Unutulma Hakkı
Unutulma Hakkı Nedir? Kapsamı? Diğer Haklar ile olan İlişkisi Üzerine.
Yazımızda teknolojinin gelişmesiyle birlikte bireysel bir hak olarak kendisini gösteren unutulma hakkı ele alınacaktır. Unutulma hakkı temel insan haklarından biri olarak görülmeye başlamıştır. Bu doğrultuda ABAD (Avrupa Birliği Adalet Divanı)’ın içtihatları ve ulusal hukukta yer alan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu gibi çeşitli kanun veya kanun hükümleri ile güvence altına alınır olmuştur. Çalışmada genel olarak unutulma hakkının tanımı, kapsamı ve sınırları üzerinde durulacaktır.
Unutulma Hakkı Kavramı, Tanımı, İçeriği
Unutulma hakkını tanımının belirsiz olduğunu ve bu nedenle eleştirilere tabi tutulmaktadır (Nalbantoğlu, 2018). Ancak mahkeme içtihatlarından, uygulamasından ve kişisel verilerin korunması hakkı kapsamında görülebilecek genel bir tanım yapılabilir. Unutulma hakkı, bireyin geçmişte yapmış olduğu birtakım paylaşımların, verilerin, davranış ve sözlerin o insan hakkında insanlar üzerinde bıraktığı veya bırakacağı algının veya olgunun sürekli aynı şekilde olmasının engellenmesi amacıyla ortaya çıkmıştır denebilir. Gelişen kitle iletişim araçları, arama motorları ve sosyal medya düşünüldüğünde bu hak daha da görünür ve belirgin hale gelmiştir. İnsan ise her dönemde, yaşta veya zamanda aynı şekilde hareket eden değil değişime açık ve değişen bir varlıktır. Bu nedenle unutulma hakkı da temel bir insan hakkı olarak eski sayılamayacak bir geçmişte tanınmaya başlanmıştır.
Unutulma hakkı geçmiş ile ilgili bir haktır denebilir. Keza insanlar bugünkü veriler üzerinde irade sahibi oldukları gibi geçmiş zamanda yayımladıkları veriler üzerinde de tasarruf sahibi olmalıdırlar (Kahraman, 2022). Bu açıdan bakıldığında unutulma hakkı bireyin geçmişte yayımladığı bir veriyi kendi talebi üzerine geçmişten kaldırılabilmesine, kaçırabilmesine olanak sağlayan bir menfaati içermektedir. Yani unutulma hakkı kitle iletişim araçları tarafından geçmişte yayımlanan bir verinin herkes tarafından belirli hukuksal yollar izlenerek ulaşabilmesini engelleyen bir hak olduğu için bireysel menfaati koruyan bir yapıya sahiptir. Çünkü bir birey, geçmişte yaptığı bir paylaşımdan dolayı geçmişte yayımladığı verinin göstermiş olduğu kişilik özelliklerinde değişimler geçirmiş olabilir. Kişi basitçe söz konusu verinin artık paylaşılmasını, yayımlanmasını ve gösterilmesini de istemiyor olabilir. Söz konusu veri utanç verici olsun veya olmasın bireyin talebi üzerine o verinin kaldırılması unutulma hakkı kapsamında değerlendirilmesi gereken bir durum olarak görülmelidir. Ayrıca kişinin sadece olumsuz verilileri bağlamında verilerin silinmesi değil, olumlu verilerin de silinmesini talep etme hakkına sahip olması gerekir. Çünkü kişinin anıları bireye ait bir olgudur (Kahraman, 2022).
Unutulma hakkı sadece geçmişe yönelik bir hak olarak da görülmemelidir. Zira geleceğe yönelik bir hak olarak da değerlendirilebilir. Kişi geçmişinden uzaklaşarak yeni bir hayata başlama, benimseme ve yaşama hakkına sahiptir (Kahraman, 2022).
Unutulma hakkı ayrıca bireyin rahatsız edilmeden huzurlu bir şekilde yaşamasını da içeren bir haktır. Buna huzurlu yaşam hakkı denilmektedir. Kişi toplum önünde olmaktan rahatsız duyabilir veya başkaları tarafından rahatsız edilmekten kaçınmak için bu hakka dayanabilmelidir. Böylece huzurlu bir yaşam sürdürebilir (Kahraman, 2022).
Tüm bunlar anayasanın ve insan haklarının koruduğu değerleri, ilke ve kuralar ile örtüştüğü söylenebilir. Unutulma hakkı, özel hayata saygı, şeref ve haysiyetin korunması, bireyin kişisel gelişim hakkı, kişisel verilerin korunması hakları menfaatlerini koruyan bir yapıya sahiptir.
