Türk Toplumunda Geçmişten Bugüne Kadın

Kadının değişen toplumsal konumu.

Toplumsal düzen içerisinde bazen görülmeyen, hakları elinden alınan bazen hakları geri verilen, hak ettiği değere ulaşmak için zorlu mücadeleden geçen , bu dünyada yaşamak için daha fazla çaba vermek zorunda kalan, toplumsal ayrımcılığa uğrayan kadınının geçmişten günümüze toplumdaki yerini bu yazımda inceleyeceğiz.

Kadının toplumdaki yeri, toplumsal düzen içerisinde yaşanan sosyal değişimler, savaşlar , politikalar sebebiyle sürekli değişim göstermiştir.

Eski Türk toplumlarında kadının statüsü yüksek olarak görülmüştür. Kadınlar ata binmenin, silah kullanmanın yanı sıra siyasi hayatta da bir yere sahiptir. Örneğin devlet yönetiminde kadın da sorumluluğa sahiptir. Ayrıca kadın evin sahibi olarak görüldüğü için kadına saygı göstermek bir zorunluluk olarak görülmüştür.

İslamiyet sonrası döneme geldiğimizde yine kadınlar sosyal ve siyasi faaliyetlerde etkin rol oynamış, toprak ve mallar konusunda hak sahibi olmuşlardır. Selçuklu döneminde kadınlar erkeklerle beraber seferlere dahi çıkmışlardır. Yine bu dönemde kadınlar adına hastane, medrese gibi yapılar da inşa edilmiştir.

Osmanlı Devleti döneminde ilk önceleri kadın- erkek eşitliği devam etse de İslamın yanlış yorumlanması, İstanbul'un alınmasıyla Bizans etkisi, İran ve Arap kültürlerinden etkilenmeleri sonucu kadının yeri ve hakları geri plana düşmüştür.

Bu dönemde harem kurulmuş, önceleri toplumsal hayatta etkin rol oynayan kadın artık evin içinde kalmıştır. Kadın- erkek eşitliği bozularak kadınlar geri plana itilmiştir. Erkekler özgürleşirken kadınlar kısıtlanmış gittikçe kapana kısılmıştır. Kadınlara verilen eğitim ise dini eğitim ile sınırlı kalmıştır.

Tanzimat Dönemiyle beraber hak iddiaları baş göstermiş, kadınları ilgilendiren konularda değişim meydana gelmiştir. Eğitim alanında farklılaşma olmuş kadınlar için Ebelik ve Öğretmenlik okulları açılmıştır. II. Meşrutiyet dönemi ile de toplumsal alanda statü kazanmak için kadınlar yine hak talep etmiştir.

I. Dünya Savaşı sonrası azalan erkek nüfusu nedeniyle kadınlar toplum ve çalışma hayatında daha fazla rol alırken Kurtuluş savaşıyla beraber kadınlar cephede de görülmeye başlanmıştır.

Cumhuriyet Dönemine geldiğimizde kadını ilgilendiren konularda tekrar değişim yaşanmıştır. Kadınlara verilen haklar bir lütuf olarak değil zaten hak edilmiş bir şey olarak görülmüştür. Atatürk bu dönemde kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermiştir. Kadın- erkek eşitliği için bu dönemde çeşitli çabalar sarf edilmiştir. Kadınlar seçimlerde yer almaya başlamış, TBMM'ye girmiştir.

İlkokul zorunlu hale getirilmiş sonrasında kadınların daha fazla okuması için zorunlu eğitim sekiz yıla çıkarılmıştır. Kadın hakları, kadına karşı şiddet konularında da dernekler, kuruluşlar, gazeteler önemli rol oynamıştır.

Günümüzde ise kadın toplumsal, siyasal, çalışma hayatında yer almaya devam etse de kadınlar toplumsal alanda eşitsizliğe, şiddete uğramaya devam etmektedir. Toplumun bilinçlenmesiyle ve kötülerin cezaya tabi tutulması ile bu durumun önüne geçilmeli ve kadına her zamankinden daha çok destek olunmalıdır. 


Kaynakça:

Yavuz, K., & Ertem, A. (2021). TÜRK TOPLUMUNDA KADININ STATÜSÜNE GENEL BİR BAKIŞ. Sosyal Araştırmalar Ve Yönetim Dergisi(1), 69-82. https://doi.org/10.35375/sayod.906552