Stranger Things

 Netflix’te yayınlanan ve platformun ötesine geçmeyi başaran belki de en büyük ve en önemli dizinin Stranger Things olduğunu söyleyebiliriz. Duffer Kardeşler tarafından geliştirilen bilim-kurgu korku dizisi 1980’lerin pop kültüründen ilham alıyor ve Dünya genelinde milyonlarca hayrana sahip.

İlk sezonda Winona Ryder, David Harbour, Finn Wolfhard, Millie Bobby Brown, Gaten Matarazzo, Caleb McLaughlin, Natalia Dyer, Charlie Heaton, Cara Buono ve Matthew Modine ana kadroda, Noah Schnapp ve Joe Keery yardımcı rollerde yer aldı. İkinci sezonda, Schnapp ve Keery ana kadroya dahil olurken Sadie Sink, Dacre Montgomery, Sean Astin ve Paul Reiser ve Maya Hawke diziye katıldı.

1980'lerde Indiana eyaletinin Hawkins adındaki kurgusal kasabasında geçen dizinin ilk sezonu, genç bir çocuğun kasabada meydana gelen doğaüstü olayların ortasında kaybolması ve kaybolan arkadaşlarını arayan üç çocuğa yardım eden, psikokinetik güçlere sahip bir kızın ortaya çıkışı üzerine yaşanılan maceraları anlatmaktadır.

Her sezon hikâyesinin çok daha güçlenmesiyle, ve çocuk oyuncuların büyümesiyle beraber daha fazla tanınırlıklarına şahitlik ettiğimiz bu dizinin her gelen yeni sezonu dünyayı kasıp kavuruyor.

Stranger Things'in şu ana kadar 4 sezonu yayınlandı. İlk sezonu 15 Temmuz 2016'da yayınlanmaya başlayan popüler dizi şu sıralar Hollywood'daki senaristlerin yapım şirketleriyle arasındaki grev nedeniyle 5.sezonunun yani dizinin son sezonunun çekimlerine henüz başlanmadı. Hayranlar bu konuda çok dertli çünkü genç oyuncuların her geçen yıl büyümesi dizide inandırıcılığın kaybolacağına sebebiyet veriyor.

Gelelim dizinin az bilinen detaylarına.

Dizideki en sevilen karakterlerin başında hiç şüphesiz Dustin geliyor. Elbette genç oyuncu Gaten Matarazzo‘nun harika performansı sayesinde. Matarozzo dizi için onay alan ilk oyuncu, grubun dinamiği de büyük ölçüde onun etrafında şekillenmiş.

Dustin karakterinin dizideki medikal problemleri ise ne yazık ki gerçek. Dustin gibi, Matarazzo’nun “cleidocranial displazi” adı verilen gerçek bir tıbbi problemi var. Nadir görülen bu kemik bozukluğu dişler başta olmak üzere kemiklerin gelişimini etkiliyor. Bu problemin diziye de dahil edilmesi ise yapımcıların teklifi ve Matarazzo’nun onayıyla gerçekleşmiş.

Stranger Things’in gösteri dünyasına hediye ettiği en büyük yıldız hiç tartışmasız Millie Bobby Brown oldu. Gizli devlet deneyleri sonucunda süper güçlere kavuşan ve her seferinde günü kurtarmayı başaran Eleven karakterindeki performansı ona parlak bir kariyerin kapılarını açtı.

Ancak Brown’un role ısınması hiç de kolay olmamış. Saçlarını tamamen kestirecek olması henüz çocuk yaştaki oyuncuyu oldukça endişelendirince Duffers kardeşler ona Charlize Theron‘un Mad Max: Fury Road‘daki Furiosa olarak saçsız resimlerini göstermiş. Böylece Brown saçları olmadan ne kadar havalı olabileceğine ikna olmuş.

Winona Ryder’ın oynadığı Joyce karakteri, Meryl Streep’e göre modellenmiş. Joyce karakterinin saçları, Silkwood’daki Meryl Streep karakterine benzetildi. Sonuçta Stranger Things 1983 tarihli ve film de aynı şekilde.

Dizinin ilk sezonlarında küçük oyuncular canavardan korktular. Korkularını azaltmak için ekiptekiler, canavarın sevilen bir Pixar filminden bir karakter olduğunu hayal etmelerini istedi.

Dizinin ilham aldığı birçok filmin posteri setlerde kullanılmıştır.

Ve fenomen dizi Netflix’ten onay almadan önce 11 kez reddedilmiş buna rağmen dizinin yaratıcıları 'Duffer Kardeşler' diziye olan inançlarını asla kaybetmemişlerdir ve sonunda bu başarı tüm dünyaya yansımıştır.