Sonbaharda Okunabilecek 5 Kitap / Bölüm 1

Sonbahar mevsiminde okunmalık kitap önerisi arıyorsanız tam yerindesiniz. Buyrun içeriye alalım sizi.

Sonbaharı kaç kişi seviyor bilemem fakat benim en sevdiğim mevsimdir. Yazın bunaltıcı sıcaklığının kesildiği, kışın titreten soğuğunun henüz gelmediği ve ağaçlarla dekorasyonların sarı, turuncu, kırmızı ve kahverengi tonlarına büründüğü sonbahar mevsimi benim oldukça hoşuma gidiyor.

Sizlere okuduğum kitaplardan sonbahar mevsiminde okunabilecek vibe aldığım kitapları önermek istiyorum. Eğer okursanız, umarım sizlerde benim gibi beğenirsiniz.


1-Mürekkebe Boyanan Sardunya - Sümeyye Demirkıran

Benim çok sevdiğim, favori listemde yaklaşık üç senedir ilk sırada yer alan kitaptır, seridir, Mürekkebe Boyanan Sardunya. İlk iki kitabının neredeyse her sayfasını alıntıladığım, ara ara ağladığım ve tam olarak sonbahar belki ucundan biraz da kış kitabı olarak gördüğüm seridir.

Karakterleri karşımda olsa sımsıkı sarılacağım, onlarla arkadaş olmak isteyeceğim karakterlere sahiplerdi. Zaman zaman birbirlerine karşı davranışlarında heyecanlanıp karnımın kasıldığı ve zaman zaman gözlerimin dolduğu yerler oldu.

Karakterler o kadar nazik ve güzel seviyorlar ki birbirlerini... Her okuyuşumda onlara imrenmeden, kıskanmadan edemiyorum. Böylesi bir aşkı herkesin okumasını, örnek almasını istediğimden herkese önerip okumalarını sağlamaya çalışıyorum. Şunu itiraf etmeliyim sanırım ki, herkesin beğeneceği bir kitap olmayabilir. Bunun sebebi büyük ve sürekli olaylar silsilesinin olmayışı. Bunu bilerek okumaya karar verirseniz, seveceğinizi düşünüyorum.

Konusuna gelecek olursak Mislina, platonik hisler beslediği ve sınıf arkadaşı olan Akif Selim ile komşu. Bir şeyleri başlatan, kıvılcımların canlanmasını sağlayan Mislina'nın Akif Selim'in hasta olduğunu düşünerek mandalina vermek istemesi fakat bir şeyleri çaktırmamak için tüm apartmana mandalina dağıtması oluyor. Bu mandalinalar olmasaydı böyle bir kitap çıkar mıydı bilemem fakat bu düşünce benim hoşuma gitmişti okurken.

Mislina ve Akif Selim, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde ikinci sınıf öğrencileri. Mislina'nın bu platonik hisleri üniversiteye başladığı günlere dayanıyor. Bu hislerini kendi içinde saklayıp büyütüyor, kuşu ile paylaşıyor. Komşu olmaları ise, Mislina'nın Akif Selim'e yakın olma isteği ile alt katına taşınmasına dayanıyor. Bu mandalina olayından sonra sık sık olmasa da, ara ara iletişime geçmeleriyle hikayemiz devam ediyor.


2-Kefen - Şehnaz & Gülşen

Kitap kapağı kış mevsimi vibe veriyor, kabul. Fakat konusuna geldiğimizde bence bir sonbaharda okunacak kitaplardan oluyor. Eğer bolca ağlamak isteyen varsa bu kitabı kesinlikle öneriyorum.

Ana karakterin küçük bir kız çocuğu, konunun onun hayat mücadelesi, aşkın neredeyse hiç olmadığı, okurken hayata nefret kusacağınız, öfkeden gözlerinizi kararacağı, ağlamaktan gözlerinizin şişeceği bir kitap Kefen.

Bebek Aden dışındaki tüm karakterleri omuzlarından tutup sarsmak istediğim zamanlar oldu. Efraz mesela, davranışlarında ne kadar haklı olursa olsun bir an bulup anlatması gerekenler vardı ve bu da onu haksız çıkaran bir noktaya dönüyordu.

