Teknolojinin Dünyamızda Yeri

Teknoloji gün geçtikçe dünyamızda daha fazla yer almaya başlıyor. Bunu eminim fark etmişsinizdir. Günümüzde elinde cep telefonu olmayan veya hiçbir şekilde teknolojiyle alakası olmayan insanların sayısı epey az. Çünkü yaşlılarımızın artık akıllı telefon kullanabilmesinden tut televizyon izlemesine, küçük çocuklarımızdan hatta bebeklerimizin tabletlerden videolar izlemesinden tut gündüz televizyona kilitlenmesine kadar her kesime hitap ediyor teknoloji.

Bununla birlikte tabi ki "yapay zeka" da oldukça hızlı bir şekilde gelişiyor. Geçenlerde ChatGPT'nin bir üst versiyonu olan "GPT4-o" tanıtıldı ve bir alt versiyonuna göre insani duyguları (kıkırdama, modlara göre konuşabilme, yüzündeki mimikleri konuşma moduna göre takip edip üzgün veya mutlu ses tonuyla konuşabilme) oldukça iyi bir şekilde taklit edebilme ve konuşabilme yeteneğine sahip olduğu çok büyük bir güncelleme. Öte yandan artık bazı cihazlarla birlikte telefonumuz eşleştirerek evimizdeki ışıkları, perdeleri, televizyonu, ısıtıcıları, lambaları, süpürgeleri ve daha bir çok şeyi kontrol edebiliyoruz.

Peki gelelim "teknolojinin insanları tembelleştireceği" konusuna.

Arkadaşlar bence teknoloji insanlığı tembelleştirmez. Çünkü insan olarak her işi makinelere yaptırıp kolaya kaçmak tabi ki tembelleştirebilir. Fakat insan olarak kendimizin değerini ve vücudumuzun bize getirdiği nimetlerden faydalanıp her zaman fiziksel ve ruhsal dünyamızı dengede tutmalıyız. Bedenimizi gerekli spor ve yürüyüşlerle, ruhsal dünyamızı da meditasyon ve kitap okuyarak genel bir dengede tutabilmelisiniz. Bence bundan daha önemli işsizlik durumu daha önde çıkıyor.

Biraz hayal gücümüzle oynayalım. Her duruma özel bir şekilde üretilebilen ve başlarında bunları komut edebilen bir yapay zeka düşünün. Örneğin diş macunu fabrikasında diş macunlarına sadece kapak takmak in çalışan fabrika işçileri; (evet, Charlie'nin Çikolata Fabrikası filminden) işlerin belli bir takım robotlarla halledildiğini ve insan işçilere verilen maaşlardan %80 tasarruf edilip sadece robotların bakım ücretlerine ve elektriğe gittiğini düşünün. Çok da ütopik değil. Göründüğü üzere evimizin her yerini belli bir ana bağlantıdan yani telefondan kontrol edip oturduğumuz yerden kalkmadan veya dışarda halledebiliyorsak. Bunun aynısının size de olduğunu düşünmek zor değil. Hayat gerçekten çok hızlı ve bir o kadar da acımasız bir yavaşlıkte ilerleyen bir düzen. Yarın veya öbür gün ne olacağını %100 tahmin edemediğimiz bir savaş. Bu savaşta da galip gelebilecek en önemli şey insanoğlunun hala tam çözülememiş ölçüde büyüklükte olan zihni ve zekasıdır. Açgözlülüğümüzü korursak ve insanlığa hala önem verirsek önüne geçemeyeceğimiz hiçbir durum yok. Kendinize iyi bakın ve her zaman mutlu olun.