Salt unutulma hakkı kavramının ortaya çıkışı yenidir denebilir. Unutulma hakkı daha öncesinde kişi hakları bağlamında tartışılsa da 2014 yılında Avrupa Birliği Adalet Divanı tarafından “Google Spain” kararı ile beraber çok daha görünür hale gelmiştir. Bu karar ile birlikte Google’ın günceliğini yitiren verilerin silmesi ile yükümlü olduğu kabul edilmiştir (Korkmazer, 2016). Bu karar ile birlikte artık tüm arama motorları, bireyin talep etmesi üzerine unutulma hakkını kapsamında ilgili verinin kaldırılması ile yükümlüdür (Elmalıca, 2016).
Unutulma hakkının tanımı genelde dijital ortamda yayımlanan verilerin silinmesi veya kaldırılmasına ilişkin yapılmaktadır. Ancak kişinin verileri dijital ortamda yayımlanabileceği gibi fiziksel ortamda da yayımlanabilir. Aynı şekilde genel olarak yapılan tanımlarda verinin sadece silinmesini içerdiği sonucu çıkarılmaktadır. Ancak söz konusu verinin listeden çıkarılması veya anonimleştirilmesi de unutulma hakkı kapsamında olan bir konudur (Kahraman, 2022).
Unutulma hakkının içeriğine ve tanımına bakarak birtakım unsurlarının olduğunu tespit edebiliriz. İlk olarak unutulma hakkının öznesi gerçek kişilerdir denebilir. Keza Avrupa Birliği ve AYM’nin unutulma hakkı bağlamında vermiş olduğu kararlarda bu durum gözükmektedir. Tüzel kişilerin utulma hakkına sahip olup olmadığı ise tartışmalı bir konudur. Ancak İtalya ve Avusturya dışında tüzel kişilerin unutulma hakkına sahip olmadığı şu an için genel kabul edilen durumu yansıtır (Yasak, 2023).
Unutulma hakkının yükümlüsü ise şu an için yalnızca arama motorları sağlayıcılarıdır denebilir. Buna karşılık sadece bu yükümlülüğün sadece arama motorları olmaması gerektiği, kapsamının genişletilmesi gerektiği de ifade edilen eleştirilerden bir tanesidir (Elmalıca, 2016).
Hukuka uygun bir biçimde, doğru ve alenileştirilmiş her türlü veri ise unutulma hakkının bilgi unsurunu oluşturmaktadır.
Hukuka uygun bir biçimde alenileştirilmiş bilginin üzerinden bir zaman geçtikten sonra veya güncelliğini yitirdikten sonra işleme alınabileceği ise unutulma hakkının zaman unsurudur denebilir. Şu an kabul edilen görüş bu olmakla birlikte bu konu üzerinde de tartışmalar devam etmektedir (Yasak, 2023).
Unutulma hakkının mekan unsuru ise internettir (Yasak, 2023). Keza kişisel verilerin unutulma hakkı kapsamında işleme konulacağı yer internet ortamıdır.
Sonuç olarak unutulma hakkı bir bireyin kendi hakkındaki bilgilerin erişimi ve yayımlanması tasarrufuna dayanarak; geçmişte yayımlanmış, erişime açmış olduğu bir veriyi silme, listeden çıkarılması veya anonimleştirilmesi yöntemiyle gerçekleştirilmesi olarak tanımlanabilir.
Türk Hukukunda Unutulma Hakkı
Türk hukukunda AYM ve Yargıtay ise unutulma hakkını kişisel verilerin korunması veya silinmesi hakkı ile özdeş olarak değerlendirip buna göre bir yorum geliştirmiştir (Yasak, 2023). Tabii bu durum doğaldır. Çünkü unutulma hakkına ilişkin ayrı bir kanunumuz yoktur, çeşitli kanunlarımızın içerisinde unutulma hakkı kapsamında görülebilecek haklar öngörülmüştür. Bu bağlamda AYM konuyla ilgili bir kararında , unutulma hakkı kapsamında sayılan geçmişte yaşanılan olumsuzlukların silinmesini, kişisel verilerin korunması hakkı kapsamında yorumlamıştır.
Aynı yönde Yargıtay ise unutulma hakkını şöyle tanımlamaktadır: “(…) üstün bir kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan, geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını, başkalarının bilmesini istemediği kişisel verilerin silinmesini ve yayımlanmasının önlenmesini isteme hakkı (…)” Görüldüğü üzere Türk hukukunda unutulma hakkı, internete yer alan kişisel verilerin erişiminin engellenmesinin ve silinmesinin talep edilmesini içeren bir hak olarak görülmektedir.
