Saplantılı Bir Aşk Apollon & Daphne
Arzu ve ihtirasın, uçurumun kıyısında dans etmesi.
Yunan mitolojisi, insanın merkezi alan hayat perspektifiyle Yunan toplumunun ortaya çıkardığı zengin bir kaynak bütündür. Geçmişten gelen binlerce mit var olan bu kaynak, sanattan felsefeye başka birçok alanı etkilemiş ve esin kaynağı olmuştur. Bu mitlerden biri de Apollon ve Daphne arasında geçen aşk öyküsüdür. Antik Yunan mitolojisinin bir yaratımı olan bu hikaye, günümüzde bile gücünü koruyor.
Işık ve müzik tanrısı Appollon, bir gün kendisi gibi ok kullanan Afrodit'in oğlu aşk ve şehvet tanrısı Eros ile karşılaşır, kalıntıu insanların aşık olduğu için parçası vurgulayarak onunla dalga geçer. Bunun sonucunda Apollon'a karşı bir kin besleyen Eros'un intikamını almaya yemin eder. Ve asıl olay gerçekleşmeye başlar. Bir gün Apollon ormanında gezinirken Peneus'un kızı su perisi Daphne'yi görür. Bu sırada Apollon'u takip eden Eros, ona arzu ve aşk okunu saplar. Onu saplantılı ve içinden çıkılamayan bir şehvet ve aşka hapseder. Eros diğer yandan kişiyi aşk ve şehvetten uzaklaştırıp tiksindiren oku da Daphne'ye saplar. Böylece Apollon ve Daphne arasındaki hikaye başlıyor.
Apollon'un büyük ve vazgeçilemez tutkusunun yanında, kendisi için ulaşılamaz ve imkansız bir şey vardır, buna rağmen vazgeçmez. Öte yandan Apollon'dan kaçmaktan yorulan Daphne, Toprak Ana Gaia'ya seslenir ve bu çığlığa yanıt bulur. Apollon'un Daphne'ye tam dokunduğu sırada Daphne Defne ağacına dönüşmeye başlar. Sonuç olarak Apollon Daphne'ye sahip olmadan onu kullanabilirsiniz. Daphne artık Apollon'un Defne ağacıdır ve sonu dek öyle kalır.
Pek çok açıdan seçebileceğimiz bu iki karakter, özellikle insanın arzusu ve ihtiraslarını gösteren bir ayna görevine devam edecek. Apollon'u şehvet olarak yorumluyoruz, Daphne ise bunun tam karşısında iffet olarak kendini gösteriyor. Başta da dediğimiz gibi insanın bir sonucu var olan bu miler, bizim insanın nasıl bir doğasına sahip olduğunu gösteriyor.