Türkiye Cumhuriyeti Gençlerine Neden Bir Gençlik Borçludur?

Z kuşağının hayatta kalma çabası.

Önceki jenerasyonlara mensup büyüklerimiz bizlere ne kadar şanslı olduğumuzdan bahseder hep. Teknolojik ve ekonomik olarak imkanlarımızın çok fazla olduğunu düşünürler. Kendi gençlik zamanlarıyla kıyaslarlar, şikayetçi ve isyankar olmamamız gerektiğini dile getirirler. Ancak bu kadar avantaj beraberinde dezavantajı da getirir. Başlıklar altında inceleyelim.

Eğitim

Ülkemizde ister ilkokul ister üniversite olsun eğitim kalitemiz oldukça düşük. Devletin sağladığı imkanlar da oldukça kısıtlı. Üniversite öğrencisi devlet yurdunda kalmasına ve burs almasına rağmen yine de geçinemiyor. Büyüklerimiz cahil olmamamız gerektiğini, bol bol okuyup gezmemizi tavsiye ediyorlar ancak bu söylenenler sadece tavsiye olarak havada kalıyor. Eğitim için ihtiyaç olan kitaplar haricinde bir öğrencinin düzenli gazete veya dergi okuması imkansız hale gelmiştir. Kitap, dergi, gazete okumak artık lüks olmuş durumda. Elektronik ortamda bunlardan yararlansın diyenler olacaktır elbet. Elektronik ortamda bile bu bahsettiğim kaynaklar bir öğrencinin geçimini zorlayacak meblağda bir ücreti bulunmakta. Seyahat konusuna gelecek olursak eğer, şehir içi ulaşım ücretinin bile fazla olduğu bir durumda şehir dışına veya yurtdışına seyahat için çıkması neredeyse imkansız.

Sosyal

Halkımızın büyük kesimi malum markadan bir kahve içmenin bile lüks olduğunu düşünmektedir. Bir kahve veya çay eşliğinde gençlerin arkadaşlarıyla sosyalleşmesi ekonomik açısından öğrenciyi zorlamaktadır. Sosyalleşemeyen bir insandan büyük işler beklemek oldukça saçma. Zira insanlarla nasıl konuşulacağını, gidilen bir ortamda nasıl davranılması gerektiğini bilmeyen bir insan dışa dönük olamaz. Bilmediği bir durum karşısında korkak veya çekimser olur.

Ekonomik

Yukarıdaki başlıklarda bahsettiklerimin çoğu ekonomik durumla alakalıdır. 2019 yılında üniveristeye başladım. Son 3 yılda ekonomimizin çok hızlı bir şekilde gerilediğini kendi deneyimlerimle gözlemleyebiliyorum. Paramız birim bazında oldukça değersizleşmiş durumda. Ve ayın sonunu getirmeye çalışan, geçim sıkıntısı çeken bir öğrenci hayatına, okuluna ve eğitimine odaklanamaz.

Tarihe baktığımızda ise medeniyetlerin gelişmişlik şartı temel ihtiyaçların kaşılanmış olması ile mümkün olmuştur. Barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçların karşılanması ve yeterli olması, halkın bilime, sanata, düşünmeye daha çok vakit ayırması demektir. Hayatta kalma mücadelesi olmayan milletler daha çok gelişmiştir. Antik Yunanistan ve Papua Yeni Gine'yi karşılaştıralım. Papua Yeni Gine'de tarım 10 bin yıl öncesine dayanmaktadır. Ancak tarım bu coğrafyada verimli olmamıştır. Antik Yunanistan gibi verimli tahıllar yetişmediği için halk sürekli yiyecek arayışında olmuştur. Bu sebeple kültürel ve teknolojik anlamda Antik Yunanistan kadar gelişememişlerdir. Antik Yunanistan'ı incelediğimizde ise beslenme ve barınma ihtiyacının karşılanması, halkının kültürek anlamda yeni şeyler üretmesini sağlamıştır. Kendimize pay çıkaracak olursak eğer temel ihtiyaçları karşılanmamış bir insanın düşünmeye, üretmeye vakit ayırması oldukça zordur.