Singlism ve Kimileri Tarafından Fark Edilmeyen Eşitsizlikler
Eşitliğin olmadığı bir yerde adil bir yaşam olabilir mi?
Bazı gerçekliklere değinmeden önce 21. yüzyılda adından bahsettiren singlism kavramının ne olduğuna değineceğim. Singlism; dünya evine girmemiş insanlara karşı gösterilen ayrımcılık ve dışlanmayı ifade eder. Kimileri evliliği bir statü göstergesi olarak benimser ve bekar insanları damgalamayı tercih eder. Özellikle belli bir yaştan sonra bekarlık bazı insanlar için anormal bir durumdur. Oysaki bazen evlenmemek de kimi insan için sadece kişisel bir tercihten ibarettir.
Farkedilmeyen eşitsizliklere değinecek olursak bazı ülkelerde evli bireylere bekar bireylere oranla daha çok avantaj sağlanmaktadır. Bu avantajlar arasında vergi muafiyeti, sigorta hakları, konut stratejileri, kariyer fırsatları ve izin politikaları gibi avantajlar yer almaktadır. Evli ve özellikle çocuk sahibi olan kişiler vergi muafiyetinden yararlanabiliyor. Her olumsuzluğun ardından ''sağlık olsun'' denmesi ve en önemli kavramlardan birinin ''sağlık'' olduğunun söylenmesine rağmen bekar bireyler evli bireyler kadar sağlık sigortasından eşit şekilde yararlanamayabiliyor. Konut kampanyaları aile odaklı olduğu için bekarların bu kampanyalardan faydalanması da zorlaşabiliyor. İş hayatında ise evli insanların bekar insanlara oranla daha yerleşik ve istikrarlı olabilecekleri düşünülebiliyor. Ayrıca bazı şirketler evlilik ve çocuk odaklı izin hazırladığı için bekarlara aynı fırsatlar sunulamayabiliyor. Kriz çıktığında evli ve özellikle çocuklu bireylerin özel hayatlarında daha fazla sorumluluk aldıkları düşünülerek de mesaiye bırakılması gerekenler bekarlar olabiliyor. Aynı zamanda kriz zamanında evli ve çocuklu insanlara oranla bekar insanlar daha fazla işten çıkartılabiliyor.
Eskiye oranla günümüzde çifte standatlar azalsa da hala bazı eşitsizlikler göz ardı edilmektedir. Bu durumun en büyük etkenlerinden biri olarak da medyanın ön plana çıktığı söylenmektedir. Bazı dizilerde, filmlerde ve reklamlarda belli bir yaşa gelmiş bekar insanlar mizah konusu haline gelmektedir. Bekarlık; eksiklik, negatif stereotip ve hatta psikolojik bir sorun gibi lanse edilmektedir. Bekar kadınlar evde kalmış kız kurusu, bekar erkekler ise sorumluluktan korkan kişiler olarak görülmektedir. Tabi ki bazı yapımlar yaşadıkları toplumu yansıttıkları için de bu konulara değinmektedir. Ayrıca bu hikayelerin sonu evlilikle taçlandırılmaktadır. Evlendiler ve sonsuza kadar mutlu olacaklar mesajı verilmektedir.