Anime Önerisi: The Disastrous Life of Saiki K.

The Disastrous Life of Saiki K. animesinin tanıtımı ve kısa bir inceleme.

"Bir kaza ne kadar büyük olursa olsun, küçük bir şey tarafından tetiklenir, bu nedenle küçük bir değişiklik onu tamamen önleyebilir." – Kusuo Saiki


Saiki K.'nin Felaket Hayatı, Shūichi Asō tarafından yazılan ve resimlenen bir Japon manga serisidir. 2010'dan 2011'e kadar yayınlanan bir dizi tek seferlik bölümün ardından manga, Mayıs 2012'den Şubat 2018'e kadar Shueisha'nın shōnen manga dergisi Weekly Shōnen Jump'ta tefrika edildi. Bunu, aynı dergide yayınlanan 4 panelli bölümlerin kısa bir serileştirilmesi ve Mayıs ve Temmuz 2018'de Jump GIGA'da yayınlanan iki tek seferlik bölüm izledi. Shueisha, bölümlerini yirmi altı tankōbon ciltte topladı.



J.C.Staff tarafından üretilen, Temmuz 2016'dan Aralık 2018'e kadar yayınlanan bir anime televizyon dizisi uyarlaması Yuichi Fukuda tarafından yönetilen, Columbia Pictures (Sony Pictures Entertainment Japan) ve Asmik Ace'de Kento Yamazaki'nin başrol oynadığı bir canlı aksiyon filmi Ekim 2017'de gösterime girdi. İzlemenizi pek tavsiye etmem çünkü bildiğiniz gibi animelerin canlı aksiyon filmleri hayal kırıklığı ve bütçe israfından başka bir şey olmuyor. Hatta genelde animenin asıl konusuyla alakaları bile olmuyor. Hayranlarda bundan hoşlanmadıkları ve neredeyse kimse izlemediği hâlde neden hâlâ yapmaya devam ediyorlar, onu da bilmiyorum.



The Disastrous Life of Saiki K.: Reawakened adlı altı bölümlük devam anime dizisinin prömiyeri Aralık 2019'da Netflix'te yapıldı. Şu an anime Netflix platformunda yayımlanıyor.



Kusuo Saiki, psişikle ilgili her türlü yeteneğe sahip olan Saiki Kusuo no Ψ Nan'ın ana kahramanıdır. Genellikle sorunlu ya da dikkat çekici durumlara karışmaktan kaçınmaya çalışır ancak girişimleri her zaman ters gider ya da hoşnutsuzluğuna yol açacak alışılmadık sonuçlara sebep olur. Kendine özgü görünümü, sürekli kaşlarını çatmasını, yeşil renkli gözlüklerini ve her kulağının biraz üstüne yerleştirilmiş, gücünü sınırlama işlevine sahip iki pembe anteni içeriyor. Başlangıçta her zaman yalnız görülüyor ancak hikayenin gidişatında sınıf arkadaşları ve okul arkadaşlarıyla, özellikle de Riki Nendou ve Shun Kaido'yla veya Yuuta Iridatsu gibi komşularıyla kalıcı dostluklar geliştiriyor. Hikâyenin gidişatı farklı karakterlerin dahil olmasıyla oldukça renkleniyor diyebilirim. Özellikle okul arkadaşlarının da en az Saiki kadar ilginç yapılarının olması izleyenleri güldürüyor ve onlarla bir şekilde daha fazla bağ kurmamıza sebep oluyor.



Bu karakterlerden biri olan Kokomi Teruhashi, Saiki Kusuo no Psi-nan'ın ana karakterlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. O, dünyanın her yerindeki erkekler ve kadınlar tarafından son derece güzel olarak kabul edilen ve bu sayede insanların onun için her şeyi yapacağını düşünen bir öğrencidir. Kokomi, şüpheci doğası nedeniyle sürekli olarak Saiki'nin dikkatini çekmeye çalışıyor çünkü Saiki asla ona bakmıyor ve Teruhashi kendisiyle ilgilenmeyen ilk erkek olan Saiki'ye yavaş yavaş karşı hisler geliştiriyor. Aslında ilk başta Teruhashi'nin davranışları ve düşünceleri oldukça sıradışı gelse de tüm hayatı boyunca ona bu şekilde davranıldığı düşünülünce eskisi kadar uzak gelmiyor. Yani demem o ki karaktere ilk başlarda ısınamasanız bile sonradan ısınacağınızı söyleyebilirim.


Kusuo'nun çok farklı güçleri vardır. Mesela, fiziksel görünümü sınırsızdır ve kendisini herhangi bir canlıya dönüştürebilir ancak her dönüşümün 2 saatlik bir aralığı vardır. Kusuo, kadın formundayken Kuriko (eski adıyla Kusuko) adını alır. Bu formda, daha açık pembe saçları var, görünür sınırlayıcılardan yoksun, şeffaf gözlük takıyor ve genellikle PK Akademisi üniforması giyiyor. Hatta bir bölümde bu formundayken sınıf arkadaşlarına yakalanıp onlara Saiki'nin kız kardeşi olduğunu söylemişti.


