Şarap Nasıl Tadılır? - Kısım 1

Şarap tadımına genel bir bakış.

Bu yazımda sizlerle şarap tadımının inceliklerini paylaşmak istiyorum. Bölgeler ve üzümler hakkında pek çok bilgiye ulaşabilirsiniz. Fakat tadım yapmayı öğrenmek veya öğretmek okulda öğrendiklerimize benzemiyor. Empati yaparak size şarap ile ilgilenmeye ilk başladığım zamanlarda yaşadığım zorluklar ve çözüm yollarını göz önüne alarak öğretmeye çalışacağım.

Tadım Ortamını Nasıl Hazırlanır?

Tadım ortamının olmazsa olmaz üç özelliği olamalıdır. Birincisi; sessiz olmalıdır. şaraba yeterince odaklanabilmeliyiz ve zihnimiz boş olmalıdır. İkincisi; yeterince aydınlık olmadır. Doğal ışık tercih sebebidir. Eğer bu mümkün değilse akkor ışık kullanabilirsiniz. Floresan ve diğer ışıklar sarabın rengini manipüle edecektir. Üçüncüsü; kokusuz ve havalandırılmış olamalıdır. Şarabı koklarken ayrıca başka kokuların burnumuza gelmesini istemeyiz.

Bu yüzden parfüm de kullanmamalısınız. Ayrıca bir tadım etkinliğine gidiyor iseniz bu, yanınızdaki kişiye saygısızlıkltır. Parfümden konu açılmışken kolonyalı ıslak mendil kullanımından da kaçınmalısınız. Tadımdan önce dişlerinizi diş macunu ile fırçalamamanız da önemlidir. Şarabın tadını etkiler.

Şarap Kadehi Nasıl Seçilir?

Tadım ortamında bulunması gereken bazı materyaller; kadeh ve tükürük kovasıdır. Kadeh seçiminde dikkat edilmesi gereken birkaç husus vardır. Aromaları tutabilmesi için ağız kısmı dar ve gövdesi geniş olmalıdır. Ve küçük porsiyonlarda tadım yapacağımız için küçük olmalıdır. Bu yüzden ISO Stadandardı tadım kadehleri kulanılır. İnternette kolayca bulup satın alabilirsiniz. Fakat kişisel hayatımda eğer aynı anda birkaç tane şarap tatmıyor isem aynı özelliklere sahip bir beyaz şarap kadehi kullanıyorum. Çünkü anı yaşamayı severim, bu yüzden bir veya iki şarap tadarım ve düşüne düşüne içerim. Bazen yılda bir iki kez büyük şarap etkinlikleri olur. 200-250 tane üretici gelir ve şaraplarını sunarlar. Bir yerden sonra bu tadım işi işkenceye dönüşür. Onca şarap tatmışsınızdır fakat hiçbirini hatırlamıyorsunuzdur. Bazen az çoktan iyidir. Eğer hiç bir şekilde tadım kadehi bulamıyorsanız çay bardağı kullanabilirsiniz. "Su bardağı olmaz mı?" diye sorarasanız su bardağında sadece su içilir, başka bir işe yaramaz. Piyasada pek çok kadeh görmüşsünüzdür, hepsinin bir amacı vardır. Birisi Pinot Noir için mükemmlerdir, birisi Cabernet Sauvignon için. Şarap içerken maksimum keyif almak istiyorsanız doğru kadehi seçmelisiniz. Başka bir yazımda buna ayrıntılı değineceğim.

Tükürük kovası neden gereklidir? Çünkü alkol sizi ve damağınızı uyuşturur. Sonraki şaraplarda hiçbir şey anlamazsınız. Tadım çıkışı ayık olmak da aynı zamanda bir sosyal sorumluluktur. Tükürük kovaları maliyetli olabilir. Bir içi görünmeyen bardak da kullanabilirsiniz.

Tadımda Temel Teknikler Nelerdir?

