The Boys-3. Sezon 3. Bölüm Eleştiri

O Kadar eleştirdik ama hala bitiremedik. 3. Bölüm eleştiri yazısına hoşgeldiniz efendim!

Açıkçası The Boys 3. Sezon eleştiri yazılarına başlamamın sebebi, 2. ve 3. Sezonların kötü olması ancak insanların övmesiydi. Aklıma gelmeyen nokta ise seriyi tekrardan notlar alarak izlemenin ne kadar sıkıcı ve acı vereceğiydi. Her bölümü 1 2 defa notlar alarak izlemek, sonrasında karakterler gözünden özetlemek, üstüne de eleştirimi yapmak hoşuma gitse de yorucu bir durum. Üstüne üstlük izlediğim seriden de keyif alamıyorum. Bu yüzden 3. Bölüm eleştirimde farklı bir açıdan yaklaşacağım konuya. Ben olsam nasıl yazardım? Gelin The Boys 3. Sezon 3. Bölüm insanlar tarafından yazılsaydı nasıl olurdu beraber bakalım.

STARLIGHT:

Bölümümüz starlight’ın Vought’un çocuklar için açtırdığı bir yetenek sizsiniz tarzı açık hava bir sahnede başlıyor. Starlight’ın annesi setin arkasında kızına makyaj yaparken bir yandan da tüyo veriyor. Şöyle aslansın, böyle kralsın, yaparsın sen vesaire Starlight annesine cevaben tizlere çıkınca dalağım acıyor dese de annesi umursamıyor ve biz güçlü kızlarız yaparız şeklinde gaz yüklüyor çocuğuna.

Sahne sırası starlight’a geliyor ve sahneye çıkıp şarkı söylemeye başlıyor. Arkada annesinin, kızının koreografini taklit ettiğini görüyoruz, bu detay önemsiz olsa da hoşuma gitti. Kızı tizlere çıkmaktan çekinmiyor ve bu yüzden canı acıyor, şovu bittikten sonra elini arkasına götürüp yumruk yapıyor.

Burada bize starlight’ın çocukken yaşadığı kötü olayların veya zor durumların üstesinden gelebilmek için elini yumruk yapıp sıkmasını gözümüze soka soka gösteriyorlar. Çocukken böyle bir self-defans mekanizması oluşturmuş olabilir takıldığım nokta o değil. Takıldığım nokta, Serinin birinci sezonundan beri starlight’ın başına binbir türlü kötü olay geldi. Seven ekibine girdiği ilk gün yaşadıkları, deep adlı şerefsizin yaptıkları ve sonrası… Senaristlerin kervan yolda düzülür şeklinde ilerliyor oluşunun en büyük göstergesi bu. Ben böyle bir çocukluk travması olduğunu ilk sezondan verirdim çünkü çok ileri görüşlüyüm demek istemiyorum, ama çoktan dedim. İlk 2 sezonda aklınıza gelmediyse ve üçüncü sezonda böyle bir travmayı yeni ekleme kararı aldıysanız. İlk iki bölümde de elini sıktığını gösterebilirdiniz. İlk baş niye öyle yaptığını anlayamasak da playboy kahramanın veya hughie’nin “neden elini öyle yapıyorsun?” sorusu ile arka planını öğrenebilirdik. Bölümün son dakikalarında Homelander ve Starlight’ın “sevgili” olmaları ve öpüşmeleri sahnesinde de elini arkasına götürüp sıkıyor, yani no shit Sherlock demek istiyorum.


FRANCHIE:


Hughie’nin Le Boys’a geri gelmesinden sonra franchie kendi işlerim var diyerek ekipten ayrılır ve solo macerasına atılır. Bir kız ile buluştuğunu, kızın Nina’ya çalıştığını, k*k* taşırken bir ekibin elinden çaldığını anlatır. Söylediğine göre 11 kilo çaldırmıştır, Franchie geri öderiz sıkıntı yok dese de no name başka bir kızı Nina canlı canlı parçalattığını anlatır hem bize hem Francihe’ye. Buradan anlıyoruz ki Nina kötü birisi (no sh…), her neyse kız franchie’den sahte pasaportları alır ve gider. Franchie Nina tarafından kaçırılır ve “ben kötüyüm ve sadistim, kötü köpek franchie, takem mi sana tasmanı bwahahaha” minimalindeki konuşmasını izleriz Nina’nın. Franchie kaçırılarak oraya götürülmüş olmasına rağmen istemiyorum, değiştim diyip elini kolunu sallayarak ön kapıdan dışarı çıkar ve Nina meselesi bu bölümlük kapanır.


Özetlememde bile kendimi tutamadığımı düşünürsek ne kadar nefret ettiğimi anlayabilirsiniz bu sahnelerden. Eleştiri kısmına girmek istemiyorum, eğer girersem Nina’nın ne kadar boş bir karakter olduğunu ve eski karakterleri kısa süreli getirip arka plan hikayesi anlattırmanın ne kadar yanlış olduğunu söyleyebilirdim, neyse kısmet değilmiş.


Bu sahnelerin vuruculuktan uzak olduğuna inanmaktayım. Anlatma, göster! Mottosu bu olay örgüsünün büyük bir kısmını toparlayabilirdi bana kalırsa. Kaçmaya çalışan kızın Nina’ya geri dönmesini, k*k* çaldırışını, önceki Nina’ya kazık atan no name kızın işkence görerek öldürülüşü. Gösteriliyor olsa çok daha vurucu sahneler olurdu. Nina’nın yüzünü tam olarak göstermeyerek gizemi de korumuş olurlardı. Örnek olarak Sadist olduğunu no name kız işkence görürken ağzında sigara gülümserken yakın çekim yapılabilirdi. Kızdan uyuşturucuyu kaçıran elemanlar gösterilebilir, daha sonrasında bir plot hook olarak kullanılabilirdi. Hem eskide kalmış bir düşmanı hem de potansiyel yeni bir düşmanı izleyicilere tanıştırabilirlerdi. Ama maalesef elimizde “kötüyüm ben kötüyüm” diye gezen bir Nina var.


The Boys, Grace ve Payback



Franchie kendi işlerini halletmeye gittikten sonra bizim çocuklar Grace Mallory’nin ve homelander’ın çocuğunun bulunduğu geçici eve giderler. Amaçları Soldier Boy’u öldüren silahı öğrenmektir. Operasyon Charlie, CIA ve Payback hakkında bize bazı önemli bilgiler verecektir.

Açıkçası burada özetlenecek çok bir şey yok ve yazıyı biraz kısa tutmak istiyorum o yüzden eleştirimi yapıp bitireceğim. Grace adlı karakter önceki sezonlarda güçlü, akıllı ve taktiksel zekası yüksek birisi olarak resmedilmişti. Bu bölümde ağlaması ve Analık iç güdüsüne bürünmesi absürt geldi bana. Özellikle butcher’a “aynı baban gibisin, hiç değişmemişsin” demesi o kadar sinirimi bozdu ki anlatmakta zorluk çekiyorum. Sen kimsin, babası kim, nereden tanıyorsun babasını gibi sorular canlanıyor kafamda ancak sadece biri cevaplanıyor bu sezonda. Ayrıca kimiko ve çocuğun connect 4 oynarken bir yandan güçleri hakkında dert yanması sahnesi de var, ama çokta önemli olmadığı için atlıyorum efendim. Benden şimdilik bu kadar. Ne zaman 4. Bölümü izlemeye takatim olur bilremiyorum, araya bir iki keyifli film sıkıştırabilirim yeniden, bunların hepsini zaman gösterecek. Daha kaliteli bir eserle tekrardan görüşmek üzere!