Umudu Yeşerten Bir Dizi: Ted Lasso
Bildiğin herkesin iyi ve saf olduğu, sürekli küçük mutlu sonların yaşandığı küçük bir şehrin ve futbol kulübünün hikayesi.
Dinlendirici, yormayan, biraz da meraklandıran, iyi hissettiren bir dizi.
Ted lasso dizisinin yayınlandığı ilk bölüm eleştirmenler tarafından oldukça eleştirilen bir komedi-drama dizisidir. Dizi, abd'nin kansas eyaletinin küçük bir kasabasında yaşayan, iyi kalpli ve neşeli bir futbol koçu olan ted lasso'nun, ingiltere'nin premier lig takımlarından afc richmond'ın teknik direktörü olarak atanmasıyla başlayan hikayesini anlatıyor.
Klasik bir yorum olacak ama antidepresan bir dizi. Son zamanlarda keşfettiğim en güzel dizilerden biri. Hatta aradığım tek şey buymuş gibi hissettirmesi çok özel. Bilinen herkesin iyi ve güvenli olduğu, sürekli küçük mutlu oğullarının küçük bir şehrinin ve futbol kulüplerinin hikayesi. Gerçek hayat dramalarını, kara mizahı izlediğimiz dizilerde var ama arada böyle samimi dizilere ihtiyacımız var. Gerçekle bağdaşmayan bir gerçeklik. Tam olarak böyle anlatabilirim. Aradığınız şey gerçeklik ise size göre olmayan bir dizi Ted Lasso.
Ted lasso, hem komedi hem de drama türlerini başarılı bir şekilde harmanlayan, umut ve iyimserlik mesajlarıyla izleyicilere ilham veren bir dizi olarak, yayınlandığı tarihten beri büyük beğeni toplamaya devam ediyor.Bence kesinlikle bir şans verilmesi şart. Diziden hoşuma giden bir alıntı paylaşmak istiyorum;
Biliyor musun rupert, hayatım boyunca insanlar beni hafife aldı ve yıllarca bunun nedenini anlamadım. Eskiden çok canımı sıkardı bu. Ama bir gün, oğlumu okula bırakırken bütün duvara yazılmış olan şu walt whitman alıntısını gördüm: 'meraklı ol, yargılayıcı değil.' hoşuma gitti. sonra arabama döndüm ve işe gitmek üzere sürerken birden kafama dank etti. Beni küçümseyen elemanların hiçbiri meraklı değildi. her şeyi çözdüklerini sanıyorlardı. Bu yüzden her şeyi ve herkesi yargılıyorlardı. Ve fark ettim ki beni hafife almalarının nedeninin benim kim olduğumla hiçbir ilgisi yoktu. Çünkü eğer meraklı olsalardı, sorular sorarlardı. anlıyor musun?