Sosyalizm

Sosyalizm nedir?

Sosyalizm ve Komünizm ideolojileri 19.ve 20. Yüzyılları etkisi altına almış olan çok önemli iki düşüncedir.

Birbirinden ayrı olarak düşünülemeyecek olan bu iki ideoloji, Karl Marx ve F. Engels tarafından oluşturulmuş ideolojilerdir. Bu iki düşünceyi anlayabilmemiz; için temel tanımlarını, farklarını ve düşünce temellerini anlayabilmemiz gerekmektedir. Üretim araçlarının özel mülkiyetten arındırılıp, organize toplumun yani devletin tekeline geçirildiği, merkezî planlamayla herkesin istihdam edilerek üretime katkıda bulundukları oranda pay aldıkları siyasal sistemdir. Bu düşüncede amaç; bireyin, toplum içerisinde tam sosyal eşitliğe sahip olmasıdır. Bunu sağlamanın yolu da özel mülkiyetin ortadan kaldırılması ve kolektif mülkiyetin tesisidir. Sosyalizm daha farklı bir tanım olarak liberal-kapitalist sistemin, sınıflı-aristokratik yapıya karşı çıkarak, tüm toplum için vaad ettiği özgürlük, eşitlik ve ekonomik refah idealini gerçekleştiremediği eleştirisiyle ve aynı vaadi gerçekleştirme iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Bu düşüncede insan devlet için çalışmaz. Devlet zaten halkı için ona eşit ve uygun çalışma ortamını sunmaktadır.

Bizler sosyalizmin ilk ütopik izlerine Antik Yunan düşüncesinde, Platon’un eserlerinde rastlamaktayız. Platon; özel mülkiyetin, insanlar arasındaki anlaşmazlıkların ve savaşların başlıca kaynaklarından biri olduğunu ileri sürmektedir. Antikçağda da benzer şekilde; modern dönemde de ütopik sosyalist düşünceler yine toplumdaki varlıklılar ve varlıklı olmayanlar, emeği ile geçinenler ve mülk sahipleri arasında egemen olduğu varsayılan sınıf karşıtlıklarına dayandırılmıştır. Bu düşünce temellerinin 19.yüzyılda tekrar ön plana çıkmasında Rönesans ile artan aydınlanma düşüncesinin ve akabinde, okur yazarlığın daha da artmasını ana sebepler olarak gösterebilmekteyiz.

Ütopik Sosyalizm;

Ütopik sosyalistler, kusursuz şekilde uyumlu bir yaşam tarzıyla ilgili kurdukları düşleri yansıtmaktadır. Ama ütopyacıların önemi, her ne kadar ilginç̧ olabilse de bazen tuhaf kaçan teorilerinden değil, onların liberalizme ve kapitalizme yönelttikleri eleştirel tep­kide birçok işçinin açıklayıcı bir güç̧ bulması gerçeğinden kaynaklanır.

Ütopyacı sosyalistler, emekçi yoksulların yaşam koşullarından üzüntü du­ymaktadır. "Toplumsal sorun", onlara göre işçilerin çoğunluğunun değilse bile birçoğunun berbat yaşam koşullarıdır. Ütopyacı sosyalistler, güç̧ birliğine dayalı sevecen bir dünya hayal etmektedirler.

Ütopik Sosyalizmin en önemli isimlerinden biri Saint Simon’dır. Kendisinin bu konuda birçok önemli çalışması bulunmaktadır. Özellikle Fransa’da çıkan iç karışıklıklarda sosyalist adımlarda bulunarak proletaryanın çalışma koşularının anayasal ortam da düzeltilmesini sağlamıştır. Charles Fourier, Robert Owen yine önemli Ütopik Sosyalistlerdendir.

Birçok tarihçinin ayrıl bir kol olarak görmemesine rağmen bir başka sosyalizm kolu da Pratik Sosyalizmdir.

Pratik Sosyalistler; 

Ütopyacı sosyalistlerin bazılarının, kritik bir hamleyle, Saint-Simon'ın analizini bir adım ileri taşıması temeline dayanmaktadır. Burjuvaziyi, sermaye sahibi olduğu için üretici olmayanlar kate­gorisine dahil ederlerken, isçilerin, emekleri sayesinde gerçek üreticiler oldukları görüşünü benimsemişlerdir. Bu gurubun ayrı bir grup olarak görülmemesinin asıl sebebi benimsedikleri bu düşünce yapısıdır.

Sosyalizmin son kolu olan ve fikir babası Karl Marx olan Bilimsel sosyalizm, komünizme geçişin kilit noktalarından biridir.