Sonsuzluğun Kanatları

Kelebek kanatlarındaki narin renkler, o ruhun içinde taşıdığı canlılığın ve değişme arzusunun bir ifadesidir. -Anonim

Metrodan indikten sonra aklı iki saniye önce kapattığı romanda takılı kaldı. Yıllar önce okumuş olduğu bu kitabı 9 yıl sonra raftan alma sebebi içinde bulunduğu paradokstan kurtulma isteğiydi. Işık ararken bulurdu kendini kitaplarının yanıbaşında. Bunun sebebi insanların sözlerinin ürkütücü gelmesiydi. Babasının gidişinden sonra kocaman dünyada yapayalnız kaldığını hissettirmeyen tek şey kitaplardı. Kiraz çiçeklerini ve bu havaları sever, dışarı çıkarken kışın aksine üstünde tek parça elbise olur, yanından ayırmadığı bez çantasından istediği zaman tek hamlede kitabını alır ve devam ederdi. Ah! Ne muhteşem bir şey tanımadığın insanlardan duyulan yeni diyar, lisan ve insan hikayeleri. İşe giderken yürüdüğü yolda ağaçlara selam verirdi. Bugün selam verdiği ağacın yanından geçerken duyduğu kuş sesi dikkatini yukarıya vermesini sağlamış ağacın devasa büyüklüğü karşısında hayrete düşmüştü, ta ki karşıdan gelen biriyle neredeyse çarpışana kadar. O hep oradaydı ve nasıl fark edemezdi her gün konuştuğu ağacın muhteşemliğini. Bu demek oluyordu ki nasıl karşımızdaki insanın güzelliğini kendi uzayımızın sınırlarıyla görebiliyorsak, demek ki her şeye böyle sınırlı bakıyoruz. Hiçbir şeyi ya da kimseyi kendi sonsuzluğunda değerlendirmiyor, salt gördüğümüzle yetiniyoruz. Yüzüne yayılan tebessümünde gizli olanları biliyordu. İş yerine varana dek ağacın muhteşemliğini düşünmüş şaşkınlığını atamamıştı. Alttan kilitlenen cam kapıyı açmak için eğildiğinde biraz ötesinde terasa açılan kapının hemen önünde yerde olan bir kelebekle karşılaştı gözleri. Ne muhteşem yaratıklardı! Renkleriyle, desenleriyle hayran kaldığı kelebeğin yanına koştu. Ne yazık canlılığına tanık olamamak böyle güzellikteki bir varlığın. Ofisini acele hareketlerle açtıktan sonra avucunun içine özenle yerleştirdiği kelebeği masasına koydu son bir umutla. Nihayetinde son umudun çoktan yitip gittiğini kavrayabildi. Layığıyla veda işlemlerini yapması gerekirdi. Ona verildiyse bu görev yerine getirilmeliydi. En sevdiği çiçeğine emanet etmeyi seçti muhteşem kelebeği. ''Madem o beni seçmişti ona kıymetli bir toprak vermeliydim. Dünyamızı varlığınla onurlandırdığın için teşekkür ederim.'' dedi ve ilham oldu kelebek.

Hristiyanlıkta kelebek, cennet bahçesindeki Adem'in ruhunu temsil eder, Meryem ve çocuğu tablosunda kelebek insan ruhunu koruyan bir simgedir. Kelebek öldükten sonra yeniden doğuşun da sembolüdür. 1600'lü yıllarda irlanda'da beyaz bir kelebek öldürmenin küçük bir çocuğun ruhunu öldürmek olduğuna inanılırdı. -Anonim