Sınırlar var insanları kuşatır

Öteki olmaya dair district 9 okuması

İnsan nedir? İnsan olmanın anlamı nedir?

Art arda yaşanan akdeniz mülteci gemisinin batması ve titan deniz altının kaybı bizi bu soruya yöneltmiştir.

Titan denizaltısından iletişimin kesilmesiyle beraber tüm uluslararası medyanın bu habere odaklanması ve arama kurtarma çalışmalarının seferber edilmesi, diğer yandan Yunanistan’da batan göçmen teknesine yönelik Yunanistan’ın sadece “yas” ilan etmesi “insanın” ne olduğuna dair sorgulamalara ve “insan”a bakıştaki çelişkiyi göstermiştir.

District 9 filmi de Yunanistan’da batan mülteci gemisi gibi bir mülteci (öteki) olmayı uzaylılar üzerinden ele alıyor.

Göçmenlik konusunda “bir kadının bir erkekten daha çok bir göçmen” olduğu gerçeğini bazı insanların daha “insan” olduğu fikrine çevirebiliriz.  Bazı insanların toplum dışına itilmesi ve içine alınması meselesi insanın inşası sürecinde önemlidir. İnsan olmak veya insan olmayana dönüşmek ne ifade etmektedir eğer böyle bir ayrım mümkünse.

District 9 filmi başkahraman Wikus Van De Merwe üzerinden insan olmanın veya ötekileşmenin hikayesini anlatıyor. 1982’de Güney Afrika’nın Johannesburg kentine bir uzay gemisi gelir. Bu noktada film Güney Afrika’daki apartheid sistemiyle kaçınılmaz paralellikler gösterir. İnsanlar inisiyatif alarak gemiye girerler. Gemiye girdiklerinde uzun süre aç ve susuz kalmış bir topluluk görürler. Kalabalıklaşma ve güvenlik sebeplerinden dolayı onları bir hükümet merkezine yerleştirirler ve bu bölgeyi 9. bölge olarak adlandırılırlar.  Van de Merwe “karides” olarak adlandırılan uzaylılarla ilgilenen MNU örgütünde bir çalışandır ve bu uzaylıların yerini değiştirmek ile görevlidir.  MNU uzaylıların sahip olduğu gelişmiş silah teknolojisine sahip olmak istemektedir fakat silahlar yalnızca uzaylıların DNA’sı ile çalışmaktadır. Görevi esnasında kendini uzay yakıtına maruz bırakan Wikus, uzaylılar için aşağılayıcı bir isim olan "karides"e dönüşmeye başlar. Bunu öğrenen MNU, Wikus üzerinde deney yapmaya karar verir çünkü o da artık uzaylı DNA’sına sahiptir. Wikus bu durumdan kurtulmak için 9. Bölgeye sığınır. Wikus’un artık bir karidese dönmesi onu ötekileştiriyor ve bir hedef haline getiriyor. Filmde uzaylılar Afrika’nın Nijeryalı göçmenleri özdeşleştirilirken insan nüfusu zengin sınıfı temsil etmektedir. Uzaylıların 9. Bölgede kötü şartlar altında yaşamasına rağmen insanların onları yanlarında istememesi ve şehirden uzaklaştırmak istemeleri, çoğalmalarını engellemeleri Titan denizaltı ve Yunanistan teknesi ile benzetilebilir. Filmde uzaylıların ötekileştirilmesi ile tüm koruma statülerini kaybetmesi göçmenler ile eş değer tutulabilir. Çünkü uzaylılar da birer göçmen olarak dünyaya geliyorlar, azınlıklar ancak “insan”a dönüşürlerse kabul edilebiliyorlar. Wikus’ta Yunanistan’daki göçmenler gibi hikaye sonunda hayatta kalmak için her şeyi kedi başına yapan bir savaşçıya dönüşüyor.

Eşit, özgür ve sömürüsüz bir dünyanın savaşçılarıyız.

Kilitler var kapıları kapatır
Sınırlar var insanları kuşatır
Köleler var kilitleri üretir
İşte o kilit boğdu kaçakları

..

Çünkü kaptan korkar isyandan
Fırtınalardan bile fazla
Bir gemi batıyor cani sulara

..

Yalanı bol, kilidi bol dünyanın
Çilesi bol, kapısı bol gemisi