zamanda geri plandaki saflığın simgesi olan melek heykellerini de geride bırakmaktadır. Resmin solunda bulunan aşk tanrısı Cupid heykeli parmağını dudaklarına götürmüş vaziyettedir. Bu figür gizli aşkı temsil eder. Kadının eşinin hemen yanında duran köpek kadına havlamaktadır. Bu figür ise sadakati simgeler.
Diğer figür ise salıncağın ön tarafında çalılar arasında saklanmış olan genç adamdır. Bu adam, salıncakta sallanan kadının âşığıdır. Kadın mutluluk içerisinde âşığı ile bakışır. Bir yandan da âşığına terlik fırlatır. Buradaki ayaktan çıkan terlik, cinselliğe davettir. Çalılar arasındaki genç âşığın ileri doğru uzanmış kolu ise bir nevi fallik bir simgedir.
Resimdeki neredeyse her obje aldatma ve sadakat üzerine belirlenmiş simgeleri yansıtır.
Eğlenceli teması ile Barok döneminin katılığı ve resmiyetinden tamamen uzak olan bu eser Rokoko’nun latifeciliğinden bir örnek sunmaktadır.
İlerleyen dönemlerde aydınlanma çağı filozofları Rokoko'yu oldukça ciddiyetsiz buldukları için bu tarz yerine daha katı kurallara sahip ve asaleti çağıran yönleri olan Yeni Klasikçiliğe, “Neoclassism”e geçmişlerdir.
Eser konumu: Wallace Koleksiyonu, Londra