Travma Uyarıları ve Ekranlarımızdaki Önemi
Anksiyete seviyelerini günden güne artarken tükettiğimiz dizi ve filmler bunun daha farkında olmalı mıdır?
Rahatsız edici dizi ve filmler travma veya güncel adıyla tetik uyarısıyla gelmeli mi? HBO'nun içerik olarak kendini asla kısıtlamayan ve bu hafta ikinci sezonuyla ekranlara dönen dizisi Euphoria'yı düşünerek soruyorum bu soruyu. Dizi yayın öncesi uyuşturucu kullanımı, sert dil, şiddet ve cinsellik içerdiği uyarısıyla yayınlandı televizyonlarda. Dizinin baş karakterini canlandıran ve aynı zamanda yapımcılığını yapan Zendaya, Instagram hesabında yaptığı paylaşımla fanlarına dizinin oldukça duygusal ve tetikleyici olabileceği uyarısıyla beraber yalnızca bu içeriğin kendilerini rahatsız etmeyeceğine güveniyorlarsa izlemelerini söyledi.
İsrail yapımı bir diziden uyarlama olan Euphoria ergenliğin ve genç yetişkinliğin sınavları ve dalgalanmalarının altından kalmaya çalışan bir grup lise öğrencisini konu alıyor. Aşk, öfke, kimlik, uyuşturucu, cinsellik ve bu kategorilerin arasında ve içinde kalan her şeyi işleyişi hem izleyici hem de eleştirmenlerden övgü topladı. Zendaya 2020 yılında Emmy ödüllerinde en iyi kadın oyuncu dalında dizinin baş karakteri olan genç bağımlı Rue'yu canlandırmasıyla ödül kazandı.
Her ne kadar bu tetikleyici uyarılarından birçok izleyici memnun olsa ve düzenli olarak ne izleyecekleri seçiminde yardımcı bulsa da içerik uyarıları film ve diziler için fikir ayrılığına yer alan bir konu oldu. İngiliz Film Sınıflandırma Komitesi geçtiğimiz yılda yaptığı çalışmada gençlerin %64'ünün yayın öncesinde intihar veya yeme bozuklukları gibi muhtemel can sıkıcı içeriklere karşı uyarılmak istediklerini söyledi. Aynı zamanda bu tarz uyarıların gereksiz olduklarına ve sensör sınırına girdiğine, bu düşünce tarzının çocukları hassaslaştırdığına inananlar da var.
Ancak dikkat çekilmelidir ki konu hiçbir şekilde 'aşırı hassaslık' ile alakalı değil, tam tersi yalnızca her yaştan izleyicilerin üzerinde oluşabilecek etkilerin farkında olmak ile ilgilidir. Örnek olarak 13 Reasons Why dizisinde intiharın romantize edilmesi ve neredeyse karakteri melekleştiren bir havayla gösterilmesi ardından geçlerde intihar vakalarının artması verilebilir. Aynı şeyin tekrarlanmasını istememek de mi aşırı hassaslıktır? En nihayetinde yayınlanan içeriklerin izleyicileri nasıl etkilediğini düşünmek yapımcıların sorumluluğu.
Her ne kadar yardımcı ve yararlı olsalar da travma uyarılarının herkes için yararlı olmayacağı gerçeğini de tanımalıyız. Dolayısıyla film ve dizi yapımcılarını izleyicileri de düşünerek hareket etmeye teşvik etmeliyiz. Bunu söylerken kastettiğim otosansür olmamakla beraber, daha bilinçli bir içerik üreticiliğine de ihtiyacımız olduğuna inanıyorum.