Vatel Film Yorumlaması

Vatel, 2000 yapımı, Fransız bir şef olan François Vatel'in yer aldığı biyografi temalı bir romantik-drama filmidir. Gérard Depardieu, Uma Thurman ve Tim Roth filmde başrolleri paylaşmaktadırlar.

Filmde olaylar Condé Prensi'nin Kral XIV. Louis'i üç gün üç gece boyunca ağırlaması etrafında şekillenir. Bu misafirlik sonucu Prens, Kral'ın teveccühünü kazanıp askeri kampanyaya katılmayı ve böylelikle kazanç sağlamayı ümit etmektedir. Bu süreçte Prens Kral'ı en iyi ve şatafatlı şekilde ağırlamak için Vatel'i görevlendirir. Vatel Prens'in hizmetkarıdır ve aynı zamanda da mutfak başta olmak üzere bütün bu etkinliğin sorumlusu olmuştur. Üç gün üç gece sürecek olan bu şenlikte Vatel, saray soyluları ve aristokratları ağırlamalı ve eğlendirmelidir.

Filmi gastronomik açıdan incelediğimizde rafine mutfak akımının oldukça başarılı bir şekilde işlendiğini görüyoruz. Filmin başından sonuna kadar geçen süreçte, düzenlenen eğlence için sürekli bir koşuşturmaca halinde olan mutfak ekibini ve yaşadıkları kaosu görmekteyiz. Mutfakta çalışan, misafirlerin eğlenmesini sağlayan kişilere baktığımızda ekibin bir bütün olduğunu ve herkesin hemen hemen her işe koştuğunu görüyoruz. Başta Vatel olmak üzere kimsenin tam olarak bir iş tanımı bulunmamakta ve bu açıdan rafine mutfak akımının tınılarını duymaktayız.

Aynı şekilde rafine mutfağın özünde yer alan lüks, şatafatlı ve görkemli sofraları da filmde oldukça detaylı bir şekilde görmekteyiz. Devasa boyuttaki pastalardan teker teker porsiyonlanan tatlılara, çeşit çeşit yapılan meyve tabaklarından yine envai çeşit avlanan balık ve diğer deniz mahsullerine kadar yemekler oldukça çeşitli ve abartılı şekilde yansıtılmaktadır.

Mutfakta yapılanların yanı sıra servis edilme şekilleri de rafine mutfak anlayışını yansıtmaktadır. Filmde Kral ve soyluların yemek yedikleri bir sahnede şarap servisinin tek tek kadehlere doldurulmuş ve herkese ayrı ayrı garsonlar tarafından servis yapıldığını görüyoruz. Yine birkaç sahnede meyve servisinin soyulup tekrar kabuğunun içine yerleştirilen meyvelerle yapıldığını görmekteyiz.

Rafine mutfak anlayışına göre yenilen yemekler bir bütün olarak oldukça şatafatlı olmak zorundadır. Yemeğin ve sunum şeklinin özel olmasının yanı sıra yenilen ortam da bir o kadar özel olmalıdır. Bunu da filmde yemek yenilen yerlerin dekoruyla görmekteyiz. Şaşalı ve büyük dekorlarla yemekler servis edilmektedir. Çocukların dans ettiği ve hareketli dekorların olduğu bir sahne, büyük bir balık figürü kullanılan havuz gibi yerler örnek olarak verilebilir. Ayrıca yine filmin son sahnesinde de kapanış yemeği için buzdan heykeller olduğunu görüyoruz. Aynı şekilde yemeğin servisi esnasında şarkı söylenilmesi de rafine mutfak akımının bir yansımasıdır.