Valve neden bu kadar başarılı?

Sektörün belki de en büyüğü hakkında düşünceler.

Half-Life, Portal ve Left 4 Death gibi oyun serileriyle gönüllerde taht kurmuş bir olan Valve, sektöre şekil vermeyi başarmış ve her oyunuyla adeta yeni bir teknoloji demosunu oyunculara sunmuş bir oyun stüdyosudur. Peki neredeyse falsosuz oyun çıkarmayı- Dota: Undergrounds ve Artifact’i saymıyoruz- nasıl başarıyorlar? Bu soruya birkaç cevabım var. 

Pek oyun sektörüne aşina değilseniz Valve’in rakiplerinin aksine bir şahıs şirketi olduğunu bilmeyebilirsiniz. Ubisoft, Ea, 2K gibi diğer şirketler; yatırımcılarına hesap vermesi gerekirler. Zira hisseleri halka açıktır ve büyük küçük hissedarları vardır. Dolayısıyla da çıkarılacak her yeni ürün, yatırımcılarına kâr sağlamak ZORUNDADIR. Başarı, oyunların iyi olup olmamasıyla değil kazandırdığı para ile belirlenir. Örneğin bir oyun iyi sattıysa o oyunun devam oyunları çıkmak zorundadır. İşte bu yüzden GTA 4 sattığında, 5. oyunun geleceğini biliyorduk.6. oyun ise 5’incisi satmaya devam ettiği için gecikti. Çok iyi bir oyun çıkarmak istedikleri için değil. 

Valve için ise durum farklıdır. Diğer oyun firmaları her ayrıntı için birçok karar merciinin onayını beklerken, Valve’nin sahibi Newell her şeyin ilk ve son karar vericisidir. Oyun yapımında kendi prestijini ortaya koyduğu için her oyunun özel olmasını ister. Para onun için ikinci konumdadır. Başka hissedarları olmadığı için de diğerleri gibi kâr peşinde koşmaz. İşbu Valve’den yarım yapılmış, hatalarla dolu oyunları görmeyiz. Şayet yapım sürecinde binlerce hatta yüzbinlerce dolar para harcansın, oyun istenen seviyede değilse iptal edilir. Nitekim Valve’in hiçbir oyun serisine üçüncü oyun çıkarmamış olması da bundandır. Şayet bir oyun iptal edilmişse anlarız ki ya oyun sektörde çığır açacak seviyede değildir ya da türünün en iyi örneği olamıyordur. 

Ama sonuçta Valve, içerisinde birçok çalışanın olduğu bir oyun firması. Parasını oyun çıkararak kazanması gerekir. Peki neden diğer firmalar gibi para kazanmak için oyun çıkarma zorunluluğu duymaz? Nedeni çok basit ve tek kelime: Steam. Her gün milyonlarca oyuncunun kullandığı, kısaca bir “oyun kataloğu” olan Steam; tek başına koca bir altın madeni. Her oyun firması, kullanıcı sayısı nedeniyle Steam’e oyununu çıkarmak ister. Valve de çıkan her oyundan satış başına %30 pay alır. Haliyle de Valve’in, giderleri karşılamak için oyun satmaya ihtiyacı yoktur. Giderlerinin belki 10 katını, Steam sayesinde kazanmaktadırlar. 

Son olarak Valve’in başarılı olmasındaki en büyük pay kesinlikle Gabe Newell’dadır. Oyun dünyasının biricik, tatlış pimpiriklisi; Valve’in zor zamanlarında doğru riskler alarak şahane bir yöneticilik örneği göstermiştir. Öte yandan her zengin gibi daha çok zengin olmak için elinde bulundurduğu markaları sömürmeye çalışmamıştır. Zira çoğu firma kurucusu, firmalarını bir yatırım aracı olarak görüp zamanı gelince de satma derdindedir. Gabe sıradan bir insan değil. O gerçekten oyunlara gönül vermiş bir oyuncu aynı zamanda. Bu özelliği onu işinde çok iyi kılıyor. Nitekim bakarsanız Counter Strike, rekabetçi oyunlarda standardı belirliyor. Left 4 Death, kendi janrasını popüler etmiş ve yüzlerce kez de taklit edilmiş bir oyun. Portal serisinin bir benzeri bile yapılamıyor. Half Life ise başlı başına kült bir seri. Bugünün birçok oyunu, yeni teknoloji adı altında Half Life’dan aşina olduğumuz fizik motorlarını göstermekte... Tüm bunlar, Gabe Newell’ın yöneticiliğinde çıkmış oyunlar. Başarıda tüm pay kesinlikle onda değil. Fakat en büyük payı bence o almakta. 

Gabe Newell ve başında olduğu Valve, sektördeki prestiji sonsuz olan iki isimdir. İnsanlar artık oyun seçerken sadece Valve ismini görmeleri, onlara belli bir güven veriyor. Zira “Gabe boş oyun çıkarmaz.” hissi artık herkeste var. Öyle ki yeni çıkardıkları Deathlock, MOBA türünde bir oyun olmasına rağmen- normalde türden iğreniyorum- beni kendisine çekmeyi başardı. Nedeni peki? Neden türden nefret etmeme rağmen Deathlock’a bir şans verdim? Çünkü Valve’in, Gabe ağabeyin yeni oyunu da ondan.