Unutulma Hakkının Kapsamı
Unutulma hakkına konu olmak için bir verinin içeriğinin ne olduğu önem arz etmemektedir. Kişiyi küçük düşürücü, rahatsız edici bir veri olabileceği gibi kişiyi olumlu gösteren bir içerik verisi de olabilir. Çünkü unutulma hakkı mahiyeti itibariyle kişilik hakkının bir görünümüdür. Bu nedenle kişinin o veriden kaçınmak istemesine ilişkin bir irade koyması yeterli olmalıdır.
Her verinin bir hayat süresi olduğu da ifade edilmektedir. Bireyler içeriği veya veriyi sınırsız süreli paylaşabileceği gibi sınırlı bir süre için de paylaşabilmektedir. Süre belirlenmiş ise sürenin bitmesiyle beraber veri unutulma hakkı kapsamına girecektir. Ancak verinin kaldırılmasında çatışan bir hak söz konusu ise ve baskın gelen hak o ise bu durumda verinin kaldırılması unutulma hakkı kapsamında görülemez.
Unutulma hakkına ilişkin tam bir açıklayıcı nitelik bulunmasa da 95/46/EC sayılı Direktifin yerine getirilmesi amacıyla Avrupa Birliği Komisyonun 17. Maddesi kapsamında doğrudan unutulma verinin silinmesine ilişkin ilk ve en açıklayıcı hukuki dayanaktır denebilir. Bu maddeye göre, bireyin verileri uzun süreden beri kullanılmıyorsa ve kullanıcı da söz konusu verinin saklanmasını rıza göstermiyor ise veri denetçisi kullanıcıya ait verileri geciktirmeksizin silmek ve daha fazla yayımlanmasını engellemek ile yükümlüdür (Elmalıca, 2016, p. 1619).
Sonuç olarak kişinin bu hakkı kullanması için bir hak ile çatışmaması ve o hakkın üstün gelmemesi gereklidir. Aksi taktirde birey, unutma hakkı kapsamından işlem yapamaz.
Unutulma Hakkı ile İlişkili Haklar
Bir takım insan hakları unutulma hakkı ile doğrudan ilişkilidir ve bağdaşmaktadır. Bunlardan en kapsayıcı olanı özel hayata saygı ve özel hayatın gizliliğidir. En başta çeşitli nedenle özel hayatın korunması kapsamına girmeyen bir hak sonradan girebilir duruma gelebilir. Bu durum da unutulma hakkının devreye gireceği açıktır.
Kişisel mahremiyet hakkı da unutulma hakkının bir görünümü biçimindedir. Kişinin bireysel verilerinin, sır niteliğindeki bilgilerinin veya özel hayata ilişkin bilgilerin izinsiz olarak yayımlanması durumunda unutulma hakkı devreye girecektir.
Kişisel verilerin korunması hakkı da bireysel verilerin hukuki olarak yollardan işlenerek sağlanmasını içermektedir. Ancak söz konusu verinin günceliğini yitirmesi, hukuka uygunluğunu kaybetmesi gibi durumlarda unutulma hakkı kapsamına girilecektir.
Onur ve saygınlığın korunması ve lekelenmemesi hakkı da kişilik hakları içerisinde olduğundan dolayı utulma hakkı bağlamında değerlendirilebilir (Kahraman, 2022).
Unutulma Hakkı ile Bağdaşmayan Haklar
Bir takım haklar ile unutulma hakkı ise çatışabilir. Bunların başında ifade özgürlüğü gelir. İfade özgürlüğü hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 26. maddesi bağlamında, anayasamızın ise 26. maddesine kabul edilmektedir. İnternet arşivinden birinin verisinin yayımlanması ifade özgürlüğü kapsamında da görülebilir. Kamu yararı ile özel yararın çatışması söz konusu olacaktır bu durumda. Bu iki yarara arasında hassas bir denge vardır. Bu nedenle unutulma hakkına ilişkin eleştiriler de dile getirilmektedir (Elmalıca, 2016). Aynı yönde kitle iletişim özgürlüğü, bilgiye erişim özgürlüğü veya bilim ve sanat özgürlükleri de unutulma hakkı ile çatışan bir yapıya sahip olabilir (Kahraman, 2022).