Kedi formundaki Kusuo, Psi/Sai olarak bilinir ve beyaz kürklüdür. Bu haliyle de gözlüklerini takmaktadır ve sınırlayıcısı boynunda tasma şeklindedir.


Çocukken Kusuo, döneme bağlı olarak herhangi bir sınırlayıcı takmaz ve gözlüklerini takmaz, menekşe gözlerini gösterir. Zihin kontrolünü kullanana kadar hem ebeveynlerinden hem de dünyanın geri kalanından farklı olan çarpıcı koyu pembe saçları vardır. Çocukken saçlarının diğer çocuklardan farklı olması sebebiyle tüm çocukların rengarenk saçlarla doğmasını da sağlıyor.


Saiki gibi olan insanlar yok mu derseniz, tabii ki var. Serinin ilerleyen bölümlerinde dahil olan bu karakterler Saiki görüyor ve onu bir daha bırakmıyorlar. Reita Toritsuka bir Ruh Ortamıdır ve manga/animede tanıtılan ikinci medyumdur. Onu ilk defa PK akademisine transfer olduğunda görürüz ve doğrusu, pek de iyi bir karaktere sahip olduğunu söyleyemeyiz. Animede tanılan diğer bir medyum olan Mikoto Aiura, bir kahindir. Reita ile sürekli kavga eder çünkü ikisi de Saiki'nin gözdesi olmak isterler. Aralarında sürekli komik bir rekabet vardır, ne kadar işe yarar olduklarını kanıtlamak isterler. Mikoto, Reita ve Touma ile birlikte Kusuo'nun güçlerini bilen aile dışı birkaç üyeden biridir.


Saiki'nin bir abisi vardır ve onun da Saiki kadar ilginç biri olduğunu söyleyebiliriz. Hani Saiki'nin annesi ve babasını sorgulamak gerekiyor. Çocuklarından biri medyum, diğeri üstün zekalı bir genç yaşında bilim insanı olup İngiltere'ye yerleşmiş biri. Öyle ki serinin ilerleyen bölümlerinde varlığından haberimiz oluyor. Saiki'yle sürekli rekabet hâlinde olan Kusuke, Saiki'den 2 yaş büyük olan abisidir, makineler ve araçlar icat edebilen süper bir dahidir. Bu arada Saiki'nin kafasındaki sınırlayıcıları yapan kişidir. Kendisinin kafasında ise Saiki'nin onun düşüncelerini okumasını engelleyen bir cihaz vardır.


Saiki'nin gerçekten çok güçlü olduğunu söyleyebiliriz, ben bu animeyi izlerken onun bir sınırı olup olmadığını sıkça düşündüm çünkü neredeyse her şeyi yapabilmesi beni hayrete düşürmüştü. Özellikle her yıl, dünyanın zamanını bir yıl geriye alması beni şaşırtmıştı. Işınlanabilmesi, nesnelerinin içine görebilmesi, telepati, geleceği görebilmesi, telekinezi, her türlü elementi kontrol edebilmesi vs. derken insanı şaşırtacak pek çok güce sahip ve animeyi gerçekten güzel yapan şeylerden biri de bu aslında. Bu kadar sıradışı olup normal yaşamaya çalışması animede asıl komik olan unsur. Bu güçlere sahip oldukça bir şeyler yapmak zorunda hisseden bu karakterin duygularına şahit olmak güzeldi.



Fantastik olmasına rağmen bu kadar güçlü bir kişinin nasıl "normal" bir lise hayatını olduğunu gözler önüne serip diğer anime serilerindeki klişe şeyler üzerinden onları da komedi unsuru hâline getirmesi ve Saiki kaçmaya çalıştıkça etrafındaki insanların onu çekmesini izlemek çok eğlenceliydi. Saiki'nin sürekli saklanma ve fazla öne çıkmama çabası etrafındaki insanlar tarafından sürekli engellendiğinde karakterin kendi içinde nasıl sinirlendiğini izlemek de beni güldürmüştü.


Size şöyle söyleyeyim, eğer bu anime iki yüz bölüm olsa yine izlenirdi çünkü bölümlerin birbirinden bağımsız olması sebebiyle hiç sıkmıyor ve bitirdikten sonra da tekrar tekrar izleyebilmenizi sağlıyor. Benim "comfort anime" olarak nitelendirdiğim bu anime sizi yormadan, sıkmadan ve nasıl bittiğini anlamadığınız bir şekilde kendini izletecektir.


İyi seyirler:)


"Geçmişin umurumda değil. Önemli olan şimdi kim olduğun ve gelecekte kim olacağın!" – Kaido Shun