UNUTMAK
Unutmak kelimesi nerden türemiştir?
Unutmak, etimolojik olarak; UNUTMAK” kelimesi ‘un’dan türemiş. Birini ya da bir şeyi unutmak için ‘un ufak etmek’ gerekiyormuş.”. Güzel hikâye fakat özü yanlış. “Unutmak” kelimesi doğrudan Eski Türkçedeki “UNIT” fiilinden evrilmiştir. [14 nolu notta: “İyileşmek, güç, mutlu olmak” anlamına gelen “un / ong” köküne bağlamak oldukça güçtür.” denilmektedir.] “Unıtmak” kelimesi doğrudan Eski Türkçedeki “unıt” fiilinden evrilmiştir. Yani etimolojisinin hiçbir edebî değeri yoktur. Üzgünüm.” Cümlesine katılmak mümkün değildir. Çünkü UNUTfiili(eylemi) < *U- ‘kudreti olmak, gücü yetmek’ fiiline +-N-I-T- ekleri getirilerek yapılmış bir türeme fiildir. Anadolu halk ağzında kullanılan UNA- “anlamak” fiil kökü de < U-N-A- ‘(ET, OT. “razı olmak, kabul etmek” ) biçiminden türemiştir
Hepimizin bildiği o meşhur replikteki gibi bir anlamı yok unutmak kelimesinin aslında fakat hepimiz o repliğe inanmak istedik çünkü bize çok köklü ve içimizde hissedebileceğimiz bir kavram kazandırdı.
Unutmak, insana verişlmiş en büyük özelliklerden biri olduğu muhakkak. Gün içinde yaşadığınız her şeyi unutup, başınızı yastığı koyduğunuzda uykuya dalmanızı sağlayan şey de unutmanız aslında. Unutamadığınız geceleri hatırlayın, uykunun tutmadığı, bir sağa bir sola döndüğünüz geceler. Unutmak, bir nevi devam etmektir. Unutarak, ilerlerseniz yenisini öğrenirsiniz, hayatınıza devame edersiniz. Bir diğerini unutmadan devam edebileceğiniz herhangi bir olgu ve olay yoktur. Örneğin, bir kitaop okuyorsunuz ve bitirdiniz. Yeni bir kitaba geçmeden önce o kitabı sindirmek, biraz beklemek istersiniz ki o kitabı unutun. Önceki kitaptaki karakterlerle, yeni kitaptaki karakterleri, olay akışını karıştırmayın. İşte bu neticede bir diğerini unutmadan yenisine geçemezsiniz.
Fakat, unutunca her şeyi unutmuş mu olursunuz. Hayır, zaten her şeyin unutulmasının mümkün olduğunu sanmamaktayım. Kitabı okudun bitirdin, sindirdin, unuttun ve yenisine geçtin. Onu da okuyup bitirdin. Üzerinden belli bir süre geçti ve iki kitabı düşündün. Farklı olaylar, farklı karakterler. Zihninde bu iki kitabın ana karakterlerini karşılıklı oturttun ve bu iki karakteri konuşturmaya başladın. Bu iki karakter üzerinden düşünüyorsun, bunların tartışmasını dinliyorsun. İşte kitapların zihninde bıraktığı, unutamadığın şeyler üzerinden, yaptığın bu kıyaslar, bu beyin fırtınaları sana sen olma özelliğini kazandıracak ve senin kültürünü oluşturacak şeydir.
Dağınık bir yazı olduğunun farkındayım. Amacım bilerek dağınık bırakmak ve okuyucu üzerinde unuttuğu şeylerin bir anda zihnine dağınık bir şekilde saldırıya geçmesini sağlamaktır.
Kitap okumaya ve unutmaya devam etmeniz dileğiyle.