Tercihim Sosyoloji: Ne Değildir Bu Sosyoloji? #1
Tercihim Sosyoloji yazı dizisinde; sosyoloji nedir, ne değildir, mezunu ne iş yapar bunlardan bahsediyoruz. Keyifli okumalar.
Şimdi efendim sosyoloji nedir diye konuşmaya başlamadan önce ne olmadığını açıklamak gerekiyor bana kalırsa. Bu yazının bir giriş niteliğinde olmasını istiyorum. Önce bakalım sosyoloji ne değilmiş, hakkında doğru bilinen yanlışlar ve eksikler nelermiş. Sonraki yazılarda da daha derine inerek sosyoloji bölümünü detaylı olarak ele alalım. Bu nedenle önce bir bakalım ne değilmiş bu sosyoloji.
Öncelikle sosyoloji ve psikoloji iki farklı alandır efendim birbirinin devamı değil, benzeri değil, hele sosyoloji psikolojinin bir alt dalı falan hiç değil. İkisi de kendine has bir alandır. Her ikisi de birbirinden önemli, özel ve değerlidir. Bunu neden anlatıyorum, çünkü biliyorum ki birçok kişi, özellikle de üniversite tercihi aşamasındaki olan kişiler bu ayrımı göz önünde bulundurmadan tercih yapabiliyor. Nerden mi biliyorum? kendimden. :)
Ben de yıllar önce harıl harıl üniversite sınavına hazırlandığım sene o zamanların gözde bölümlerinden olan (her bölüm kendine göre önemli ve özeldir tekrar hatırlatmak isterim ancak maalesef ki bazı sebeplerden ötürü her dönem parlayan birkaç bölüm olur ve kime sorsanız hedeflediği bölüm onlardan birisidir) psikoloji kazanmayı hedefliyordum. Ancak tercih zamanı biraz rehber hocalarımla konuşarak, biraz da düşünüp, sosyolojiyi de detaylı araştırınca tercihimi sosyolojiden yana yaptım. İyi ki de yapmışım çünkü bölümümü çok seviyorum. Üniversite hayatım boyunca birçok psikoloji dersi de aldım ve onlardan da çok keyif aldım, çok değerli bilgiler öğrendim. Ancak anladım ki sosyoloji daha bana göre.
Psikolojide önemli olan birey ve bireyin zihni, davranışı, davranışların altında yatan sebepler ve bu sebepleri etkileyen faktörler. Fakat sosyoloji bir toplum bilimi. İşi toplumla, toplumsal gerçeklikleri anlamlandırmakla, irdelemekle. Birçok farklı alanı da var üstelik. Aile sosyolojisi, din sosyolojisi, kültür sosyolojisi gibi birçok farklı kurumu incelediğiniz, irdelediğiniz bir alan. Her ikisi de biricik ve değerli. Her ikisi hakkında da okuyabilir, araştırabiliriz çünkü bu iki alan da bizi geliştirerek, ufkumuzun açılmasına katkı sağlayabilir.
Şimdi burada üniversite tercih dönemi konusuna dönüp doğru bilinen bazı yanlışları da düzeltmek istiyorum. Hem liseden arkadaşlarımda hem de üniversite ilk sınıfta gördüğüm kadarıyla, çoğu kişide sosyolojiye gelip bir yıl çok çalışıp ortalamasını yüksek tutarak psikolojiye yatay geçiş yapma düşüncesi mevcut. Yatay geçiş yapamaz mısınız? Elbette yapabilirsiniz. Ancak süreç oldukça zor, talep çok bu nedenle de şans biraz düşük. Ama yapanlar var hatta çift anadal yapanlar dahi var, kimsenin şevki de kırılmasın. Ben sadece sürecin zorlu bir yanı olduğundan da bahsetmek istedim. Kaldı ki ilginizi çekmeyen bir alanda çalışmak, ortalamanızı yüksek tutmak için uğraşmak da oldukça yorucu ve sıkıcı olabilir. Bu da göz ardı edilmemeli bence. Kendi üniversite ilk senemde de bölüme isteyerek ve araştırarak gelenlerin sayısı oldukça azdı. Psikoloji isteyip olmadığı için yakındır nasıl olsa birbirine diye yazıp gelen ve ardından beklediğini bulamayarak okulu bırakan birçok insan tanıyorum. Çoğu kişi de kazandık geldik bir kere e okuduk da bu kadar bırakmayayım bitireyim diye bitirdi bölümü. Ancak bölüm onlara ne kattı, orası biraz muamma.
Bir de sosyolojiyi akrabalara, aileye, eşe dosta anlatma faslı var aman o en zoru. Ne zaman sosyoloji okuyorum desem önce bir kafa sallarlar hımm diye, ne olacaksın peki sorusu da peşine gelir hemen. Ya da bir tahmin yürütme aşamasına da giren olur mesela sosyal bilgiler öğretmeni mi olacaksın, sosyoloji ne ki psikoloji gibi mi yani diye sorular almışlığım vardır. Veya o bölümde iş yok açıkta kalırsın, atama olmuyormuş gibi şevk kırıcı yorumlar da aldığım olur. Bu da işin tuzu biberi derim, anlatmaya ve mezun olunca neler yapabileceğimi açıklamaya çalışırım. Bazen de derin bir sessizlik ve kafa sallama ile karşımdakinin yorumlarını bitirmesini beklerim.
Son olarak eklemek isterim ki hiçbir mesleğin kesin iş garantisi yok bana göre. Tabii ki istisnai bireysel durumlar hariç. Kimse size al bu diplomayı kapılar sana sonuna kadar açık, istediğin yerde işin hazır diyemez. Evet bazı mesleklerde iş bulmak daha kolaydır, talebi daha azdır ve dolayısıyla sizin şansınız daha fazladır. Bazı bölümlerinse mezunu çok iş imkanı mezununa oranla daha azdır ve şansınız biraz daha azdır. Sosyoloji de bunlardan birsidir, çünkü mezunu çoktur. Ama iş imkanı da çok fazladır. Başka bir yazıda bu durum hakkında uzun uzun konuşacağız zaten bu nedenle şimdilik bu yazıyı burada bitirelim. Serinin devam yazısında görüşmek dileğiyle.