Sedef Kabaş: Haklıysak Korkmayacağız, Haksızlık Varsa Susmayacağız!

Gazeteci Sedef Kabaş 49 günün ardından tahliye edildi.

Gazeteci Sedef Kabaş, 14 Ocak’ta katıldığı Demokrasi Arenası programında Uğur Dündar'ın  "Siz siyasete son dönemde hakim olan kırıcı, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı hatta tehtitvari üslubu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna yanıt olarak "Çok meşhur bir söz vardır. Taçlanan baş akıllanır diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz. O saray ahır olur" dedikten sonra gözaltına alınmış ve ertesi gün cumhurbaşkanına hakaret suçundan tutuklanmıştı.

Tutuklandıktan 49 gün sonra ilk duruşmada tahliye edilmesinin ardından yaptığı konuşmada, "Haklıysanız korkmayacaksınız, susmayacaksınız" dedi.

Tahliye sonrası açıklama yapan Sedef Kabaş şunları söyledi:

"Arkamda duran, bana sahip çıkan, onlarca baskı ve sindirmeye rağmen biz buradayız diyen herkese çok teşekkür ediyorum çünkü sizlerin varlığı bana bir kez daha gösterdi ki siz bu toplumun vicdanısınız. Hiçbir şartta bileklerini bükemeyecekleri dayanışma gücünü gösteriyorsunuz. Binlerce mesajınızla desteklerini Bakırköy Kapalı Cezaevi’nde yatan kız kardeşlerim dediğim herkes bana hissettirdi. En sağ tandanslıdan en sol tandanslıya kadar. Hatta zıt görüşlü kadınlar da bana sahip çıktı. Bu da gösteriyor ki, biz haklıyız. Haklıysanız korkmayacaksınız, susmayacaksınız. Bir hukuk devletinde, demokratik bir ülkede, birinin yaşamayacağı şeyleri yaşattılar bana. Ben sadece ve sadece, hakaret kastı olmadan bir atasözü kullandım. Bütün bu sürecin nedeni bu. Herkesin bu süreci düşünmesini istiyorum. Bize bir genelge yayınlasın arkadaşlar bilelim, ona göre örnek verelim. Bunun sınırını kim neye göre çiziyor? Dolayısıyla demokrasinin işlediği, yargının bağımsız olduğu ülkelerde bunlar yaşanmaz. Bu şüpheye dayanarak beni tutuklu yargılamaya karar verdiler ve buraya getirdiler. Bugün itibariyle yanılmıyorsam 49 gün sonra, kendilerince bir çeşit cezalandırmayı gerçekleştirdikten sonra hakim karşısına çıktım ve savunmamı yaptım. Bu savunmayı hem hakime, hem de yüce Türk adaletine yaptım. Beni sadece yargılamadılar, sadece hapsetmediler, bizim gibi gerçekleri yazan ve buna cesaret eden gazetecileri hapsederek, üzerlerinde korku oluşturarak sanmayın ki sadece bizi hapsediyorlar. Bunu gazetecilere sanatçılara akademisyenlere yapan, size neler yapmaz mesajını vermeye çalışıyorlar ve toplumda kendilerince bir korku iklimi yaratmaya çalışıyorlar. Peki korkacak mıyız? Elbette hayır. Haklıysak korkmayacağız. Haksızlık varsa da susmayacağız arkadaşlar."

Kaynak: www.diken.com.tr