Siyaset Felsefesinin Kurucusu: Niccolò Machiavelli

Felsefe derslerinde, kitaplarında ve hatta siyasette rastladığımız makyavelist kavramına adını veren filozofu gelin yakından inceleyelim.

Machiavelli, Rönesans döneminin en tanınmış filozoflarından biridir ve özellikle siyaset felsefesi konusunda büyük bir etki yaratmıştır. Modern siyaset felsefesinin ve siyaset biliminin babası olarak kabul edilir. Hem yaşarken hem de ölümünden sonra eserleri, Shakespeare gibi önemli figürler tarafından tartışılmış ve yorumlanmıştır. Machiavelli'nin siyaset felsefesine getirdiği yaklaşım, dönemin birçok fikri gibi yenilikçiydi. En bilinen eseri olan "Prens"te kullandığı "virtù" ve "fortuna" kavramları geniş çapta yankı bulmuştur. Machiavelli'nin bu kavramları ve diğer fikirleri, zamanla "Makyavelist" olarak adlandırılan ve günümüzde olumsuz bir anlam taşıyan bir düşünce biçimi haline gelmiştir.

Özel Hayatı

Machiavelli'nin erken yaşamı, diğer İtalyan Rönesans figürlerine kıyasla daha az belgelenmiştir. 3 Mayıs 1469'da Floransa'da doğmuş ve genç yaşta ünlü bir Latin öğretmeni olan Paolo da Ronciglione'nin öğrencisi olmuştur. Daha sonra muhtemelen Floransa Üniversitesi'ne gitmiştir. Kariyerinde önemli bir dönüm noktası, 1498'de Floransa Cumhuriyeti'nin İkinci Şansölyesi olarak atanmasıyla gerçekleşmiştir. Bu görevde, on dört yıl boyunca Avrupa'nın çeşitli yerlerine seyahat etmiş, birçok rapor yazmış ve Floransa'yı temsil eden diplomatik görevlerde bulunmuştur. Ancak, 1512'de Medici ailesinin iktidara geri dönmesiyle birlikte görevinden alınmış, hapsedilmiş ve işkence görmüştür. Serbest bırakıldıktan sonra, Floransa'nın dışındaki aile mülküne çekilmiş ve edebi çalışmalarına yoğunlaşmıştır. Bu dönemde en ünlü eseri "Prens"i yazmıştır. Eser, 1513'te yazılmasına rağmen, Machiavelli'nin ölümünden sonra 1532'de yayımlanmıştır.

Prens

Machiavelli'nin en ünlü eseri "Prens," 1513 civarında yazılmaya başlandığı ve 1515'e kadar tamamlandığı düşünülen, hükümdarlara yönelik pragmatik yönetim stratejilerini ele alan bir çalışmadır. Ne yazık ki, Machiavelli'nin kendi el yazısıyla yazılmış bir el yazması günümüze ulaşmamıştır. Eserin varlığı ilk olarak, Machiavelli'nin arkadaşı Francesco Vettori'ye yazdığı 10 Aralık 1513 tarihli bir mektupta ortaya çıkmıştır. Machiavelli, bu mektupta "De Principatibus" (Prenslikler Üzerine) adlı bir eser üzerinde çalıştığını belirtmiş ve uzun süredir arkadaşı olan Filippo Casavecchia'nın metnin taslağını incelediğini söylemiştir. 1516-17 yıllarına gelindiğinde, "Prens" adlı eserin birkaç el yazması, Machiavelli'nin arkadaşlarının elinde bulunmaktaydı. İlginç bir şekilde, bu el yazmalarından bazıları günümüze ulaşmıştır, ancak "Prens" adını taşımamaktadır. Eserin ilk baskısı, Machiavelli'nin ölümünden yaklaşık beş yıl sonra, 1532'de papalık izniyle yayımlanmıştır.

"Prens," yirmi altı bölümden oluşur ve Lorenzo de' Medici'ye ithaf edilmiştir. Ancak, Machiavelli başlangıçta eseri Lorenzo de' Medici'nin oğlu Giuliano'ya ithaf etmeyi planlamıştır, ancak bilinmeyen nedenlerle bu ithafı değiştirmiştir. Eserin yapısı da yorumlama açısından zorluklar yaratır. İlk bölümde açıkça prenslikleri ele alan bölümlerle başlar, ancak ilerleyen bölümlerde prenslere odaklanmaya başlar. Bu durum, eserin yapısını daha karmaşık hale getirir. Ayrıca, Latince bölüm başlıklarının İtalyanca metinle birlikte kullanılması ve kitap boyunca sıkça "prens" ve "prenslik" terimlerinin geçmesi, eserin yorumlanmasını zorlaştırır.

"Prens," tarih boyunca büyük yankı uyandırmış ve tartışmalara yol açmıştır. Kitabın görünürde zulmü önerdiği, otokrasiyi cumhuriyetçi yönetim biçimlerine tercih ettiği ve Cesare Borgia gibi figürleri övdüğü düşünülmüştür. Machiavelli'nin görünümlerin manipüle edilebileceğine olan inancı, eserin yorumlanmasını daha da zorlaştırmıştır. Rousseau'dan Spinoza'ya kadar pek çok yorumcu, "Prens" hakkında farklı yorumlar sunmuştur; bazıları eseri cumhuriyetçi bir öğretinin parçası olarak görürken, bazıları eseri hiciv veya ironik bir bakış açısıyla ele almıştır. "Prens" ve Machiavelli'nin diğer yazıları arasındaki ilişkinin hala tartışılmaya devam etmesi, onun mirasının süregelen bir bilmece olduğunu gösterir.

