Saramago'ya Bir Bakış: Görmek

Politik bir vurgunda kazanır, başka savaşta ise kaybedersin Görmek adlı eserde bize ait çok şey bulabilirsiniz.

İsmi bilinmeyen bir ülkenin başkentinde seçim günüdür. Fakat o gün başkentin semalarında şiddetli bir yağmur baş gösterir. Bu nedenle halkın büyük çoğunluğu oy kullanmaya gitmez. Belki de böyle düşünülmesi istenilmektedir. Sandık kurulu bu 'zor şartta' bile görev aşkıyla erkenden görev yerlerine gelirken, halk ne cüretle oy kullanmaya gelmemiştir. Şiddetli yağmur sebebiyle mi gelmezler, yoksa bu bir başkaldırı mıdır? Şayet bu bir isyan ise; bu hangi partiye isyandır, belki de halkın 'gözü açılmıştır' , onları kim örgütlemiştir. Görevliler bunları düşünmekle zihinlerini yorarken saatler dörttür ve seçmenler sözleşmiş gibi oy kullanmak için akın akın evlerinden gelirler. Sevinen politikacılar sonuçları beklemeye başlamıştır bile. Ta ki hesaba katmadıkları bir şeyle karşılaşana kadar; oyların çoğunluğu 'beyaz oy'dur. Halkın neredeyse tamamı boş rey atmıştır. Peki bu siyasiler şimdi ne yapacaktır; geçerli oylar mıdır önemli olan yoksa 'beyaz oy' mudur? Bu olanların 'beyaz körlük' ile alakası var mıdır? Seçim sonucu neleri değiştirecektir, halkın bu kararlı duruşu politikacıların hatalarından ders almayı öğretecek nitelikte midir?

Vatandaşların arasına muhbirler göndererek bu işi kimlerin yaptığını, insanların fikirlerini öğrenmeye çalışsa da insanlar sanki aralarında anlaşmışçasına adeta ser verip sır vermemektedir. Bir hafta sonra tekrarlanan seçimlerde bu defa sonuçlar daha da vahim: Ülkenin %83’ü oylarını boş kullanmıştır. Bunun planlı bir hareket olduğu düşünülüp tecrit altına alınan bu kentte etrafı askerler sarıyor, giriş çıkışlar kesin olarak kapatılmakta. Öyle ki temizlik elemanlarının bile işten alındığı kentte halk kendi evlerinin önünü kendileri temizliyor. Hükümetin buradaki nihai amacı şehri ve boş oy kullanıp demokrasiye darbe vuran(!) başkent sakinlerini cezalandırmak; şehirde güvenlik açığı oluşturarak şehri kargaşaya ve düzensizliğe açık hale getirmek. Bunlar gerçekleşiyor mu diye sorarsanız gerekli cevaplar kitapta saklı diyoruz ve devam ediyoruz.

Bu arada ise hükümet günah keçisi arayışını sürdürüyor; kendi içinde yaptığı kabine toplantılarında bazı fikirlere katılmayan bakanlar istifa ediyor ve meydan açık ara başbakan ve içişleri bakanına kalıyor.

Okurken sürekli ülkedeki seçimleri düşünecek, yöneticiler tarafından ortaya atılan her fikirde bizden bir şeyler bulacaksınız.

“Kadere meydan okumanın çok çeşitli yolları vardır ve neredeyse hepsi de boşunadır ve en kötüsünün olacağını düşünmeye mecbur kalırken en iyisinin olacağına inanmak ise bu yolların en sıradanlarındandır.”

Körlük kitabını okuyan herkesin bu kitabı da kesinlikle okumasını tavsiye etmekle beraber, incelememi istediğiniz kitapları yorum olarak yazmanızı istemekteyim, ışıkla ve bilgiyle kalın. 

“Günahkârların bedelini daima doğrular öder.”