The Pianist | Film Önerisi
Tarihe meraklı biriyseniz bu film tam sizlik.
2. Dünya savaşı başlamadan önce Polonyanın başkenti varşova kentinde yaşayan Wladyslaw Szpilman, bir piyanisttir. Varşova radyosunda düzenli olarak piyano çalmaktadır. Ne yazık ki Almanların Polonya’ya savaş ilan etmelerinden sonra hayatı büyük ölçüde değişecektir.
Yahudi bir aileden gelmiş olan Szpilman’ın yaşadıklarını izlerken ve tarihi olaylara bir pencerenin ardından tanıklık ederken kendinizi karakterin yerine koymamak elde değil. İşçilerin isyanı, polonyanın ayaklanması ve Rusların almanları polonyadan kovuşunu hep kenardan izliyoruz.
Yönetmenimiz Roman Polanski’nin ailesi de polonyalı ve Yahudi asıllı oldukları için filmi çocukluğunda savaş esnasında başına gelen olaylardan ilham alarak uyarlamıştır. Zaten filmin hikayesi gerçek bir kişinin yaşadıklarını konu alıyor. Wladyslaw Szpilman tarafından yazılan piyanist adlı bir kitaptan uyarlama film. 2002 yılında çıkmış bir filmden beklenmeyecek kadar güzel gözüküyor ve sizi kolaylıkla içerisine çekiyor.
Açıkçası filmle alakalı en beğendiğim taraf, her sahneyi açıklamaya çalışmamasıydı. Anlatma göster tekniğinin çok güzel kullanıldığına inanıyorum. Getto ayaklanmalarını, nasıl başladığını ve ne şekil geliştiğini birinci elden deneyim etmek ve o çaresizlik hissini bir nebze de olsa hissedebilmek harika bir katman katıyor filme.
2. Dünya savaşında Varşova kentinde hayatta kalan 20 yahudi’den biri olan Szpilman’ı izlerken gerçek bir insanın hayat hikayesini izlediğimi fark etmemiştim. Yaşanan olayları pencerelerin ardından izliyor olmakta bu düşüncemi pekiştirmişti. “Szpilman film için yaratılmış bir karakter olsa gerek, bu kadar şanslı olup hayatta kalmasına imkan yok…” şeklinde düşüncelere dalmışken filmin sonundaki yazıları gördüğümde ne kadar şaşırdığımı tahmin edebilirsiniz. Hayatta kalınıyormuş arkadaşlar, durum her ne kadar kötü de gözükse, açlıktan ayakkabı yiyecek seviyeye geliyor da olsak hayatta kalınıyor.
2. Dünya savaşı bittikten sonrasında işine dönen Szpilman’ın savaştan önce yarım bırakmış olduğu Nocturne No. 20 in C Sharp Minor’a devam ediyor olması detayı da ayrı bir üzüyor insanı. Son olarak filmi izleyin ve izletin arkadaşlar. Günümüzde artan f*ş*st düşüncelere çok güzel bir cevap olacağını düşünüyorum. Sağlıcakla kalın!