Tüketim Çılgınlığı
Trendler ve Kişisel Tarz
Siz de her sosyal medyaya girdiğinizde ihtiyacınız olan şeyler varmış gibi hissediyor musunuz? Sanki sürekli eksikliğini çektiğim çantalar, ayakkabılar, ceketler, kitaplar var. Kendimi sürekli yeni trendlere yetişmeye çalışırken buluyorum. Kendimi sıyırmaya çalışsam da çevrem, en yakınlarım bana sürekli bunu hatırlatıyor ve şahsen ben kendimi bu trendlere uyum sağlamak zorunda gibi hissediyorum.
Bu durum, insanlarda ve bende de genelde aşırı ve gereksiz tüketim alışkanlıkları yaratıyor. Çünkü sürekli yeni ürün satın alma ve tüketme isteğimizi arttırıyorlar. Senin de farklı olmayı sevdiğin anlar oluyordur. Bazılarımız trend ürünlere sahip olup kendimizi daha üst statüde görebiliyoruz ve böylece farkını yaratmaya çalışıyoruz. Bence bu çok garip bir bakış açısı çünkü bize bunu hissettirmeye çalışıyorlar zaten. Sosyal medya ve reklamlar, beğenilmek için seçilmesi gereken ürünleri bize dayatıyor. Sonuç olarak, biz de sadece ’’beğenilmesini istenilen’’ ürünleri beğeniyoruz.
Bazılarımızsa tamamen kendi tarzımızı yaratmaya çalışıyoruz. Daha özel ürünlerle, kişisel tasarımlarla, tek parça eski ürünlerle karakterlerimizi yansıtmaya çalışıyoruz. Dış görünüşümüze önem vermemiz gerektiğini dayattıkları bu dönemde, görünüşümüzle modayı kişisel bir ifade biçimi olarak görmeyi amaçlıyoruz. Kendimizi ifade etmenin ve özgünlüğün moda dünyasında nasıl anlam kazandığını sorguluyoruz. Sadece trendleri takip etmek yerine, kendi estetik anlayışlarımızı ve kişisel zevklerimizi öne çıkararak, gerçekten ne istediğimizi bulmaya çalışıyoruz.
Tüketim çılgınlığının bu iki yüzü arasında bir yerlerde yuvarlanıyorum ve denge bulmaya çalışıyorum. Sadece kişisel tatmin için değil çevresel sürdürülebilirlik açısından da önemli çünkü bu çılgınlık çok önemsemesek de, aşırı atık tüketimi, doğal kaynakların tükenmesi ve ekolojik dengelerin bozulması gibi olumsuz bir sürü sonuca sebep olabilir. Kendi tarzımızı ve kimliğimizi yaratırken, tüketim alışkanlıklarımızın da bu sürece katkıda bulunmasını sağlamak, modern tüketim kültürünü anlamada ve eleştirmede önemli bir adım olabilir.