Behzat, kitabımızın meleğiydi. Bu hayatta onun gibi biriyle karşılaşmak sanırım çok zor... Öylesine iyi biri ki...

Efraz, o küçük yaşında, öylesine zor şeyler yaşadı, şahit oldu ki... Hiçbir çocuk hak etmiyordu, edemezdi. Onca zorluklara, kötülüklere rağmen hayatta kaldığı, Behzat'a güvendiği ve kimseye muhtaç kalmamak için direndiği için ona helal olsun diyorum.

Konumuza artık gelirsek üstünkörü anlatmak istiyorum. Çünkü dilim varmıyor detayına inmeye. Lübnan'da başlayarak kötü olaylar silsilesi ile Türkiye'ye kaçak gelen Efraz ile Aden'i konu alıyor.

Kitapta, hayatın gerçekleri, acı dolu bir hayatın öyküsü var. Bu kitapta, iyilik ve sevgi dolu bir adamın ağabeylik yapması, koruması var.

Herkesin okumasının gerektiğini düşünüyorum. Akıcı, sürükleyici, merak uyandıran, duygulandıran bu kitap, acı verici bir güzellikte.


3-Ateşte Açan Çiçek - Berrin Karapınar

Berrin Karapınar'ın kalemini seviyorum çünkü her zaman akıcı, sürükleyici, merakımı cezbeden bir kalemiyle karşılaşıyorum. Ayrıca sürekli okuduğum kitaplardan birazcık daha farklı konuları ele aldığını düşünüyorum.

Nur'un ananesinin ölümü, onu, annesinin yanına taşınmasına neden oluyor. Annesinin bir genelevde çalışması ve annesinin, kızının bu bataklığa düşmesini istememesinden dolayı da Nur, engelli erkek çocuk gibi davranarak kendisini bir şekilde korumak zorunda kalıyor. Bir süre sonra kanserin son evresinin pençesine takılan annesi, son nefesini vermeden evvel, kendisi ile ilgilenen ve iyi bir doktor olan Muhittin'i arıyor. Nur'a göz kulak olmasını, onu okutmasını istediğini söylediğinde doktor bunu kabul ediyor.

Nur, büyüdükçe güzelleşirken kız olduğu da belli olmaya başladığında Muhittin, küstüğü ailesinden yeğeni Karhan'a mektup yazıyor. Bu mektup üzerine Karhan, onu evine kabul ettiğini söylüyor ve Nur, İstanbul'a giderek asıl macerasına atılıyor.

Muhittin'in ve Karhan'ın iyiliği hoşuma giderken Nur'un annesinin öyle bir yerde kızına önem vermesi, saklamaya çalışması ve onu okutmak istemesi oldukça hoşuma giden bir nokta oldu.

Okurken elimden asla düşüremediğim ve çabucak bitirdiğim bir kitap oldu. Akıcılığı, sürükleyiciliği ile herkese önerebileceğim bir kitap olduğunu düşünüyorum.


4-Aldattım Kendimi - Kukla - Gül Dane Yıldız

Psikolojik gizem-gerilim kitabı olan Aldattım Kendimi-Kukla kitabı gerçekten sürükleyici ve akıcı bir kitap. Okurken sürekli 'şimdi ne olacak?' diye düşünerek heyecanla sayfaları çevirdiğim ve yazarını bolca darladığım bir kitap oldu. İlk baskı kapağından ötürü romantik bir kitap sansam da okuduğum zaman pek de bu türden olmadığını fark etmem itiraf ediyorum dumura uğramama sebep oldu. Psikolojik gizem-gerilim türünü sevmemem kitabı yarım bırakma ihtimalini doğursa da hissettiğim o aşk, beni meraklandırıp kitaba devam edip bitirmemi sağladı.

Kitabın başlarında daha fark ettiğim, tahmin ettiğim şeyin ikinci kısımda doğrulanması, mutlu etti beni.

Kitap, iki kısımdan oluşuyor ve iki kısımda birbirinden zıttı denebilir. İlk kısımda Ayaz, ikinci kısımda ise kendinizi birden Rüzgar diye sayıklarken bulabilirsiniz, uyarmadı demeyin!

