Veda Caddesi I: Cevf Hakkında Düşüncelerim
Veda Caddesi kitap serisinin ilk kitabı hakkındaki düşüncelerim!
Son yılların popüler olan kitap serilerinden Veda Caddesi, Sümeyye Demirkan’ın kaleme aldığı romantik bir dram öyküsünü anlatır bize. Toplam beş kitaptan oluşan serinin ilk halkası Cevf isimli kitaptır. 2019 yılında yayınlanmıştır ve birçok okuyucuya ulaşmıştır…
Benim bu yazıda amacım sizlere biraz içeriğinden bahsetmek ve kendi eleştirimi aktarmak. Yakın bir arkadaşımın bana doğum günü hediyesi olan Veda Caddesi’nin birinci kitabı kesinlikle konuşulmaya değer. Ancak bunun hem iyi hem de kötü yanları var.
Dediğim gibi bir hediye aracılığıyla elime ulaşan bu kitap, ilk başladığımda oldukça heyecanlıydı. Özellikle Sümeyye Demirkan’ın usta betimlemeleri oldukça dikkatimi çekti. İyi yanı betimlemelerin gerçekten güzel olmasıydı. Dezavantajlı yanı ise okuyucuyu yoracak kadar yoğun betimlemelerin olmasıydı. Yine de şahsen bu durum beni çok hırpalamadı. Sadece hikâyenin akıcılığına biraz balta vurmuş olmasından endişe duyuyorum.
Betimleme bir yana konusu daha da ön planda olan bir kitaptı diyebilirim. On dokuz yaşında bir kızın güçlü duruşu, kardeşine yaptığı anneliği ve kendi ayakları üzerinde duruşu beni en çok etkileyen unsurlardan biriydi. Ana tema ‘aşk’ ve ‘romantizm’ üzerine kurulmuş olsa da ben baş karakter Aymira’nın gücüne vuruldum. Ancak Aymira’nın diğer baş karakter Kamer Alptekin ile tanışmasından sonra biraz işler değişti. Aymira kendini bir belalar silsilesinin içerisinde buldu ve Kamer ile sonradan aşka dönüşecek zorlu bir sürece adım attı. Bu süreç içerisinde en çok beni üzen Aymira’nın kaybolan gücüydü. Çünkü bana kalırsa onu o yapan şey kendi kendine yetebilen bir kadın figürü sunmasıydı. Kamer ile birlikte olmaya başladıktan sonra eski havasını kaybeden bir baş karakter görmeye başladık diyebilirim.
Kadın karakterin gittikçe değişmesiyle birlikte Kamer ile Aymira arasındaki ilişkiyi sevmedim de diyemem. İkisinin enerjisi oldukça güzel ve hoştu. Ancak bir kötü nokta ise aralarındaki ilişkiyi oldukça açık olmasına rağmen birbirlerine bir türlü itiraf edememeleriydi. Bu beni biraz baydı. Hatta biraz değil çok. Bu görmezden gelemeyeceğim bir durum doğrusu.
Genel hatlarıyla okunabilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum. Çerezlik vakit geçirmek için kötü bir seçenek değil açıkçası. Kurgu türünden hoşlananların sevebileceği bir kitap. Şimdilik içeriğimde spoiler vermemeye özen gösterdim daha önce okumayanlar için. Umarım beğenmişsinizdir.
Diğer içeriğimde görüşmek üzere!