Ve İşte Zaman Savaşını Böyle Kaybedersin
Okumadan önce yak.
Orijinal adı "This Is How You Lose The Time War" olan ve Max Gladstone ile Amal El-Mohtar'ın yazdığı bu bilim-kurgu eseri, Hugo ve Nebula başta olmak üzere pek çok ödül kazandı.
Birbirine düşman iki zaman ajanı olan Mavi ve Kırmızı'nın görevi, zaman çizgisi üzerinde bir liften diğerine geçerek tarihi kendi çıkarlarında değiştirecek hamleler yapmak. Biri zaman çizgisinde bir şeyleri değiştirecek, gerçekleştirecekken diğeri onu engellemek zorunda.
Bu görevlerden birinde ise Kırmızı, kendi görevini tamamlamışken düşman tarafından gönderilen bir mektup buluyor.
"Okumadan önce yak." İmza: Mavi.
Her şey böyle başlıyor. Farklı zamanlarda yolculuk edip görevlerini yerine getirirlerken, o zaman dilimlerinde belki de asırlar önce bir diğerinden bırakılmış mektupları bulup okuyorlar, birbirlerinin gönderdikleri mektuplara cevap veriyorlar.
İlk başta düşmanlıklarının farkında olarak yazılan, atışmayla başlayan mektupları ise zaman geçtikçe samimileşiyor. Hisleri yoğunlaşıp sevgiyle yoğrulmaya başlıyor ve bu sevgi, kalemlerinden kâğıda akan mürekkeplerine doluyor. Bu iki yalnız ve inatçı, kazanma hırslı ajan birbirlerinin yollarına taşlar, barutlar döşeseler bile birbirlerine düşmekten de kaçamıyorlar.
Arkalarında en ufak iz bırakmamaları gereken mektupları birbirlerine gönderirken ise yakalanırlarsa öleceklerinin farkındalar.
Konusu, ele alınış biçimi, yazım tarzıyla okuduğum en eşsiz kitaplardan biri olan: Ve İşte Zaman Savaşını Böyle Kaybedersin, iki düşmanın birbirine yavaşça âşık olmasına şahit olduğum en etkileyici kitaplardan biriydi.
Bu incelemeyi, hâlâ dönüp dönüp okuduğum alıntılarından biriyle bitirmek isterim.
"Mektuplar olay değil, binadır. Seninkiler bana içinde yaşayabileceğim bir yer veriyor."