Sanal Dünyanın Gerçek Yorgunluğu: Dijital Yorgunluk Nedir?

Dijitalleşme hayatı kolaylaştırsa da dijital yorgunluk gibi yeni sorunları da beraberinde getiriyor.

Dijitalleşmenin Yaygınlaşması

Blokchain, yapay zeka, çevrimiçi oturumlar, sanal gerçeklik ve daha onlarca dijital ürün gelişen teknolojiyle beraber günlük yaşantımıza entegre oldu. Kredi başvurusundan yemek siparişine, iş mülakatlarından mesleki eğitimlere kadar birçok alanda bize hız kazandırarak hayatımızı kolaylaştıran dijital dünya, pozitif katkılarının yanı sıra çok büyük bir sorunu da beraberinde getirdi: dijital yorgunluk.

Dijital Yorgunluk Nedir?

Dijital yorgunluk uzun süre tablet, bilgisayar, telefon ve diğer dijital ürünlerle etkileşimde bulunulması sonucu ortaya çıkan yorgunluğa verdiğimiz addır. Özellikle pandemi sürecinde yaygınlaşan çevrimiçi süreçlerin bazı alanlarda kalıcı hale gelmesi, çoğu banka süreçlerinin dijitalleşmesi, e-ticaretin yaygınlaşması, sosyal medya kullanımı ve diğer dijital süreçler birçok insanın dijital yorgunluğa sahip olmasına neden oldu.

Fiziksel ve Psikolojik Zararları

Çoğu kişi tarafından göz ardı edilmesine rağmen, dijital yorgunluğun sebep olduğu fiziksel ve psikolojik zararlar yaşam kalitesini oldukça azaltıyor.

Fiziksel Zararlar: Özellikle bilgisayar başında çok vakit geçirenlerin yaşadığı bel, sırt, boyun ağrıları, dijital ekranlara bakmaktan ağrıyan ve kuruyan gözler, telefon tutmaktan dolayı küçük parmaklarda meydana gelen şekil bozuklukları dijital yorgunluğun sebep olduğu fiziksel zararlardan sadece birkaçı.

Psikolojik Zararlar: Sürekli gelen bildirimler, sayısız içerik ve arayüz karmaşaları dikkat dağınıklığına sebep olmakla birlikte, sürekli olarak mavi ışığa maruz kalmak uyku düzenini bozuyor. Devamlı online olma baskısı ise stres, kaygı, depresyon gibi psikolojik sorunları meydana getirerek yaşam kalitesini düşürüyor.

Alınabilecek Önlemler

Günümüzde çoğu aksiyonun dijitalleşmesi, tamamen dijitalleşmese bile bir noktada dijital dünyaya bağımlı hale gelmesi sebebiyle, dijitalleşmeden tamamen arınmamız imkansızlaştı. Fakat bilinçli bir şekilde hareket ederek dijital yorgunluktan korunmak mümkün.

Kısa molalar verin: Özellikle masa başında çalışan insanların belirli aralıklarla mola verip, hafif egzersizler yapması ve gözlerini dinlendirmesi sağlık açısından büyük önem taşıyor.

Sosyal medya kullanımını kısıtlayın: Telefonunuza indirebileceğiniz uygulamalar yardımıyla sosyal medya sürenizi kısıtlayabilir ve mavi ışıktan korunabilirsiniz.

Yatmadan önce telefonunuza bakmayı bırakın: Yatmadan önce mavi ışığa maruz kalmak uyku düzenini bozmakta ve uykunuzu kaçırmakta çok büyük bir etkendir, bu alışkanlığı bırakarak uyku kalitenizi önemli ölçüde artırabilirsiniz.