Thomas Hobbes'un İnsan Görüşü
Hobbes'un görüşleri doğrultusunda "insan" nasıl bir varlıktır?
Hobbes, insanın doğasının değişmeyeceğini ve insanın temelde kötü bir varlık olduğunu düşünmektedir. İşte bu sebepten ötürü, insanlar güçlü bir devlette yaşamalıdır çünkü devlet güçlü olmaz ise bireyler birbirlerine kötülük etmeye başlayacaktır. Bireylerin birbirlerine karşı olan düşünceleri için de bir devlet çatısı altında bulunan herkesin her şeye eşit ölçüde sahip olması gerektiğini savunmaktadır. Devletin yönetiminde söz sahibi olanların da güçlü olması gerekir çünkü mutlak güç olmayan devlet ve onun yöneticileri vatandaşlarına söz geçiremeyecektir.
Hobbes, bu sebeplerden dolayı can güvenliği ve huzuru sağlayan bir gücün yönetiminde yaşamayı kabul etmektedir. Evet, insanlar doğada eşit şartlarda doğmuştur fakat sonrasında bu şartlar değişmiştir diye düşünür ve şartları koruması gereken de güçlü bir yönetimdir. Peki, neden bir koruma gerekir?
Resim: Hobbes'un "Leviathan" isimli eserinin kapak resmi. Gücü temsil eden kral ve kralı meydana getiren birçok insanın resmi.
“Peki ya doğa durumunda olan insan nasıl bir varlıktır ki bu kadar şiddetli bir ortama gebe olmaktadır?” diye soracak olursak;
Hobbes açısından, doğa durumunda olan insan hiçbir araştırma yapmamış, sanatı veya edebiyatı anlamamıştır. Bu durum özellikle ilk insanlarda görülmektedir. Doğa durumunda olan insanlar sürekli birbirleri ile savaş halindelerdir ve hiçbir şeyi araştırmamaktadırlar. Hobbes bu duruma örnek olarak “İlk Yunanlılar”ı örnek verir.
İlk Yunanlılar, bir şehir kurmamış veya herhangi bir alanda gelişme göstermemişlerdir. Bu durum doğa durumunda olan insanın özellikleridir. İlk insanların taşıdığı bu özellikleri iğrenç ve kaba saba olarak nitelendirir, Thomas Hobbes. Ona göre güçlü bir liderin başta olması ve bu durumları idare etmesi gerekmektedir. Hobbes, böyle bir duruma karşı tek bir kralın mutlak güce sahip olarak devleti yönetmesinin daha iyi olacağını düşünmektedir çünkü insanlar güç ile idare edilebilecek varlıklardır.
Sonuç olarak, Hobbes’un insan modeline göre insanlar çıkarcı, açgözlü ve kötü varlıklardır. Bunun temelinde bulunan sebep, insanın doğal durumda iken sürekli bir çatışma ve güvensizlik durumu içerisinde oluşudur. Zaten bu sebepten ötürü, ne kadar kötü olsalar dahi rağmen hayatta kalmak ve gereksinimlerini karşılamak için güvenli bir ortam kurmaya çalışmaktadır. Fakat mutlak bir yönetim ve otorite olmaz ise insanlar hayatta kalamayacaktır çünkü eşit şartlarda doğan insanların zaman geçtikçe içerisinde bulundukları koşulların değişmektedir. Şehirlerin kurulmasının ve şehirlerde bir sistem kurulmasının sebebi, insanın güvenli ve huzurlu bir şekilde yaşamına devam etme isteğinden başka hiçbir şey değildir.