Sinirbilimde Devrim Yaratan Hasta: Phineas Gage

"Beyin ve zihin birdir."


Bir insan demir bir çubuk beynini delip geçtikten sonra yaşayabilir mi? Phineas Gage'in hikayesi buna ışık tutacak.


13 Eylül 1848'de, 25 yaşındaki Gage, Cavendish, Vermont yakınlarında demiryolu yatağı hazırlayan bir ekipte ustabaşı olarak çalışıyordu. 13 Eylül'de, barutu bir deliğe yerleştirmek için sıkıştırma demiri kullanırken, barut infilak etti ve demir Gage'in sol yanağından girerek beynini delip geçti. Arkadaşları hemen onu yaşadığı Cavendish kasabasına götürdü. Bazı kaynaklara göre doktoruna ''Size de epey iş çıktı'' diyecek kadar bilinci açıktı.

Gage fiziksel olarak iyileşti, ancak psikolojisindeki değişiklikler onu ustabaşı olarak eski pozisyonuna geri döndüremedi. Gage'in doktoru Harlow, onun entelektüel yetileri ile hayvani eğilimleri arasındaki dengenin yok edilmiş gibi göründüğünü yorumladı. Daha önce arkadaşları tarafından çok sevilen Gage, artık meslektaşlarına karşı hürmet göstermiyor, saygısız, sabırsız, inatçı ve birçok plan yapmasına rağmen hiçbirini gerçekleştiremiyordu; arkadaşları “Gage artık Gage değildi” yorumunu yaptı.

Gage demiryolunda çalışamıyordu ama yine de bir işe ihtiyacı vardı. Bir süre New England çevresinde meraklılara kendini sergileyerek, kafasındaki delikleri ve ünlü demiri göstererek para kazandı. Daha sonra kendisine Şili'deki Val Paraiso-Santiago güzergahında uzun mesafe posta arabası sürücüsü olarak iş teklif edildi. 100 millik bir rotada ve zorlu arazide 13 saat bir arabayı, altı atı ve ayrıca yolcuları idare ediyordu. Gage, Şili'de yedi yıl yaşadı ve ardından epileptik nöbetler geçirmeye başladı. 1860 yılında San Francisco'daki ailesinin yanına döndü. Yaralanmadan 12 yıl sonra Mayıs 1860'da geçirdiği nöbetlerin sonucunda öldü.

Dr. Harlow olmasaydı, Gage'in hikayesi belirsiz bir küçük kasaba trajedisi olarak kalabilirdi. Ancak Dr. Harlow 1866'da ailesinin adresini bularak Gage'in kız kardeşini Gage'in mezarını açtırmak ve kafatasını incelemek için ikna etti. Gage'in ailesi kafatasını ve demiri Dr. Harlow'a teslim etti ve Harlow, Gage'in zihinsel durumunu ve Güney Amerika'daki yılları hakkında hemen hemen bildiğimiz her şeyi içeren vaka raporunu yazdı.

Gage, beyin travması ile kişilik değişikliği arasında bir bağlantı olduğunu öne süren ilk vaka olduğu için sinirbilim tarihinin en ünlü hastası oldu. Melbourne Üniversitesi'nden Malcolm Macmillan, An Odd Kind of Fame: Stories of Phineas Gage adlı kitabında, psikolojiye giriş ders kitaplarının üçte ikisinin Gage'den bahsettiğini yazıyor. Harvard Tıp Fakültesi kampüsündeki Warren Anatomik Müzesi'nde bugün bile kafatası ve demir en merak edilen parçalar arasında yer alıyor.

Gage'in hikayesinin günümüze kadar ulaşmasının bir başka nedeni, karanlık ve belirsiz kalan her şeye rağmen, hayatının önemli bir şeye işaret ediyor olmasıdır: Beyin ve zihin birdir.

Bir sinirbilimcinin yazdığı gibi, "Gage'in hikayesine var olan temel bir gerçek, modern sinirbilimin şekillenmesinde muazzam bir rol oynamıştır. Beyin, kişiliğin ve benlik duygusunun fiziksel tezahürüdür." Bizi bu gerçeğe yönlendiren Phineas Gage olmuştur.