Sen Kimsin?
İnsan farklı olmaktan değil aynı olmaktan korkmalı.
Kim olduğunu merak ettin mi hiç? Hangi düşüncenin gerçekte sana ait olduğunu ya da söylediğin, inandığın onlarca şeyin kaçına senin karar verdiğini sorguladın mı? Japonlar insanların üç yüzü olduğunu söylüyor. Birincisi dünyaya gösterilen yüz, ikincisi aile ve arkadaşlara gösterilen yüz üçüncüsü de kimseye göstermediğimiz yüzümüz. Sonuncusu gerçek kişiliğimizi yansıtıyormuş.
Yani anlayacağınız bizim ikiyüzlü tespitimizi çürütüp bir de üzerine üçüncüyü eklemişler. Gelgelelim onların bu sözünün ne kadar doğru olduğuna. Dünyaya, yani tanımadığımız insanlara her zaman mükemmel gözükme çabasında oluruz. Sanki ismini bile doğru düzgün bilmediğimiz kişiler tarafından beğenilmek bize bir şey kazandıracakmış gibi. Aile ve yakın arkadaşlara gelince bütün derdimizi onlar çekerler ancak sevilebilmeye ve anlaşılabilmeye devam etmek için biz istemesekte onların isteklerini yerine getirmek zorunda hissederiz. Kendimize gelince de. Koca bir boşluk.
Dışarıya "beğenilmenin tek ve en iyi yolu bu" diye yansıttığımız oyuncu kimlik ve yakınlarımıza "onları hayal kırıklığına uğratmamam gerekiyor" düşüncesiyle gösterdiğimiz anne, baba, kardeş veya arkadaş kimliği arasında gidip gelirken kendimizi kaybediyoruz.
Senin düşüncenin bir önemi kalmıyor çünkü onu etrafındakiler yönetiyor. Düşünceler duygulara, duygular davranışlara ve davranışlar sana dönüşür. Sen kendini nasıl seveceksen o şekilde davran. Dışlarınırım diye bahsetmekten çekindiğin fikirlerini özgürce dile getir. Diğerleri tarafından yanlış anlaşılır diye tahminler ürettiğin duygularını doyasıya yaşa. Çeşitli nedenlerle bastırdığın her şey seni sen yapan şeylerdir. Unutma, insan farklı olmaktan değil aynı olmaktan korkmalı.