Turizm Karşıtı Protestolar Hakkında

Avrupa'nın belirli ülkelerinde yaşanan turist karşıtı protestoların sebepleri nelerdir? Aşırı turist yoğunluğunun sonuçları nelerdir?

Ulaşım alanında gelişen teknoloji ve artan imkânlar neticesinde insanlar artık uzak mesafelere daha kolay ve konforlu bir şekilde ulaşabilmektedir. Eskiden günleri veya haftaları bulabilen yolculuklar, artık yalnızca birkaç saat içerisinde tamamlanabilmektedir. Şüphesiz ki bu durum, turizmin önündeki engelleri kaldırıp yeni fırsatlar yaratırken, bu faaliyetin aktörlerinden turistler için de yeni keşiflere ve maceralara olanak sağlıyor. Turizm faaliyetlerinin bir parçası olan yerel halk da bu aktivitelerden gerek ekonomik gerek kültürel anlamda faydalar sağlamaktadır. Birbirlerinden çok farklı kültürel arka plana sahip aktörler arasında kültürel bir alışveriş gerçekleşmekte ve bu durum insanların eşsiz deneyimler yaşamasına vesile olabilmektedir. 

Daha önce turizmle ilgili herhangi bir eğitim almayan biri olarak yukarıda çizdiğim tablo, kişisel yaşamımda önceden yalnızca "turist" sıfatıyla dahil olduğum turistik faaliyetlerin yalnızca "ziyaretçi" perspektifinden ele alınmasıdır. Dolayısıyla yazının girişinde turizm ve onun sonuçlarına dair yaptığım yorumlar hem benim turizm sürecini tek taraflı olarak deneyimlemiş olmam hem de bu alanda eğitim görmemiş sıradan bir insan olmam dolayısıyla bazı yanlılıklar ve yanlışlıklar içerebilir. Doğup büyüdüğüm yerin turistik potansiyelinin oldukça zayıf olması nedeniyle süreci hiçbir  zaman bir "yerel sakin" gözünden değerlendiremeyeceğim açıktır. 


Ancak şu sıralar ülke ve dünya gündemindeki turistik gelişmeleri yakından takip ediyorum. Gördüğüm kadarıyla ülkemizde turizme ilişkin güncel gündem maddelerinin "ekonomik" boyutu öne çıkmaktadır. Söz gelimi, özellikle bu sene çeşitli sosyal medya mecralarında, ülkemiz sınırları dahilindeki turistik bölgelerde yer alan çeşitli işletmelerin fahiş hizmet fiyatlarına bir tepki olarak Yunan adalarındaki turistik işletmelerin fiyatları paylaşıma sokulmakta ve kıyaslamalar yapılmaktadır. Bu yazıda, yapılan kıyaslamaların doğruluğuna veya yanlışlığına dair hiçbir şey söylemeyeceğim. İşaret etmek istediğim nokta, tartışmalarda yalnızca "ekonomik" meselelere ağırlık verilmesidir. Süregiden bu durumun sebepleri daha çok maliyetler üzerinden tartışıldığından "ekonomik" olana vurgu kaçınılmaz hale gelmektedir. Ancak, ne yazık ki bu durumun sonuçları da tartışılırken, benim gözlemlediğim kadarıyla, yine "ekonomik" yöne daha çok pay verilmektedir. Söz gelimi, başka ülkelere turist kaptırmanın, başta bölge halkının sonra da ülkenin ekonomisine büyük darbeler vurduğundan söz ediliyor. Bana kalırsa, ülkemiz için önemli bir gelir kapısı olan turizm faaliyetleri, hem aşırı olduğu hem de beklenenden az olduğu zamanlar için "ekonomik" yönüyle beraber "sosyal" ve "psikolojik" perspektiflerden de tartışılmalıdır. Elbette uygarlık tarihindeki gelişmelerden de görebileceğimiz üzere, ekonomik faaliyetler, insanın biyolojik ve kültürel evriminin sonucunda gelişim gösteren "soyutlama" yeteneği ile doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple "ekonomik" olanı "sosyal" olandan ayrı düşünmek mümkün değildir. Zira tarih boyunca iktisadi yapılardaki değişimlerin (Endüstri Devrimi gibi) toplumsal yapı üzerindeki etkilerinden haberdarız. Yine ortaçağdaki durağan toplumsal ve ekonomik dizgenin bir süre sonra yerini alan ve bireyin karşısında, ondan ayrı ve onu aşan bir güç haline gelen kapitalizmin de bireyi nasıl bir belirsizliğe ve güvensizliğe sürüklediğini de biliyoruz.


Dolayısıyla "ekonomik", "sosyal" ve "psikolojik" olanı ayrı düşünmek yerine, bunların hepsini bir bütün halinde düşünmenin de yararlı olabileceği kanaatindeyim.  Şimdi bu üçünü bir arada düşünebileceğimiz güncel bir olaydan bahsedeceğim.


Haberlerden takip ettiğim kadarıyla bazı ülkelerde şu sıralar "turist karşıtı" protestolar gerçekleştirilmektedir. Mesela İspanya'nın Barcelona kentinde toplanan 3000 kadar eylemci, artan turist yoğunluğunu protesto etmek için turistleri hedef alan "evinize dönün" sloganları atıp turistlere su tabancalarıyla su sıktı (Hughes, 2024). Peki turistleri hedef alan bu eylemlerin altında ne gibi nedenler olabilir? Veya artan turistik hareketin ne gibi sonuçları olacaktır? Şimdi bunları tartışalım.