Cesare Borgia

Livy Üzerine Söylevler

Machiavelli, "Livy Üzerine Söylevler"i muhtemelen 1513 gibi erken bir tarihte yazmaya başladı. "Prens"te cumhuriyetler üzerine daha uzun bir çalışma yapılması gerektiğine dair referanslar, "Söylevler" adlı eserin daha geniş bir perspektif sunduğunu gösterir. "Söylevler," Livy'nin "Roma Tarihi"ne dayanır ve üç bölüme ayrılmıştır. İlk iki bölüm, iç kamu meselelerine ve Roma'nın genişlemesine odaklanır. "Söylevler," modern cumhuriyetçi teorinin temel taşlarından biri olarak kabul edilir ve Rousseau, Montesquieu, Hume ve Amerikan kurucu babaları gibi düşünürler üzerinde büyük bir etki yaratmıştır.

İşlediği Ana Temalar

Machiavelli'nin siyaset felsefesi, siyasi yönetimin etkili bir güç kullanımına dayandığını savunur. "Virtù" kavramı, bir hükümdarın devleti koruması ve büyük işler başarması için geliştirmesi gereken kişisel nitelikleri ifade eder. Machiavelli'nin virtù kavramı, ahlaki iyilikten ziyade bir hükümdarın devleti korumak için gerektiğinde iyi ve kötü arasında geçiş yapabilme yeteneğini temsil eder. Bu kavram, bir hükümdarın esnek bir tutum sergilemesi gerektiğini ve duruma göre stratejik bir zeka ve kararlı bir eylem göstermesini vurgular.

Machiavelli'nin bir diğer merkezi kavramı olan "Fortuna," siyasi istikrarı tehdit eden öngörülemez güçleri temsil eder. Machiavelli'ye göre, başarılı bir hükümdar, Fortuna'ya karşı cesur ve kararlı bir şekilde yanıt vermelidir. Fortuna, tıpkı yıkıcı bir nehir gibi, önceden hazırlık yapılarak ve direnç gösterilerek üstesinden gelinebilir. Machiavelli, siyasi başarının çoğu zaman Fortuna'ya karşı agresif bir yanıt vermeyi gerektirdiğini savunur.

Prens kitabının eski bir Fransızca baskısı

Mirası

Machiavelli'nin mirası, sonraki dönemlerde hem açıkça ona atfedilen çalışmalarla hem de dolaylı olarak etkilediği fikirlerle şekillenmiştir. "Makyavelist" terimi, genellikle olumsuz bir anlam taşır. Machiavelli'nin yazıları, ahlaki dersleri ve kiliseye yönelik eleştirileri nedeniyle 1564'te ilk kez derlenen Yasaklı Kitaplar Listesi'ne dahil edilmiştir. Ancak, birçok modern filozof onun eserlerini okumuş, ancak çok azı onu açıkça savunmuştur. Francis Bacon, "The Essayes or Counsels, Civill and Morall" (1625) adlı eserinde Machiavelli'nin cesaretini övmüştür. James Harrington, "The Commonwealth of Oceana" (1656) adlı eserinde Machiavelli'yi "politikacıların prensi" olarak adlandırmıştır. Benedict de Spinoza, Machiavelli'nin niyetlerini savunarak onu bir cumhuriyetçi olarak görmüştür. Jean-Jacques Rousseau da Machiavelli'yi "dürüst bir adam ve iyi bir vatandaş" olarak tanımlamış ve "Prens"i bir cumhuriyetçinin kitabı olarak görmüştür.

Modern cumhuriyetçi yorumlar, Machiavelli'yi bireysel çıkarları ön planda tutan liberalizme alternatif bir toplulukçu olarak görme eğilimindedir. Bununla birlikte, Machiavelli'nin daha büyük etkisi, açıkça onun adını anmayan düşünürler aracılığıyla olmuştur. Jacob Burckhardt ve Leo Strauss gibi düşünürler, Machiavelli'nin modernitenin kurucusu olarak derin bir etkiye sahip olduğunu savunmuşlardır. Machiavelli, kendi döneminin ruhundan nefret etse de, Romalıların hatalarını düzeltebilecek ve kalıcı bir siyasi düzen yaratabilecek "ebedi bir cumhuriyet" hayal etmiştir.

Francis Bacon

Machiavelli'nin siyaset felsefesi, yönetimin gerçekçi ve çoğu zaman sert bir güç uygulamasına dayandığını vurgulayan önemli bir değişimi işaret eder. Virtù kavramı, bir hükümdarın siyasi arenada ustaca manevra yapabilmesi için sahip olması gereken temel nitelikleri ifade ederken, Fortuna kavramı ise siyasi liderlerin karşılaştığı öngörülemezlikleri ve olası kargaşaları vurgular. Machiavelli'nin teorileri, modern siyaset düşüncesinin temel taşlarından biri olarak kalmaya devam etmekte ve liderlik, siyasi başarı ve ahlaki sorumluluk arasındaki ilişkileri sorgulayan etik tartışmaları canlandırmaktadır. Machiavelli'nin fikirleri, günümüzde bile siyaset, liderlik ve güç kullanımı konularında derinlemesine tartışılmaya devam etmektedir.