Şarap tadımı aşık olmak gibidir derler. İlk bakarsınız, sonra koklarsınız daha sonra ise öpersiniz. Şarap tadımında da aynen böyledir. İlk önce rengini ve diğer bileşenlerini gözlemlersiniz. Kadehinizi 45 derece açı ile beyaz bir zemin üzerinde gözlemleyebilirsiniz. Burada genellikle birincil ve ikincil rengine, koyuluğuna, ne kadar leke bıraktığına vs bakarız. Kadehi dik tutup çevirdiğiniz de şarabın gözyaşlarını/bacaklarını inceleyebilirsiniz. Bir sonraki yazımda ayrıtılı bir şeklide anlatacağım. Tüm bunları yaparken kadehi sapından tutuyoruz. Bunun sebebi hem daha iyi gözlemleyebilmek hemde şarabı gereksiz bir ısıdan yani el ısımızdan uzak tutmaktır.

Koklarken ise bu sefer biz doğru 45 derece açı ile tutuyoruz. Ve kadehi burnumuza yaklaştırıyoruz. Eğer alkol rahatsız ediyor ise 1 cm uzaktan koklayabilirsiniz. Ben tüm burnumu kadehin içine sokmayı tercih ediyorum. Kısa kısa, sık sık koklayabilirsiniz. Yada benim gibi derin ama yavaşça koklamayı da tercih edebilirsiniz. Bu bana koklarken düşünme avantajı veriyor. Whiskey gibi yüksek alkollü içkileri koklarken, uzaktan ve kısa kısa koklamak en iyisidir.

Bir yudum alın, ben büyük bir yudum almanızı tavsiye ederim. Burda önemli olan şey, şarabı mümkün olduğunca ağızımızın her tarafında gezdirmektir. Okullarda ilk zamanlarda dilin ön tarafı tatlılığı, arka yan tarafı ekişiliği, arka tarafı acılığı algılar diye öğretmişlerdi. Tabi bu sonra dilin tüm tat tomurcukları aynı derecede algılar diye yalanlardılar fakat burda anlatılmak istenen aslında bu değildi. Eğer siz şarabı dilinizin arka-yan bölümlerine şarabı göndermez iseniz tükürük bezlerini çalıştıramazsınız. Eğer tükürük bezlerini çalıştıramaz iseniz, şarabın asiditesini ölçemezsiniz. Ayrıca ister inkar edin isteretmeyin şarabın tatlılığını en iyi dilin önünde algılarsınız.

Şarabı hala yutmayın. Dilinizde biraz ısınsın. Isınsın ki alkolle beraber aromalar burnunuzun kanallarından yukarı yükseksin. Retronazal dediğimiz koklama gerçekleşsin. Ayrıca alkolü algılamak istiyorsanız bunu yutmadan yapmak zorundasınız. Alkolü algılamanın paratik yolu ise şarap hala ağızınızda iken nefes almanızdır. Hava ile beraber çekilen alkolün yakıcılığını hissetmelisiniz. Bariz bir yakıcılık var ise yüksek alkoldür. Bademcik ve çevresinde ise orta-üst bir alkol vardır gibi.

Tadım Olayı Nerede Gerçekleşir?

Tatma olayı sanılanın aksine burunda gerçekleşir. Hasta olduğumuzda yiyeceklerin tadını alamamamızın sebebi budur. İngilizce'de taste (tat) ve flavor (lezzet) diye ikiye ayrılır. Biz genellikle tat kelimesini kullanırız. Tadı damakta lezzeti ise burunda tanımlarız. Tattan bahsedilen şey aslında şeker, asit, tuz, acılık ve umamidir. Lezzetten bahsedilen şey ise geri kalan herşeydir. Yani çileği çilek yapan, muzu muz yapan şeylerdir. Damak daha çok bunu desteklemek için var olmuş bir organdır. Eğer dikkatli koklarsanız bir yiyeceğin yada içeçeğin tatlı, acı yada ekşi olup olmadığını burnumuzla karar verebiliriz zaten.

Bir sonraki yazımda tümdengelimli tadım ızgarasını konu alan bir yazı yazacağım. Tadımının inceliklerine daha derinlemesine bir dalış yapacağız. Yorumlarınızı bekliyor olacağım. Sormak istediğiniz bir şey varsa lütfen çekinmeyin.