Teknofeodalizm

19.yy da modern kapitalizmin doğuşu ile, aristokrasi kan kaybetmeye başlamıştı. Ortaya çıkmış olan bu yeni düzende para ve güç, pek tabi ancak halkın küçük bir kitlesinde tekrar nüfuz bulmuştu. İşte o günden bu yana iktidarını sürdüren kapitalist kesim kuvvetlenmiş ve modern dünyamızın temellerini oluşturmuştur. Ancak günümüzde, daha önce hiç görülmemiş bir hızla yükselen ve bu bu temelleri derinden sarsan yeni bir kuvvet çıkagelmiştir: Teknofeodalizm. Peki nedir bu teknofeodalizm?

İlk kimin ortaya attığı bilinmesede, teknofeodalizm modern popülaritesini Fransız Marksist bir ekonomist olan Cédric Durand sayesinde kazanmıştır. Cédric Durand, "Techno-Feudalism: What Killed Capitalism" (2023) adlı kitabında kapitalizmin klasik biçiminin bittiğini ve büyük teknoloji şirketlerinin veri, algoritmalar ve platformlar üzerinden yeni bir feodal düzen yarattığını savundu.

Durand bu kitabında kısaca yeni toprak sahiplerinin sosyal medya, dev teknoloji şirketi patronları olduğunu ve bizim de tıpkı feodal dönem köylü halkı gibi bu toprak sahiplerine akıl almaz paralar kazandırdığını savundu. 

Ancak yeni lordlaın feodal beylere tek benzerlikleri mal varlıkları da değil elbette. Tüm verilerimizin, altyapılarımızın ve neredeyse tüm iletişim araçlarımızın bu efendiler tarafından yönetildiğini düşünürsek, tıpkı bir derebeyinin tebaası üzerinde kurduğu hakimiyet gibi, tüm hakimiyeti ele geçirdiklerini de fark edebiliriz.

İleride ne olur ne biter bilemeyiz ancak şu kesin ki teknolojinin büyüleyici dünyasında modernitenin derebeyleri taçlarını çoktan giydi bile!