Süt ve Bal

''Eğer kendine yetmiyorsan, başka kimseye yetemezsin.'' Sayfa 197

''kendini nasıl seviyorsan

öyle öğretirsin başkalarına

seni sevmeyi'' Sayfa 186

Önceki yazımda Rupi Kaur'dan bahsetmiştim. Süt ve Bal ilk şiir kitabı olan güçlü bir kadın kendisi. Kaur'u okurken şiir kitaplarını ne kadar değersizleştirdiğimi gördüm. Karşılaştığım olumsuz deneyimlerden sonra bu türe arkamı dönmüş sanırım biraz da haksızlık etmiştim. Evet, insanoğlu kıymet bilmiyor dostlar. Bildiği zaman da bir taraf için iş işten geçmiş oluyor tabiri caizse. Bizim ilişkimizde böyle olmadı. Hemen açtı bana kollarını şiir camiası ''Seni bekliyorduk, nerede kaldın?''. Ah, ne güzel diyerek hemen bir karar aldım. Şu sıralar değişik bir alışkanlık edindim farkında olmayarak. Genelde tek kitap okuyup tüm dikkatimi ona veriyorken merak duygusuna yenilerek iki kitap daha ekledim. Tam bir tanesi bitti derken sanki onun yerini doldurmam zorunluluk halini almış gibi başka bir kitap eklemem oldu. Bunu dün itibariyle fark edip bana verimli gelip gelmediği üzerinde durdum bir süre. Baktım her şey yolunda bilgi akışı mükemmel ilerliyor karışma Bahar devam et dedim ve madem bu süreç böyle gidecekti neden üçüncü kitap keşfedilmeyi bekleyen bir şiir kitabı olmasın ki diye geçirdim içimden. Hemen onayladım bu durumu. Bence millet olarak romantik olamayışımızın sebebi de bu. Bizler şiir kültürüne hep mesafeliyiz. Yani bir dönem içli dışlıyken ne oldu da şiirle küstük. Tabi hemen bir düşünelim. Birine en sevdiğin 5 şairi sorsanız tamam haksızlık etmeyelim üç tane olsun. Okumasalar dahi ün yapmış kişileri seçeceklerinden kuşkum yok. Doğum günlerinde aldığımız üzerinde düşünülmemiş hediyelerden çok bir şiir kitabı bir de içinde mesaj verecek bir yerin altının çizilmesi, hele bir de beraber bir fotoğraf çıkarsa içinden tadından yenmez. Romantik değilim dedim ama sapına kadar romatikmişim meğer!

demiş sayfa 150 de Kaur. Şöyle söylüyoruz, ''Beni kimse anlamıyor.'' ya da ''beni tanımıyor musun?''. Doğru seni tanımıyorum. Peki sen kendini tanıyor musun? Bu sanırım kendinle ne kadar zaman geçirdiğinle alakalı bir şey. İki hafta öncesine kadar şiirlerden (Nazım ve Süreya şiirleri hariç) çok hoşlanmadığımı düşünüyordum. Son zamanlarda kendime ilgim arttıkça beğendiğim kitap türleri, sevdiğim çiçekler(birine hediye etmek için yaşamlarına son vermekten bahsetmiyorum), yetiştirebileceğim ya da dönüştürebileceğim şeyler, çok severek okumaya başladığım bilim dergileri ve daha sayamayacağım bir sürü şey keşfettim. Keşfettiğim kendimdi. Keşfetmeye devam edeceğim kişi de kendimim.

demiş 186 da. Çok da güzel söylemiş. Kendini sevmeyen insan başkalarına karşı oynadığı oyunda finali göremiyor, üzgünüm. Nereden biliyorum? Çünkü aynaya bakıp yüzleşme cesaretini gösterebilen herkes görebilir. O halde Rupi Kaur'a kulak kesilelim.