The Penelopiad

Sessizliğin Sesi Olalım

Daha önce hiç mitoloji hakkında eserler okudunuz mu? Belki Penelope’nin hikayesini biliyorsunuzdur. Özetle, sadakatle kocasını bekleyen bir kadının hikayesi aslında. Ancak çok fazla şey bilmiyoruz, Penelope hakkında. Sessiz kalan bir kadın ve sadakatin simgesi olarak gösteriliyor. Neden beklediğini, neler düşündüğünü bilmiyoruz. Ta ki, bir yazar onun sesi olana kadar. Margaret Atwood, bu klasik hikayeye farklı bir bakış açısı getiriyor ve ona inanılmaz güçlü bir feminist perspektifi kazandırıyor. ‘’Penelopiad’’, antik Yunan destanı ‘’Odyseia’’yı Penelope’nin gözünden yeniden ele alan bir post-modernist romandır.

Bu eserde Penelope, artık sadece sadık bir eş olarak görünmüyor; ayrıca kendi hikayesini anlatan bir kadın olarak karşımıza çıkıyor. Kullandığı dil, ironiler, eleştiriler içerirken, bazen de alaycı bir tonu olabiliyor. Aslında bu özellik, Penelope’nin ne kadar karmaşık ve güçlü bir karaktere sahip olduğunu gösteriyor. Belki de Atwood’un bu sesi seçmesinin sebebi, tarih boyunca sessiz kalmış kadınlara söz hakkı vermek istemesi olabilir. 

‘’Odyseia’’ı okuduysanız, ‘’Penelopiad’’ın sadece yeniden anlatmakla kalmayıp, onu sorgulayıp farklı yüzünü ortaya koyduğunu görebilirsiniz. Bu eserde, Odysseus’un sadakatini ve kahramanlığı sorguluyoruz, çünkü bu yeni bakış açısında bambaşka bir ışığın altındayız. Eski mitolojik simgelerin ve unsurların modern anlamda yeniden şekillenmesi ile geçmiş ve bugünü birbirine bağlayan bir köprü kuruluyor. 

Bu eserde, benim en çarpıcı gördüğüm olay kullanılan koronun (chorus) sebepsiz yere öldürülen kadınların çığlıklarını duyurmasıydı. Bu kadınlar, Odysseus’un dönüşüyle haksız yere infaz edilen hizmetçiler aslında. Hikayenin orijinalinde bu kadınların ölümleri hiç sorgulanmazken, Atwood onların da sesi oluyor. Bu kadınlar, kendi acılarını, öfkelerini ve adalet taleplerini dile getiriyor ve hem bir yargıç, hem bir tanık olarak olayları tamamen bağımsız bir perspektiften sunuyor.Hepimize, fark etmediğimiz hayatların çığlıklarını okutuyor.

‘’Penelopiad’’, antik bir hikayeyi yeniden yorumlayarak kadınların tarihteki sessizliğini sorgulayan güçlü bir eser. Penelope hepimizin sesi, içimizden biri. Bu eseriyle birlikte Atwood, tarihin arka planında kalan gerçeklerle yüzleştiriyor bizi. Sen de bu seslerin duyulmasına yardım eder misin?