Savaşan Devrimciler Uğruna: Salkım Söğüt

“Davası olan kitap, kavgası olan kitap demektir. Kavgasız kitap hareketsiz kitaptır, hareketsiz kitap ise ölüdür.”

Nazım Hikmet, iyi bir eğitim almıştır. Ancak komünist olduğu için askerlik başta olmak üzere pek çok şeyden uzaklaştırılmıştır. Türkiye’deki rejim adına yaptığı eleştiriler sonucunda Türk vatandaşlığından çıkarılır. Orduyu teşvikten dolayı ise 28 yıl hapis cezası alır. Ancak af çıkması sonucu 12 yıl sonra özgürlüğüne kavuşur. Ardından Rusya’ya kaçar.

Nazım Hikmet, şiirlerini siyasi görüşlerini yaymada bir araç olarak kullanmıştır. Onun için şiir, bireysel dertleri değil, toplumsal sorunların çözümünü konu edinmelidir. Sanatın hayatı aksettiren bir saat olduğunu söylemektedir. Hitabete dayalı bir dili vardır.

O, serbest şiir yazmaktadır. Ancak şiirleri serbest olmasına rağmen şiirlerinin altında yatan bir vezin, kafiye olduğunu söylemektedir. Fiziken hapishanede olmasına rağmen şiirleri hep özgürdür. Hapiste geçirdiği yıllarda aşk duygusunun onda yaşattığı hislere tutunur. Bu aşk, ideolojisiyle birleşir.

“Salkım Söğüt” şiirini, sınıfsız toplum için savaşan kahramanlar adına yazmıştır. Manzum bir hikâyedir. Aynı zamanda lirik bir şiirdir. Nazım, zıt olmasına rağmen bu iki türü birleştirmeyi başarmıştır. Şiirde bir savaşçının ölümü anlatılmaktadır. Savaşçı, ideali yolunda ölümü hiçe saymıştır.

Neden Salkım Söğüt?

Salkım söğüt ağacının yaprakları gözyaşına benzetilmektedir. Su kenarında yaşayan bu ağacın yaprakları narindir. Şiirde her imge özenle seçilmiştir. Bu sayede şiire lirik bir hava verilmiştir.

Şiirde atlılardan söz edilmiştir. Bu sayede şiire hareket katılmıştır. Atlıların güneşin battığı yerde kaybolması ise sınıfsız topluma ulaştıklarını ifade etmektedir. Güneş, sınıfsız toplumu ifade eder. Kızıl atlılar, Sovyet ideolojisini gerçekleştirenlerdir. Beyaz ordu ise düşmandır.

Nazım Hikmet’in bu şiiri fütürist bir şiirdir. Geleneksel şiir şekillerini parçalayarak yeni sesler getirmiştir. Şiir, basamaklı bir biçimde yazılmıştır. Mekineleşmek fikri her mısrada hissedilmektedir. Şiir, zamanında ses getirdiği gibi günümüzde de ses getirmeye devam etmektedir. Ancak bu şiir, güncel siyasete alet edilmeyecek kadar değerli bir şiirdir. Fakat aynı zamanda hatırlatılması gereken nadide bir şiirdir.