Veronika Ölmek İstiyor

“Hepimiz şu ya da bu biçimde deliyiz zaten.”

Veronika, renkli bir hayata sahip olmasına rağmen mutlu biri değildir. Hayatından memnunmuş gibi görünür fakat hayatında bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkındadır. Hayatı sıkıcı bulmaya başlar. Hayatında bir şeylerin eksikliğini hissettikçe hayat enerjisini daha da kaybeder. Bunun sonucunda intihar girişiminde bulunur. Paulo Coelho, kitabında intihar girişimine kalkışan bu genç kadının yaşadıklarını anlatmaktadır.

“Hayatta istediği hemen hemen her şeye kavuştuktan sonra, varlığının hiçbir anlama gelmediği sonucuna varmıştı; çünkü her şey her gün aynıydı. Böylece ölmeye karar vermişti.”

Veronika, bir şeylerin yolunda gitmediğini düşündüğü hayatını intihar ile sonlandırmaya çalışır. Ancak intihar girişimi planladığı gibi bitmez. Gözlerini açtığında kendini Villete adıyla bilinen ünlü tımarhanede bulur. Villete, hiç kimsenin kaçıp kurtulamadığı bir yerdir. Burada yaşamak onun için ölümden daha korkunç bir durumdur. Ancak zamanla buraya alışır ve yaşamak istediğini anlar. Aslında başlangıçta da Veronika’yı öldürmek değildi niyeti. Asıl niyeti içindeki Veronika’yı öldürmekti.

Kitabın başından sonuna kadar kendini bulmaya çalışan bir Veronika görürüz. İntihar etmesi aslında kendi benliğine bir tepkidir. Bir süre kalmak zorunda olduğu Villete onu oldukça etkilemiştir. Kendi kimliğini keşfetmeye başlamıştır. Bu kitap yalnızca Veronika’nın hayatını anlatmamaktadır. Aynı zamanda Veronika’yla birlikte akıl hastanesinde yatan pek çok kişinin de hayatına değinmektedir. Bu kişilerden biri Zedka’dır. O da büyüleyici ve trajik bir geçmişe sahiptir. Veronika gibi o da içindeki karanlık yaşam ile mücadele etmektedir.  Bu insanlar ile Veronika birbirlerini karşılıklı olarak etkilemektedir.

Veronika’nın içsel çatışmaları ve anlam arayışı kitabın ana teması olarak işlenmektedir. Psikolojik derinliklerle dolu bir romandır. “Veronika gerçekten ölmek istiyor mu?” sorusunun cevabını arayıp bulduğumuz bir kitaptır.

“O hapları aldığımda nefret ettiğim birini öldürmeye çalışıyordum. İçimde başka, sevebileceğim Veronika’lar olduğunu bilmiyordum.”

Kitabın sonunda Veronika artık kendini bulmuştur. Bir mucize olmuştur ve sonlandırmak istediği hayatını tekrar kazanmıştır:

“N’oluyor?” diye sordu Veronika.
“Hiçbir şey,” dedi Eduard, elinden tutup onun kalkmasına yardım ederken. “Ya da daha doğrusu bir mucize oldu: yaşamın yeni bir günü.”