Üniversite şehire göre mi seçilmeli?

Selamm, bugün üniversiteye hazırlananlar, tercih yapacaklar ya da sadece kafasında "Acaba nerede okusam daha iyi olur?" sorusu dolaşanlar için biraz sohbet edelim istedim. Her şehirden tek tek bahsetmem elbette mümkün değil ama iki şehir üzerinden gideceğim: Ankara ve Eskişehir. Yani aslında bir büyükşehir bir de görece daha ufak bir şehir örneği olacak.

Bu iki şehri seçmemin özel bir sebebi var. Ankara’da doğdum, büyüdüm, yaşıyorum. Eskişehir’deyse üniversite okudum, yani orada en güzel yıllarımı geçirdim. Dİyeceğim o ki biri memleketim, biri öğrenci şehrim. Bu yüzden iki tarafı da gayet iyi biliyorum. Bilmediğim şeyler üzerinde varsayım üretmektense bildiklerim üzerinden düşünmenize yardımcı olmak istedim.

Şehir mi üniversite mi?

Bu yazıya başlamadan önce herkesin aklındaki şu soruya bir bakalım:

“Üniversite tercihi yaparken üniversite mi daha önemli yoksa şehir mi?”

Bunun net bir cevabı yok çünkü kişiden kişiye değişir.

• Aslında bölümüne göre şehir seçmen en mantıklısı olabilir. Yani burada İTÜ YTÜ ODTÜ Boğaziçi vb. üniversiteleri konu dışı bırakacağım. Derece yaptıysanız zaten bölümünüze göre en iyi üniversiteyi seçmeye çalışacaksınız.
• İletişim, psikoloji, işletme, edebiyat gibi daha genel alanlarda okuyacak olsan da havacılık, denizcilik vb. spesifik bölümler olsa da şehir gerçekten önemli. Çünkü şehir sana spesifik alanlarda iş ve staj imkânı sunarken bölüm dışında gelişim alanları, staj ve iş fırsatları, sosyal ortamlar, şehrin kültüründe pişme imkânı sunar.

Eskişehir’de üniversite okumak...

Ah Eskişehir…

"Tam bir öğrenci şehri" diye duyarız ya hep çünkü şehir neredeyse öğrenciler üzerine kurulu.. Anadolu Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi ve biraz merkeze uzak ols da Osmangazi Üniversitesi derken genç nüfusun hakimiyetiyle şekillenmiş bir yer burası.

Avantajları:

• Ekonomik Yaşam: Kiralar büyük şehirlere göre oldukça uygun kalıyor. Yemek, ulaşım, etkinlikler derken kendi içinde pahalansa da büyükşehirlere oranla öğrenci dostu bir şehir.
• Ulaşım Kolaylığı: Her yer birbirine çok yakın. Tramvay var, bisiklet yaygın. Yürüsen herhalde en uzak mesafe yarım saatir. Çünkü bütün işleriniz merkezde halledebileceğiniz şekilde konumlanmış. Sabah derse geç kalınca "Of metrobüs gelecek mi?" stresine girmiyorsun. Tabii özellikle akdeniz bölgesinden gelenlerin hava -10 dereceyken yürüyesi pek gelmeyebilir. EKsi yanlarını da peşinen söylüyroum.
• Güvenlik: Küçük olduğu, şehir her saatte canlı kaldığı ve yaşıtlarınız üniversiteler olacağı için sokakta yürümek güvenli. Gece yürürken bile rahatsız hissetmiyorsun çoğu zaman.
• Kulüpler & Sosyallik: Aktif öğrenci kulüpleri, festivalden konsere, tiyatrodan gönüllülüğe kadar bol bol etkinlik var. İstersen sinema kulübüne gir, istersen iletişim ya da göüllülük grubuna. Deneyim kazanmak kaçınılmaz.
• Özgürlük: Yaşam tarzı konusunda rahat ve özgür hissettiriyor. Farklılıkları tolere eden ve çeşitliliği besleyen bir sosyal yapı var.
• Şehir Kültürü: Kitap kafeler, OMM gibi sanat galerileri, müzeler, barlar sokağı, Porsuk Çayı ve Kanlıkavak kenarında yürüyüşler... Her telden çalabilirsiniz yani. Herkese hitap edecek grup ve etkinlik var.

Eksileri:

• Sektörel Gelişim: Büyük şehirler kadar iş ve staj olanağı yok. “İstanbul’a, Ankara’ya gitmem lazım” dedirten sektörler olabilir.
• Akademik İmkânlar: Her bölüm için geçerli değil ama bazı alanlarda akademik çevresi daha dar kalabiliyor.

Ankara’da Üniversite Okumak

Benim doğup büyüdüğüm şehir Ankara. O yüzden sokaklarını, havasını, ruhunu iyi bilirim. Başkent olması başlı başına bir avantaj.

Avantajları:

• Kültürel Zenginlik: Müzeler, tiyatrolar, sergiler, konserler, düşünce kuruluşları, köklü tarihi olan yapılar ve politik atmosfer... Ankara kültürle beslenmek isteyen öğrenci için dopdolu.
• Köklü Üniversiteler: Ankara Üniversitesi, Hacettepe, Gazi, ODTÜ, Bilkent… Hepsi köklü, alanında güçlü üniversiteler.
• Akademik ve İş İmkânları: Mezun olmadan önce staj yapabileceğin bakanlıklar, medya kuruluşları, STK’lar, araştırma merkezleri, şirketler gibi olanaklar çok fazla.
• Uluslararası Ortam: Yabancı misyonlar, yurtdışı bağlantılı kuruluşlar çok. Erasmus ve yurtdışı staj olanakları da sizi kendine çekiyor.
• Ciddiyet ve Prestij: Ankara biraz daha “bireysel” bir şehir, ama bu aynı zamanda profesyonel duruş da getiriyor. Hocalar, seminerler, alanındaki etkinlikler hep güçlü.

Eksileri:

• Sosyalleşme Zorlukları: İstanbul gibi çok canlı değil. Biraz daha ciddi, biraz daha memur havası olan bir şehir. İnsanlar sosyalleşmek için topluluklara katılıyor genelde. Öğrenciykeysen de kendi okul ve bölüm çevrende kalabiliyorsun.
• Ekonomi: Son yıllarda kiralar çok arttı. Ulaşım da ucuz sayılmaz.
• Kulüp Faaliyetleri: Bazı Üniversitelerde iyi bazılarında hiç açıcı değil. Eskişehir kadar olur mu o da zor zaten. (ODTÜ hariç)

Şöyle özetleyeyim:

Eğer daha rahat, ekonomik, sosyal ve “biz bize” bir ortam istiyorsan Eskişehir tam sana göre.

Eğer akademik gelişim, prestijli bir çevre, staj olanakları ve kültürel zenginlik senin için öncelikliyse Ankara daha iyi bir tercih olabilir.

Her iki şehirde de okuyarak mutlu olabilirsin. Önemli olan kendini tanımak ve önceliklerini belirlemek. Üniversite hayatı zaten sadece dersten ibaret değil; kendini geliştirme, ilişkiler kurma, dünyayı anlama süreci. Bunu hangi şehirde daha iyi yapabileceğine sen karar vereceksin.

Şehirler büyülü değil, ama sen büyüyorsun. Hangi şehirde, hangi üniversitede olursan ol; sen gelişmek istedikçe, sen emek verdikçe hayat sana çok şey verecek.

Belki de en güzeli, senin olduğun yer.