Tercihler ve Değişimler
Hayatta birçok karar veririz, bu kararlar bize yeni yollar açar. Bir yerde artık eskisi kadar istemiyorsak vazgeçme şansımız yok mudur?
Hayatımız boyunca birçok tercih yaparız.Okuduğumuz alanı, gideceğimiz üniversiteyi, eşimizi... Bu tercihler, hayatımızda yeni yollara, insanlara, mutluluklara ya da mutsuzluklara kapı açar. Sırf zamanında sevmediğimiz bir bölümü kazandık diye veya yanlış bir evlilik yaptık diye bir ömür bunun bedelini ödemek mi zorundayız? Yaş aldıkça, insanın fikirleri, hayata bakış açısı, istekleri değişir. Ömürün bir yerinde verdiğin bu kararı sonuna kadar devam ettirmeli miyizdir sizce?
En basitinden bakalım. Hayatımız boyunca onlarca sınava gireriz. Onlara hazırlanırız eğitim hayatımız boyunca. Lgs, Yks, Kpss, Ales ve daha niceleri. Ve ailenin, hocalarının, akrabalarının ve belki de komşularının bile senden duyduğu beklentiyi karşılaman gerekir. Tercih zamanları gelir ve herkesin bir fikri olur. Kimi statüsüne kimi maaşına kimi kolay iş bulabilmene bakar. Herkes konuşur, belki de en az kendi sesini duyarsın bu dönemde. Kısa zamanda, senin hayatında önemli bir kararı almanı beklerler. Bu dönemde de kendinle hiç baş başa kalıp düşünme fırsatı vermezler. Şanslıysanız istediğiniz şeye kavuşursunuz şanslı değilseniz işte o zaman sizi zor bir yolculuk bekler. İstemediği bir bölümde okumanın zorluğu sınava çalışmaya benzemez. ''Kazandık o kadar.'', ''Başa tekrar dönemem.'', ''Belki okurken severim.'', ''Bu sene kesin gitmem lazım.'' diye başladığınız o yolda vereceğiniz o savaş, hiç de kolay olmayacak; ayaklarınızın her gün geri gittiği ve sevmediğiniz o bölümü okumak, işin sonunda sizi çok yoracaktır.
Hadi diyelim ki siz şanslı tarafta olun ve istediğiniz bölüme kavuşsun. Dört senenin sonunda, bu alanda çalışmak istemediğinize karar verebilirsiniz. Belki bunu daha önce de fark edersiniz ama ''Yanlış yoldayız ama o kadar da yürüdük şimdi'' diyebilirsiniz. Kendimden örnek vermem gerekirse, kendimi bildim bile Türkçe öğretmeni olmak istedim ama gerek bölümü okurken gerek formasyon alırken bu mesleğin bana göre olmadığına karar verdim ve şimdi farklı bir alana yöneldim. Tabii ki bu ailem tarafından desteklenmedi ve onlar beni yönlendirmeye çalıştı ama ben kararımı verdim ve bu yoldan devam edeceğim ve hayatımı kararları için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğim.
Demem o ki, zamanında verdiğiniz yanlış bir kararın ömrünüzü heba etmesine izin vermeyin. Geçmişte çok istediğiniz bir şeyi artık istemiyor olabilirsiniz. Bu çok normal bir şey. On sekiz yaşında verdiğiniz bir kararın size bir ömüre bedel olması gerekmez. İnsanlar tıp fakültelerini yarıda bırakıyor. İlla okuduğunuz bölümü de yapmak zorunda değilsiniz. Hiçbir işin sonunda ölüm yoktur. Bu sadece meslek seçiminde de geçerli değil, hayatınızda aldığınız her karar için. Hiç kimse için bir şeylere katlanmak zorunda değilsiniz. Siz yeter ki cesur olun ve vazgeçmeyin.Yazımın sonlarına gelirken Tolstoy'un bir sözü ile bitirmek isterim.
"Sadece kitap okumak yetmez insana. Bazen meydan okumalı; kendine, hayata, dünyaya..."
- Lev Tolstoy ( İnsan Ne ile Yaşar?)