Suudi Arabistan Tenis Federasyonu Elçisi Rafael Nadal

Rafael Nadal, yaptığı açıklama ile tenis gündemine oturdu.

37 yaşındaki İspanyol tenis oyuncusu Rafael Nadal geçtiğimiz hafta beklenmedik bir açıklamayla dikkatleri üzerine çekti. Kendisi artık Suudi Tenis Federasyonu'nun (STF) yeni elçisi. İspanyol raketin aldığı bu karar tartışmalara yol açtı çünkü bu hamlenin arkasında Suudi Arabistan'ın henüz diğer disiplinlerde olduğu kadar ilerleme kaydedemediği bir spor olan tenise yatırım yapma niyeti yatıyor. Eleştirmenler Arapların bu yatırımını sportswashing, daha somut bir ifadeyle insan haklarına aykırı eylemlerle zedelenen imajın spor yoluyla aklanması olarak nitelendirince tartışma daha da büyüdü.

Nadal sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Büyüme ve ilerleme görmek önemli ve Suudi Tenis Federasyonu bunun için çalışıyor. Kısa süre önce yaptığım bir ziyarette her iki yöne olan ilgiyi gözlemledim ve tenisin dünya çapında büyümesinde bir katkım olsun istiyorum. Çocuklar geleceğe umutla bakıyor ve bu spora tutkuyla bağlı olduklarını gördüm. Onları ellerine bir raket alıp sağlıklı bir yaşam tarzının faydalarından yararlanmaları için teşvik etmek istiyorum ve bunu yapabilirsem bir fark yaratmış olmaktan mutluluk duyacağım."

Sözlerine, 22 kez Grand Slam şampiyonu olan tenisçinin STF kortunda bir grup çocukla birlikte görüldüğü ve şunları söylediği bir video eşlik etti: "Tenis oynamaya bu sporu çok sevdiğim için devam ediyorum. Ancak oynamanın ötesinde sporun büyümesine yardımcı olmak istiyorum ve Suudi Arabistan’da büyük bir potansiyel var." Avustralya Açık’ta bulunmayan Nadal, Suudi Arabistan'da tenisi tanıtmayı ve bu ülkede muhtemelen Diriye merkezli bir akademi, Rafa Nadal Akademi, açmayı içeren yeni rolünü açıkladı. "Bu uzun vadeli bir proje. Aynı zamanda bir okul olan bu akademi, tenis oyuncularına hem eğitim öğretim hem rekabet güçlerini geliştirmek için ideal bir ortam sağlayacak. Oldukça heyecanlıyım." diye ekledi.

Bu bağlamda, Nadal'ın katılımının Suudi Arabistan Krallığı'nın tenise girmek için attığı bir başka adım olduğu açık. Turda sağlam bir yer edinmeye karar veren Araplar, şimdilik ATP Finalleri'nden sonra Cidde’de düzenlenen ve turnuvadaki en iyi sekiz 21 yaş altı oyuncunun katıldığı Next Gen ATP Finalleri'ni devraldı. Suudi Arabistan bu turnuvanın 2027 yılına kadar olan haklarını satın almış durumda. Ayrıca Carlos Alcaraz, Novak Djokovic, Ons Jabeur ve Aryna Sabalenka Aralık ayı sonunda Riyad'da gösteri maçları oynadı. Ve bir sonraki adım, ATP ile yoğun görüşmelerde ısrar ettikleri bir Masters 1000 arayışına girmek. Şimdilik başarılı olamadılar ancak Suudi Arabistan'ın er ya da geç hedefine ulaşması ve Avustralya Açık'tan hemen önce ya da sonra turdaki en önemli turnuvalardan birine sahip olması muhtemel.

(Carlos Alcaraz, Novak Djokovic, Aryna Sabalenka, Ons Jabeur. / Kaynak: @eurosport X)

Dahası Araplar sezonun en iyi sekiz kadın oyuncusunu ve çiftini bir araya getiren WTA Finalleri’ni ülkeye getirmek için de harekete geçti. Geçtiğimiz Kasım ayında Cancun'da düzenlenen ve dünyanın en iyi oyuncularının organizasyonu ve seçilen yeri sert bir şekilde eleştirdiği etkinliğin ardından girmeye değer bir risk olabilir. Ancak WTA Finalleri’ni Suudi Arabistan'da düzenlemek için daha çok yol katetmeleri gerekecek. İnsan hakları örgütleri, kadınların Krallıkta hâlâ pek çok açıdan ayrımcılığa uğradığından ve eşcinsellerin hapis ve ölüm cezasına çarptırılıyor olmalarından şikâyet ediyor.

Kadınlar Tenis Birliği’nin (WTA) kurucularından ve aktivist Billie Jean King olası bir hamle konusunda düşüncelerini belirtti: "Bence Suudi Arabistan’da bir turnuva düzenlemek kaçınılmaz olacak. Ancak kararlılık talep etmeli ve bazı şeyleri değiştirmeliyiz. Kadın tenisi bunun için bir güç olabilir."

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, özellikle Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı'nın 2018'de öldürülmesi nedeniyle ortaya çıkan uluslararası izolasyonu sona erdirmeye çalışıyor. Ayrıca Suudi Arabistan'ın ekonomisini çeşitlendirmek, petrole olan bağımlılığını azaltmak ve daha olumlu bir uluslararası itibar oluşturmak istiyor. Bu hedefler arasında Formula 1, MotoGP, LIV Golf, Dakar Rallisi ve şu anda ev sahipliği için tek aday olduğu 2034 Dünya Kupası'na gözünü dikmiş olan futbolda düzenlediği yarışmalar yer alıyor. Tabii giderek artan bir şekilde tenis de bu listeye dâhil.

Kendi açımdan Rafael Nadal’ın bu kararını spor adına doğru bulmadığımı söylemek isterim. Kendisinin ve Billie Jean King’in bahsettiği bu değişimin üç beş tenisçi yılda bir kere ülkede tenis oynadığı için değil de Suudi Arabistan halkının içinden gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun yanı sıra bu gibi imaj toparlama faaliyetlerine çocukların alet ediliyor olmaları mide bulandırıcı. Kariyerinin sonlarına yaklaşan Rafael Nadal'ın daha fazla para kazanmak istediğini, bu yüzden bu projeyi kabul ettiğini belirtmesi daha onurlu bir davranış olurdu.