Ancak çözüm olarak denge testi yapılmasının gerektiği de ifade edilmektedir. Denge testi verinin içeriği, doğruluğu ve güvenliği kamu yararı olup olmadığı kişinin konumu gibi çeşitli unsurların değerlendirilerek bir sonuca ulaşılmasını kapsamaktadır. Bu durumunda da somut olay dikkate alınarak denge testinin yapılması ve bireysel menfaat ile kamusal menfaat arasında bir denge kurularak sonuca varılması yerinde olacaktır (Kahraman, 2022). Denge testinin sonucuna göre kişisel veri silinir veya silinmez. Benzer yönde Anayasa Mahkemesi de unutulma hakkının özel hayatın gizliliğinin korunması hakkı mahremiyet hakkı ve ifade özgürlüğü hakkı ile ilişkili olduğunu ve bu nedenle bu haklar ile beraber mütalaa edilmesi gerektiğini belirtmektedir (Fendoğlu, 2020).
Unutulma Hakkı ve Coğrafi Sınırı
Unutulma hakkının coğrafi sınırının esasında tespit edilmesi kolay bir şey değildir. Buna karşılık Fransa’nın veri koruma otoritesi (CNIL) ile Google arasında yaşanan bir dava neticesinde coğrafi sınır meselesi tartışılmaya başlanmıştır. Bahsi geçen davada CNIL, Google’a ilgili verinin sadece Fransa bağlantılı adreslerden kaldırması, uluslararası nitelikteki tarama adreslerinden kaldırmaması dolayısıyla idari para ceza öngörmüştür. Fransız otoritesine göre sadece yerel alandan ilgili verinin kaldırılmasının unutulma hakkı kapsamında yeterli güvenceyi vermediğini belirtmektedir.
Fransız otoritesinin unutulma hakkı kapsamında ifade ettiği görüşün aksi de ifade özgürlüğü, haberleşme özgürlüğü, internete ulaşma özgürlüğü vb. birçok güvence ile çeliştiği dolayısıyla karşı çıkanlar da vardır. Ayrıca ABD gibi bazı ülkeler ise unutulma hakkını kabul etmeyip ifade özgürlüğü temeli bir yaklaşım sergilemektedir. CNIL’ ın önermiş olduğu yöntemin tüm ülkelerin egemenlik hakkını ihlal eden bir yönü olduğu da açıktır (Nalbantoğlu, 2018).
Konu günceliğini korumakla birlikte kanaatimizce Google’ın sadece yerel ölçekte bir veri silme yöntemine tabii tutulması diğer özgürlüklerin güvence altına alınması bakımından daha yerinde bir uygulamadır. Buna karşılık hukuki bir dayanak ise sağlanırsa ve ülkeler de bu uygulamayı kabul ederlerse o taktirde CNIL’ın önermekte olduğu yöntem uygulanabilir. Başka bir ifadeyle şu anda unutulma hakkına ilişkin talep bölgesel ölçekte uygulanmakta birlikte ilerleyen dönemlerde küresel ölçekte uygulanabilir olma potansiyeli taşıyan bir haktır denebilir (Elmalıca, 2016).
Kaynakça
Yasak, İ. A., 2023. Unutlma Hakkı. Ankara: Yetkin Yayınları.
Kahraman, Z., 2022. Unutulma Hakkı. İstanbul: Vedat Kitapçılık.
Gözübüyük, A. Ş. & Gölcüklü, F., 2016. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması. Ankara: Turhan Kitabevi.
Gözler, K., 2022. İnsan Hakları Hukuku. Bursa: Ekin Basım Yayın Dağıtım.
Fendoğlu, H. T., 2020. İnsan Hakları Hukuku. Ankara: Yetkin Yayınları.
Çeçen, A., 2020. İnsan Hakları. Ankara: Astana Yayınları.
Ergül, E., 2012. Bireysel Başvuru ve Uygulaması. Ankara: Yargı Yayınevi.
Nalbantoğlu, S., 2018. Bir Temel Hak Olarak Unutulma Hakkı. Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, 9(35), pp. 583-605.
Elmalıca, H., 2016. Bilişim Çağının Oraya Çıkardığı Temel Bir İnsan Hakkı Olarak Unutulma Hakkı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 4(65), pp. 1603-1636.
Korkmazer, G., 2016. Unutulma Hakkına Dair Avrupa Birliği Adalet Divanı Google Kararının Değerlendirilmesi. Türk Hukuk Araştırmaları Dergisi, 1(2), pp. 125-129.
Elektronik Kaynaklar
https://www.anayasa.gov.tr/tr/kararlar-bilgi-bankasi/
https://karararama.yargitay.gov.tr/
https://www.echr.coe.int/Pages/home.aspx?p=home&c=