Efsun, gerçekten güçlü bir kızdı bana göre. Yaşadıklarına rağmen ayakta duruşu ve iyileşmek için çabalaması benim oldukça hoşuma giden noktalardan biriydi. Elbette nefret ettiğim karakter oldu, sizin de olacaktır. Poyraz karakterinden ilk kısımda nefret etsem de, ikinci kısımda oldukça kararsız kaldığım bir karakterdi.

Konumuza gelirsek Efsun, ailesini kaybetmiş ve teyzesi ile yaşayan ana karakterimiz. Gittiği okuldaki sınıf arkadaşı Poyraz ile sevgili fakat ondan şiddet görüyor. Her ne kadar ondan ayrılmak istese de Efsun'un düşüncelerini ve hareketlerini kontrol eden şeytan, buna izin vermiyor çünkü şeytan, Efsun'un acı çekmesinden zevk alıyor ve bununla besleniyor. Efsun, yaklaşık iki üç senedir, bu şeytanla mücadele ediyor ama ne yazık ki bu savaşı kazanamıyor. Buna rağmen pes etmiyor. Şeytan ile ilgili bir sorunumuz daha var! Şeytanı Efsun'dan başka kimse göremiyor. Efsun ne zaman birinden yardım isteyecek olsa, anlatacak olsa şeytan buna engel oluyor.

İlk kısım finali öyle bir yerde bitiyor ki... Öyle bir noktada öyle bir olayla sonlanması, kitabın nasıl devam edebileceğini bilemeyerek merak ve heyecanla ikinci kısımdan devam etmemizi sağlıyor.

Bu mevsimde kesinlikle okunması gereken bir ktiap olduğunu düşünüyorum.


5-Senden Gidemiyorum - Mira Yelkenci

Kitabın başından son sayfasına kadar beni kendisine bağlayan ve elimden düşüremediğim bir kitaptı.

Başlarda, Dilara'nın yaptığı hatadan dolayı ona çok kızgındım fakat onun da bunun farkında oluşu bu kızgınlığımı azalttı. Dış görünüşün önemli olduğu düşüncesi vardı bence. Çünkü kitabımızın konusu, Ömer'in yıllar önce o küçük kızı, hevestir diyerek reddetmesi ama yıllar sonra gördüğündeyse kızın değiştiği ve güzelleştiğini fark etmesi adamın kıza aşık olmasında etkili olması, bu düşünceyi kanıtlar nitelikteydi.

Dilara, lise yıllarında, babasının arkadaşı ve komşuları olan ailenin büyük çocuğu ve aynı zamanda da abisinin arkadaşı olan Ömer'e aşıktı. Ömer'in doğum günü partisinde biraz içip cesaretlenerek herkesin içinde Ömer'e ilan-ı aşk ediyor. Ömer ise onu, herkesten uzaklaştırıp kendisine göre uygun bir şekilde reddediyor. Eve geldiklerinde abisi de kıza biraz kızıyor ve olaylar bir şekilde gelişiyor. Ömer, eğitimi için yurtdışına gidiyor ve kızla karşılaşmıyor. Bu anlattıklarım, kitaba göre 8 yıl önceye dayanıyor.

Bu 8 sene bittiğinde, Dilara, kendisini Ömer'in nişanında buluyor. Ondan vazgeçmek, unutmak için sebep bulma amacıyla katılıyor bu nişana. Bu sefer de, Ömer, kızdan etkileniyor., hemde nişanında! Gerçi nişanlanacağı kız da, evlerden ırak olsun. Ömer'in masaları gezerken etkilendiği kızın Dilara olduğunu konuşmalar arasında öğreniyor. Ömer'in, Dilara'nın çalıştığı üniversitede işe başlaması vs. derken olaylar fazlasıyla gelişiyor, aralarındaki çekim şiddetleniyor.

Ömer, nişanlı, bunu nasıl yapabilir, aldatma olan bir kitabı neden öneriyorsun diyebilirsiniz fakat işler bildiğiniz gibi değil. Ön yargı yaklaşmadan okuyup kendiniz bunu çözüp anlamalısınız bence.

Benim açımdan kitaptaki tek kusur abi-kardeş ilişkisini istediğim kadar okuyamamış olmak.