Senden Bana Kalan (The Descendants)

The Descendants film incelemesi.

Kaui Hart Hemmings tarafından yazılan The Descendants romanından uyarlanan filmin başrollerini George Clooney ve Shailene Woodley paylaşmaktadır.

2011 yapımlı bu film, geçirdiği tekne kazası sebebiyle komaya giren eşinin ardından, neredeyse hiç ilgilenmediği kızlarının bakımını üstlenen ve onlarla arasını düzeltmeye çalışan bir adamın hayatını anlatıyor.

Eşi kaza geçirdiği sırada şehir dışında çalışıyor olan Matt(George Clooney)'in kaza öncesinde de eşiyle olan ilişkisi sallantıdadır. Ama karısının geçirdiği kaza ve komaya girmesi Matt'in hislerini ve ilişkiye olan tutumunu değiştirmiştir. Artık tek dileği karısının gözlerini açması ve iyileştikten sonra onunla kaybettiği zamanı geri getirmek, onunla yeni ve güzel anılar yaratmaktır.

Yani kısacası Matt elindekinin değerini, kaybetme aşamasına gelince anlamıştır. Bu aşamada da kızlarıyla işleri yoluna koymaya çalışmaktadır.

Spoilerlı kısım

Artık bütün sorumluluğun kendisine kaldığı kızlarıyla ilgilenmesi gereken ama bir yandan da bunu nasıl yapacağını bilmeyen Matt, karısının gözlerini açmasını ve onunla her şeyi düzeltmeyi beklerken önce karısının uyanamayacağını, sonra da aldatıldığını öğreniyor.

Üst üste aldığı bu darbelerin onda açtığı duygusal yaraları, etrafındakilerle ve kızlarıyla olan ilişkisini izlerken yalnızca ölen karısı tarafından aldatılan bir adamı değil, aynı zamanda anneleri ölen iki kızın babasını da izliyoruz ve Matt karakterine hayat veren George Clooney bize bunu en iyi şekilde yansıtıyor.

Filmin anlatmadan gösterme olayını bu konuda oldukça iyi başarmış olduğunu söyleyebilirim.

Matt karakteri sarsılıyor, düşüyor ama kalkıyor çünkü kızlarının ona ihtiyacı olduğunun farkında. Ve öğrendiği ihanetle her ne kadar öfkelense ve hayal kırıklığına uğrasa da karısına olan görevini yerine getirmeye devam ediyor. Buna, aldatıldığı adamı gidip vedalaşması için hastaneye çağırması da dâhil.

Öfkesine ve kandırılmışlığına rağmen eşine bâki kalan sevgisini görebildiğimiz Matt'in bütün o iç karmaşasını neredeyse hiç sözcüğe dökmeden tavırları, ifadeleri ve hatta sessiz kaldığı anlarda anlatması çok güzeldi.

Birden fazla yerde göz dolduran ve öyle büyük dramalara girmeden, sakin işleyişine rağmen geçirdiği duygularla bile ağlatabilen bu film; her şeyiyle oldukça gerçek ve içten bir şekilde yazılıp hayata geçirilmiş.

IMDb: 7.3