Sosyal Medya Ve Bozulan Algılar

Sosyal medya, hayatımızı olumlu yönden etkileyen bir araç olmasına rağmen, doğru kullanılmadığı durumda insanları birtakım olumsuzluklara sürüklemesi olasıdır. Günlük sosyal medya gezintinizi yaparken gördüğünüz bir fotoğraf, video veya yazı, gününüzün hem güzel geçmesini hem de berbat geçmesini sağlayabilir. İnsanlar sosyal medyada en iyi hallerini yayınlamak için çaba gösterirken, karşılarına çıkan zorlukları paylaşmaktan kaçınırlar ya da bu zorlukları içerik haline getirerek paylaşım yaparlar. Amaçları kitlelere "Yalnız değilsiniz!" mesajı vermek olsa bile mesaj verilen kitleler zorlukları farklı bir biçimde atlattığı için bu tür paylaşımlar kimi insanı motive ederken kimi insanı da içeriğin samimi olmadığı düşüncesine iter.

Denk gelinen fotoğraflar, videolar ya da yazılar sosyal medya kullanıcılarını kendi hayatlarıyla münakaşa içerisine sokar. Kendi hayatının tekdüze gittiğini düşünen kullanıcılar psikolojik anlamda büyük oranda etkilenebilir. Bu tür paylaşımlar aslında her gün gördüğümüz, umursamadığımızı düşündüğümüz ama beynimizin bir köşesinde her zaman yer edinen düşünceler haline gelerek bizleri motivasyonsuzluğa götürebilir. Gördüğümüz hayatları kendi hayatımızla kıyaslama içerisine gireriz. Herkesin karşısına çıkan fırsatların farklı olduğunu bilmemize rağmen bu tür mükemmeliyetçi hayatlar bizi kendi hayatımızdan uzaklaştırır. Başka insanların hayatlarını takip ederken kendi hayatımıza geç kalabiliriz.

Kitlelerin beğenisini ve onayını alma isteği paylaşım yapan kişilerde bazen o kadar yoğundur ki, yanlış veya sahte paylaşım yapmaya kadar götürebilir. Bu tür, biz kullanıcıların en çok maruz kaldığı paylaşımlar, kullanmadıkları bir ürünü yıllardır kullanıyorlarmış gibi paylaşmalarıdır. Kendilerine güvenen kitlenin varlığını bildikleri için de bu paylaşımları yapmaktan çekinmezler. Bu tür paylaşımlar insanları tüketim çılgınlığına sürükler ve paylaşımı yapan kişiler nelere yol açtıklarının gayet farkındadırlar.

Zaman zaman sosyal medya kendimizi sorgulamamıza sebep olur. Sorgularken neler düşündüğümüz ya da nelere inandırıldığımıza cümleler halinde örnek verecek olursak eğer:

Onlar yapıyor ben neden yapamıyorum?

Herkes tatilde ben burada çalışıyorum.

Bu ürün bana iyi gelmedi ama alışmadığım içinmiş x kişisi öyle söyledi.

Bir günde yediği öğüne bak, bu benim bir saatte yediğim öğün.

Elbise bu kullanıcıya çok yakışmış ama bana bu kadar yakışacağını düşünmüyorum aynı kiloda değiliz. Hem kendisi de söylemiş güzel durması için zayıf olmamız gerekiyormuş.

Bu gibi düşüncelerin tehlikeli olduğunu bildiğimiz halde sosyal medya sayesinde bizler için günlük düşünce biçimi haline gelmiştir. Herkesin karşısına çıkan fırsatların farklı olduğunu, eğer bir şeyleri elde edemiyorsak henüz zamanının gelmediğini, herkesin bedeninin farklı olduğunu unutmamamız gerekmektedir. Sosyal medyanın algımızı bozmasına ve hayatın çoğu zaman toz pembe olduğuna bizleri inandırmasına izin vermemeliyiz.