Sinemadan Konuşalım - Bölüm 2

Biyografi Sevenlere... (Spoiler içermez, öneri yazısıdır.)

The Walk: Ülkemizde ''Tehlikeli Yürüyüş'' olarak adlandırılan ilk filmimiz, Fransız bir ip cambazının hikayesini ele alıyor. Film, 1974 yılında ikiz kulelere izinsiz bir şekilde tel gererek üzerinde yürüme cesareti gösteren Phillippe Petit ile olaya tanıklık eden arkadaşlarını anlatıyor.  Phillippe her tele çıktığında daha da cesur akrobatik hareketleriyle film boyunca nabzı yükseltiyor. İzlemeden önce belirtmek gerekir ki cambazın gösterisinde risk aldığı yükseklik tam 400 metre! 

Society of the Snow: Hayatta kalma mücadelesi üzerine temellendirilmiş bu film, 1972 yılında Uruguaylı bir ragbi takımının bindiği uçağın And dağlarına düşmesini konu alıyor. Hikaye ilk dakikasından sonuna kadar fazlasıyla merak uyandırıyor. İzlerken çokça duygusallaşacak, gerilecek ve kendinize sık sık ‘’Ben olsam ne yapardım?’’ sorusunu soracaksınız. Film umut, fedakarlık, mücadele ve dostluk kavramlarını etkileyici bir şekilde yansıtıyor. Ayrıca spoiler vermek olmaz fakat bazı sahneler sizi rahatsız edebilir... 

Hayatta kalmak için ne kadar ileri gidebilirdiniz?

127 Hours: Bir diğer otobiyografik filmimiz ise 127 Saat. Genç bir dağcının Utah’ta kayalara sıkışması ile süregelen hikaye oldukça etkileyici bir yaşam hikayesinden alınmakta. Genç dağcı Aron Ralston, ölüm ile yaşam arasındaki tercihi, göze aldığı acı ve mücadelesiyle adeta büyülüyor. Dağcının evden çıktığı sahnede kamera tarafından odaklanan detayı filmin sonlarına yaklaştıkça anlamlandıracaksınız. Ayrıca son kısımdaki belgesel niteliğindeki görüntüler izleyici için oldukça güzel düşünülmüş bence:) 

Catch Me If You Can: Listedeki diğer filmlerden farklı olarak, oldukça keyifli ve izlerken macerayı yaşıyormuş gibi hissedeceğiniz bir öneri ‘’Sıkıysa Yakala’’. Başrollerinde Leonardo DiCaprio ve Tom Hanks’in bulunduğu bu yapım profesyonel bir hırsız ve FBI ajanının kaçma-kovalama serüvenini ele alıyor. Bir adam kaç farklı hayat yaşayabilir sorusunun cevabı için Frank Abagnale Jr.'ın hayatı biçilmiş kaftan denebilir. 

The Pursuit of Happyness: Son önerim ise bir klasik olacak. Will Smith diyince akla gelen yapımlardan biridir ‘’Umudunu Kaybetme’’. Filmde eşinden yeni ayrılmış durumu kötü bir babanın oğluna bakmak ve hayatını sürdürmek için başından geçenleri izliyoruz. Adıyla tam olarak özdeşleşen film gerçekten de umut etmenin önemini vurgulayan cinsten. Emeklerinin karşılığını arayan bu adamın pes etmemesi onu bambaşka bir dünyaya sürüklüyor. Ünlü iş insanı Chris Gardner’ın hayatını anlatan film, kendisinin yazdığı kitaptan uyarlanmıştır.  

İyi okumalar keyifli seyirler dilerim!