Şikayetim Var Bu Padişahtan Diye İsyan Eden Divan Şairi'nin Anektodu: Fûzûlî

Selam verdim, borçlu çıktım dedikleri...

Irak'ta yaşadığı bilinen Fûzûlî hakkında detaylı bilgimiz olmasa da, Şah İsmail döneminde fethedilen Bağdat'ta bulunduğunu Bengü Bâde adlı eserinden anlaşılmaktadır. Bağdat'ın fethine kadar nerede ve nasıl yaşadığı muammadır. Çoğu bilimsel araştırmada onun türbe bekçiliği yaptığı ifade edilmektedir. Padişahlara şiirler yazması da türbeyi beklerken vaktini bu eserlere harcamış olabileceği ihtimalini güçlendirmektedir. Fûzûlî bugün çok önemli ve ünlü bir şairse de o zamanlar gariban bir türbe bekçisinden daha fazlası değildir.

Kanuni'nin Bağdat'ı fethinden sonra Bâkî'nin saray şairi olarak padişaha akçe karşılığında övgüler yazdığını duyunca, Fûzûlî yerinde duramaz. Kanuni'yi görmeye ve fahriye (övgü) şiirlerini göstermeye niyetlidir. Bağdat'tan kalkıp İstanbul'a kadar kervanların ve at arabalarının olduğu bir dönemde gelir. Kanuni onun eserlerini çok beğenip kendisine maaş bağlanacağını ve 9 akçelik bir ödeme yapılacağını söyler. Fûzûlî ülkesine mutlulukla döner. Fakat o maaş bir daha asla gelmeyecektir. Fûzûlî bunun üzerine padişaha fahriye (övgü) değil hiciv (yergi) şiiri yazar. Şikayetname adlı mektubunda şu dizelerde Kanuni'ye sitemini belli etmektedir.

Fûzûlî şanslıymış ki Kanuni'nin Şikayetname'den haberi olmamış gibi görünüyor. Eğer dönemin en büyük padişahına bu mektup ulaşsaydı, Kanuni o zamanlar çok meşhur olan kelle aldırmayı Fûzûlî'nin de üzerinde uygulatırdı. Bazen hayatlarımız gerçekten pamuk ipliğine bağlı olabiliyor ve biz bundan habersizce yaşıyoruz.