Stress 22

Yine geldi yılın o ayı. Gençlerin, yetişkinlerin, hayatını bir yerden yakalamak isteyen çoğumuzun geleceğini belirleyen sınav ve devamında gelen süreçler. Aklınıza hemen KPSS geldi değil mi? O da hayatımızın belirliyeyecilerinden biri, fakat bahsedeceğim sınama o değil. Daha erken hayatımıza giren ve hayatımıza etkisi biraz daha derinden hissedilen sınav olan YKS’den bahsedeceğim, tabi yazsak destan olur fakat bugün sadece yarattığı stresi ve bu stresin nedenlerine biraz değineceğim.

Sınav deyince “Stres” aklınıza gelen ilk kelime. Bunun nedeni apaçık, bu sınavın etkilerinden, sonucun yüklendiği anlam ve rolden kaynaklanıyor. Etkisi kütlesel ve bu etki sınavın her aşamasında hissediliyor. Sınav yaklaşırken bir stress, hazırlanırken daha büyük bir stress, sonuçlar açıklanırken daha da büyük, hele tercihler açıklanırken koskoca bir stres. 

Adı her ne kadar yükseköğretim kurumları sınav olsa da bu sınava sadece üniversite okumak isteyen gelecek planları, kariyer hedefleri olan öğrenciler girmiyor. Planları, hedefleri olmayan, hayatı bir yerinden yakalamak isteyen öğrenciler de giriyorlar. Giren kişilerin kimi yeni mezun, kiminin ikinci üçüncü denemesi. Giren öğrencilerin çeşitlilikleri yaşadıkları stressi de farklılaştırıyor. Herkes farklı anlamlar yüklüyor, farklı beklentiler içine giriyor; kimi bir okul daha okumak istiyor, tek diploma yetmiyor bu zamanda, kiminin üçüncü girişi olmasına rağmen hala ne yapacağını, nasıl çalışacağını bilmediği için bu kez de mi olmadı, ne yapacağım diye stresse giriyor.  Herkes farklı amaçlar doğrultusunda bu sınava girse de yaşadıkları stress hemen hemen aynı.

Sınava yüklediğimiz anlamlar, sonuçlardan beklenilerimiz ve geleceğimize yön vermesi. Sınavın sonucundan memnun kalmadan, olayı tam anlamıyla kafamızda bitirimeden bu stressten kaçış, kurtuluş yok; yapabileceğim yegane şey etkisini azaltmak, kendimizi biraz sakinleştirmek ve elimizden geldiğince bu süreci daha hızlı atlatabilmek için daha çok çabalamak.