The Rogue Prince of Persia

Prince of Persia serisinin son oyununa dair genel bakış

Prince of Persia serisi geçtiğimiz Ocak ayında çıkarmış olduğu The Lost Crown’ın üzerine bu seferde The Rogue Prince of Persia’yı oyunseverlere tanıttı. Evil Empire’ın yapımını üstlendiği bu oyun, bir başka Evil Empire eseri olan Dead Cells’e benzerliği ile dikkat çekti. Bu benzerlik kimilerini rahatsız etmese de kimilerinin de gözüne batmamış değil. Gerçekten de eğer Dead Cells ile aşina iseniz oyun size hiç yabancı gelmiyor. Hatta teması değişmiş bir Dead Cells olarak betimleyenler bile mevcut. Hem mekanikler hem de oyun mantığı olarak Dead Cells’i gerçekten de hatırlatan bir oyun. Aynı yapımcıdan çıkması ve aynı tarzda bir oyun olmasından dolayı pek de sürpriz olmasa da toplulukta bu yönüne çok değinildiğini söylemeden geçmeyelim.

Bir başka rahatsız edici ve ilkinden daha ciddi olan problem ise özellikle de Prince of Persia oyuncularından geldi. Bu seri ilk olarak 1989’da çıkmış, sonrasında çıkan üçlemesi ile büyük bir kitleyi kendisine hayran bırakmış ve pek çok oyuna ilham kaynağı olmuş kült bir oyun serisidir. Ve marka değerinin çok yüksek olduğunu bilen Ubisoft; serinin ismini kullanıp çerezlik, nispeten sıradan oyunlar çıkararak seriyi seven insanların ilgisi ve hevesini sömürüyor.

Seriyi seven çoğu oyuncu bir devam oyunu beklerken Ubisoft, sadece oyunun adını kullanarak bambaşka bir oyun sunuyor. Ve iş bir noktada can sıkıcı bir hal almaya başlıyor tabi ki. Assassin’s Creed serisinde aynı oyunun temasını değiştir, yeni hiçbir özellik sunmadan yeni oyun diye yayınla dermişçesine seri oyun yayınlayan Ubisoft bu sefer de bir başka kitlenin oyun sevgisini sömürüp seri üretimi kaliteye tercih etmeye devam ediyor.

Ancak buraya Ubisoft’un şirket politikasını ve kurnazlıklarını değil The Rogue Prince of Persia’yı konuşmaya geldik. O yüzden konuya dönecek olursak bağımsız bir şekilde ele aldığımızda başarılı bir oyun diyebiliriz. Evil Empire oyunu geliştirirken Dead Cells’e benzer bir mekanik kullanmış olacak ki bu oyunda da karakterin kontrolünü çok rahat sağlıyoruz. Ancak tabi ki yeni gelen ve çok tatlı bir özellik olan duvara tırmanma mekaniği oyuna başka bir soluk eklemiş. Oyun platform açısından da sıkıcı değil. Başka platformlardaki düşman yaratıklarda sizin bulunduğunuz platforma bombalar fırlatabiliyor veya mızrak saplayabiliyor. Bu yönden oynayış açısından zengin ve daha dikkatli bir bakış açısı gerektiren detaylı bir iş olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Metroidvania ve roguelike karışımı olan oyunun oynayışı bir hayli keyifli farklı silahlar farklı trinket edinimleri ile her turda oyuncuya farklı bir deneyim sunmayı başarıyor.

Sanat yönetimi konusunda ise oyunun en başarılı olduğu kısım demek hiç de iddialı olmaz. Gerçekten de çöllerde dolaşan ve halkını kurtarmaya çalışan bir prensin atmosferini çok tatlı ve biraz cartoon çizimlerini anımsatan yapısıyla çok iyi işlediklerini rahatlıkla söyleyebilirim. Başta “Ya bu karakterler neden mor?” dedirtse de estetik ve göze hoş gelen grafikleriyle oldukça güzel bir iş çıktığını söyleyebiliriz. Oyunun bossları konusunda da henüz yeni çıktığı için net bir yorum yapmak doğru olmasa da rakiplerine göre çeşitlilik ve saldırı tipleri konusunda yetersiz olduğunu dile getirebiliriz. Ancak çoğu benzer oyun türünde görmediğim ve dolayısıyla bu oyunu daha özel kılan faktörlerden biri de bosslar ile savaşırken çevresel faktörün oyuna olan etkisi…

Normalde bu tarz oyunlarda bosslar belli bir can kademesinin altına düştüğünde daha agresif bir şekilde saldırmaya başlar ve oyuncuyu daha çok zorlayıp tekdüzelikten kurtarır. Ancak bu yapımda bosslar belli bir can kademesinin altına indiğinde değişimi bossta değil çevrede görüyoruz. Mesela tırmanıp rakip saldırısından kaçtığımız duvarlar yıkılıyor ve bizi savunmasız bırakarak daha zor bir deneyim yaşatıyor. Veya bir başka bossta yerden yukarı doğru yükselen bir kara dumandan kaçmaya başlıyoruz savaşın ortasında bu yönüyle de rakiplerinden farklı ve özgün bir iş çıkmış ortaya.

Oyun henüz geliştirme aşamasında olduğundan boss çeşitliliği az olsa da geliştirici ekip Evil Empire, yakın bir zamanda büyük bir güncellemenin geleceğini duyurdu. Şu anda Türkçe dil desteği bulunmasa da bu konuda da süren çalışmaların olduğu konuşuluyor.

Yani kısacası eğer devam oyunu bekleyen bir Prince of Persia hayranı değilseniz oyun gerçekten hoşunuza gidebilir hatta öyle olsanız bile gidebilir sadece aradığınızı bulamamış olursunuz. Ancak seriden bağımsız güzel bir roguelike oyunu çıksa da keyfini çıkarsam diyorsanız bu oyuna kesinlikle bir şans vermelisiniz. Atmosferi, mekanikleri, müzikleri ile çok güzel bir oyun sizleri bekliyor. Keyifli oyunlar dilerim.