Protestoların nedenlerinden birisi konut eksikliği ve kent sakinleri için artan kira fiyatlarıdır (Hughes, 2024). Kent sakinleri, turistik faaliyletler nedeniyle artan kira fiyatlarını karşılayamaz hâle gelmişlerdir. Bu durumun sebebi ekonomik olmakla birlikte, aynı zamanda dünya genelinde artan hareketlilik ve bu olay özelinde dijital göçmenlerin rolünü de hesaba katınca olayın "sosyal" yönü de ortaya çıkmaktadır. Ekonomik açından bakıldığında, artan kira fiyatları nedeniyle kiraları ödeyemez duruma gelen ve bu nedenle şehrin turistik mekânlarından dışlanan kent sakinleri, bu durumu "burası eskiden benim evimdi" (antes esta era mi casa) ve "burası eskiden şehir merkeziydi" (antes esto era el centro) ifadelerinin yazılı olduğu çıkartmalarla dile getiriyor. Bir anlamda, kentin eski sakinler yerlerinden edilmiş ve ekonomik güçlerinin karşılayabileceği farklı noktalara sürülmüşlerdir. 


Bu durum, benim aklıma sosyoloji alanyazınında sıklıkla karşılaştığım soylulaştırma kavramını getiriyor. Bu kavram, kentlerin eski merkezleriyle tarihsel özellliklere sahip kentsel alanlarının mekânsal ve sınıfsal değişimini ifade eder (Şen, 2019, s.303). Bu süreçte bir mekânın eski sahipleri yerinden edilir ve kentin çeperlerine doğru itilir. Onların yerini eğitim seviyesi ve çalışma ücreti yüksek kentli bir sınıf alır. Bu kesim de mekânı kendi zevk, beğeni ve ilgilerine göre yeniden yaratır. Örneğin yüksek bir kültürel sermaye göstergesi olarak kültür-sanat galerileri ve atölyeleri burada açılır. Çünkü bu yeni mekân, artık yeni sakinlerinin talepleri doğrultusunda şekillenmektedir. Maalesef bu gibi durumlarda mağdur olanlar, kentin dışına itilen "eski sakinler" oluyor. Bu kişiler, artan kiraları ödeyemez duruma geldiklerinde yeni yer arayışına girmekte ve bu durum onları belirsizliğe sürüklemektedir. Mesela İspanya Majorca'da yapılan bir röportajda Sonia isimli bir kent sakini, kiracısı olduğu ev sahibinin ona evinden çıkmasını ve kalacak başka bir yer bulmasını istediğini  anlatıyor (Beake, 2024). Ayrıca 4 yaşında küçük bir çocuğa sahip olan Sonia, sokakta insanları durdurup kendisine yardım edip edemeyeceğini soruyor, çünkü apartmanı terk etmesi gereken gün yaklaşıyor. Şüphesiz ki kişilerin uzun süredir yaşadıkları mekânlardan koparılıp atılmaları ve yoksulluğa itilmeleri gibi durumların sosyal ve psikolojik çıktıları olacaktır.

Bu örneklerden de görüleceği üzere, ilk başlarda gerek ekonomik gerekse de kültürel bakımdan sunduğu fırsatlar sayesinde olumlu bir içeriğe sahip GİBİ gözüken turizm faaliyetleri, beraberinde bazı olumsuz sonuçlar da doğurabilmektedir. Bu sorunlar büyük oranda ekonomik kaynaklı olabilmektedir, ancak sonuçları itibariyle bunların "sosyal" ve "psikolojik" yönleri sanki daha ağır basmaktadır. Sonuçta birçoğumuz için yaşadığımız evler, rutin bir düzen dahilinde güne başladığımız ve günü  noktaladığımız, bize özgü ve bizim mahremimizi koruduğumuz yegâne alanlardan birisidir. Böyleleri için evler, "sıcak" mekânlardır. Ancak böylesi bir mekândan olduğumuzda, mesela o mekânı terk etmek durumunda kaldığımızda, yaşayacağımız belirsizliği ve diğer olumsuz deneyimleri hayal etmek acı verici ve güçtür. Bu sebeple, herkesin fiziksel bir yapıdan daha fazla anlamlar yükelyebildiği sıcak bir "evi" ve hatta "yuvası" olmasını diliyorum. Her ne sebeple olursa olsun, bence kimse bir yuvadan mahrum kalmamalıdır. 


Kaynakça

Beake, N. (2024, 20 Temmuz). The Spanish fightback against record tourism. BBC. https://www.bbc.com/news/articles/c99wxwgzn8qo adresinden 24 Temmuz 2024 tarihinde alınmıştır.


Hughes, R. A. (2024, 9 Temmuz). Su tabancaları ve protestolar: Avrupa'daki turizm karşıtlığının arkasında ne var? Euronews. https://tr.euronews.com/gezi/2024/07/09/su-tabancalari-ve-protestolar-avrupadaki-turizm-karsitliginin-arkasinda-ne-var adresinden 24 Temmuz 2024 tarihinde alınmıştır.


Şen, B. (2019). Kentsel Dönüşüm. F. Güneş (Ed.). Kent Sosyolojisi (1. Baskı, 292-321) içinde. Anadolu Üniversitesi

 

Resimli Kaynaklar

https://pixabay.com/tr/photos/foto%C4%9Fraf%C3%A7%C4%B1-turist-407068/

https://pixabay.com/tr/photos/renkli-evler-kanal-gondollar-5767937/

https://pixabay.com/tr/photos/evsiz-evsiz-insan-park-uyuyor-7021131/